Çeşme’de kapalı teklifle arsa satışı gündemde: Kaynak yaratmak mı, kamu yararı mı?
Çeşme Belediyesi, Alaçatı ve Sakarya’daki belediye arsalarını 23 Ekim 2025’te kapalı teklif usulüyle satacak. 25–32 milyon TL muhammen bedelli ihaleler, “satışa dayalı bütçe” ve şeffaflık tartışmasını alevlendirdi. Kamuoyu, yöntem seçimi ve gelir kullanım planı için netlik istiyor.
Çeşme’de “kapalı teklif”le arsa satışı gündemde: “Kaynak yaratmak mı, kamu yararı mı?”
YEREL GÜNDEM / İZMİR – ÇEŞME, TÜRKİYE
İhale takvimi: 23 Ekim’de Alaçatı ve Sakarya’daki parseller masada
Çeşme Belediyesi, Alaçatı ve Sakarya mahallelerinde yer alan belediye mülkiyetindeki birden fazla arsayı 23 Ekim 2025’te kapalı teklif usulü ile ihaleye çıkarmaya hazırlanıyor. İhale ilanına göre muhammen bedeller parsellerin konum ve büyüklüklerine bağlı olarak 25 ila 32 milyon TL bandında değişiyor. Belediye yönetimi, satışlardan elde edilecek gelirin “hizmet yatırımlarında kullanılacağını” belirtirken, kamuoyunda “satışa dayalı bütçe yönetimi” tartışması büyüyor.
Yöntem tartışması: Neden kapalı teklif?
Belediye, 2886 sayılı Devlet İhale Kanunu’nun 35/a maddesine dayanarak kapalı teklif (m.36) yöntemini tercih etti. Uygulamada bu yöntem, tekliflerin kapalı zarfla sunulup komisyon huzurunda açılmasını ve şartname koşullarını sağlayan istekliler arasında artırma yapılmaksızın en avantajlı teklifin belirlenmesini öngörüyor.
Eleştiriler ise “açık artırma ile daha rekabetçi fiyat”, canlı yayın/şeffaflık ve rekabetin genişletilmesi başlıklarında yoğunlaşıyor. Bazı meslek örgütleri ve yurttaş inisiyatifleri, “kamu taşınmazının elden çıkarılmasının son çare” olması gerektiğini savunarak, satış yerine gelir artırıcı kira–tahsis modelleri, proje ortaklıkları veya arsa payı karşılığı yatırımlar gibi seçeneklerin masaya yatırılmasını istiyor.
Belediye gerekçesi: Yatırım, borç ve nakit akışı
Yerel yönetim kanadı, arsa satışını nakit akışının güçlendirilmesi, yatırım finansmanı ve devam eden hizmetlerde kaynak ihtiyacı gerekçeleriyle savunuyor. Belediyenin son dönemde artan maliyetler nedeniyle bütçe dengeleme arayışına girdiği, borç servis yükü ve cari harcamaların baskı oluşturduğu ifade ediliyor. Ancak muhalif üyeler ve bazı STK’lar, “kalıcı gelir yerine taşınmaz satarak günü kurtarma” yaklaşımının uzun vadede kurumsal varlık erozyonuna yol açabileceğini dile getiriyor.
Kamu yararı ve şehircilik etkisi: Kime, ne kazandıracak?
Satışa konu parseller Alaçatı ve Sakarya gibi yoğun talep gören bölgelerde bulunuyor. Plan–imar durumları, emsal ve yapılaşma koşulları, altyapı yükü ve çevresel etkiler açısından her parselin kamu yararı analizi bekleniyor. Uzmanlara göre;
-
Kısa vadeli gelir ile uzun vadeli arsa değeri arasındaki fark net ortaya konmalı.
-
Elde edilecek gelir, spesifik ve ölçülebilir projelere bağlanmalı; “genel bütçe tamamlama” kalemi olmamalı.
-
Satış sonrası kamu hizmetine erişim, yeşil alan/otopark dengesi ve sosyal donatı etkileri değerlendirilmeli.
-
İhale sonuçları, alıcı bilgileri, bedel, ödeme planı ve taahhüt edilen yatırım kalemleriyle birlikte şeffaf biçimde paylaşılmalı.
Şeffaflık beklentisi: Beş başlıkta netlik çağrısı
Kamuoyu, ihaleye giden süreçte şu sorulara yanıt arıyor:
-
Satış gerekçesi ve kullanım planı: Elde edilecek gelir hangi projelere, hangi takvimle aktarılacak?
-
Değerleme raporları: Muhammen bedel nasıl belirlendi, kaç bağımsız değerleme görüşü alındı?
-
Yöntem seçimi: Kapalı teklif yerine açık artırma/e-ihale niçin tercih edilmedi?
-
İmar ve plan kararları: Parsellerin fonksiyonu değişecek mi, plan tadilatı riski var mı?
-
Kamuya geri dönüş: Satışın kira geliri kaybı ve fırsat maliyeti nasıl hesaplandı?
Siyaset ve toplum: “Satarak yönetim” algısı, sandığa yansır mı?
Çeşme’de satış kararları önceki dönemlerde de tartışma yaratmıştı. Bu kez ihalenin kapalı kapılar ardında yürütüleceği eleştirisi, yerel siyasette “şeffaflık–katılım” ekseninde yeni bir polemiğe dönüşmüş durumda. Esnaf ve mahalle sakinleri, turizm sezonu dışındaki ekonomik yavaşlamanın belediye gelirlerini daralttığını kabul ederken, “stratejik varlıkların elden çıkarılmasının kalıcı çözüm üretmediği” görüşünde birleşiyor.
Bundan sonra ne olacak?
İhale şartnamesinin erişime açılmasıyla birlikte, itiraz ve görüş bildirimleri meclis gündemine taşınabilir. Satış kararı kesinleşirse, sürecin Encümen onayı ve tapu devir işlemleriyle tamamlanması bekleniyor. Uzmanlar, belediyenin etkin borç yönetimi, gelir çeşitlendirme (ecrimisil tahsilatı, dijital reklam–otopark gelirleri, kiralama, proje ortaklıkları) ve yatırım önceliklendirmesini içeren orta vadeli bir mali yol haritasını kamuoyuyla paylaşmasının, tartışmayı rasyonel zemine çekeceğini belirtiyor.













