Genelkurmay Çatı Davası'nda Sarsıcı İddialar: Akar’ın Başdanışmanı FETÖ Değil, Komutanımın Emriyle Yaptım Dedi
Genelkurmay Çatı Davası’nda eski kurmay albay Orhan Yıkılkan, Hulusi Akar adına 2014-2016 arasında cemaatle (FETÖ) görüşmeler yapıldığını ve darbe gecesi yaptıklarının Akar’ın emri olduğunu iddia etti. Yıkılkan, 15 Temmuz’un sebebini Cumhurbaşkanı ile Genelkurmay arasındaki güven bunalımına bağladı ve "sıra bana geliyor" endişesinin etkili olduğunu savundu.
Genelkurmay Çatı Davası'nda Sarsıcı İddialar: Akar’ın Başdanışmanı “FETÖ Değil, Komutanımın Emriyle Yaptım” Dedi
YEREL GÜNDEM / ANKARA
Yargıtay’ın bozma kararının ardından Ankara’da yeniden görülen Genelkurmay Çatı Davası’nda dönemin Genelkurmay Başkanı Hulusi Akar’ın başdanışmanı eski kurmay albay Orhan Yıkılkan, çarpıcı iddialarda bulundu. Yıkılkan, 15 Temmuz’dan önce Kasım 2014-Mart 2016 döneminde bir heyetin Hulusi Akar adına cemaatle görüştüğünü, “desteğinize ihtiyaç var” mesajları taşıdığını öne sürdü. Yıkılkan, darbe gecesi yaptığı her şeyi “FETÖ”nün değil, bizzat Genelkurmay Başkanı’nın emriyle yaptığını savunarak, “sıra bana geliyor” endişesinin 15 Temmuz’a zemin hazırladığını iddia etti.
15 Temmuz darbe girişiminin merkezindeki Genelkurmay Çatı Davası’nda, dönemin kritik isimlerinden eski kurmay albay Orhan Yıkılkan’ın savunması, darbe girişiminin perde arkasına dair yeni ve sarsıcı iddiaları gündeme getirdi. Yıkılkan, mahkeme salonunda yaptığı savunmada, darbe bildirisini okutmaktan cunta listesi hazırlamaya kadar kendisine yöneltilen suçlamaları reddederken, tüm faaliyetlerinin dönemin Genelkurmay Başkanı Hulusi Akar’ın bilgisi ve emri dahilinde gerçekleştiğini öne sürdü.
Akar Adına Cemaatle Görüşen Heyet İddiası
Yıkılkan’ın en dikkat çekici iddiası, Akar’ın Kara Kuvvetleri Komutanlığı döneminde başlayan ve Genelkurmay Başkanlığı’nda da devam eden süreçte, Hulusi Akar adına bir heyetin Kasım 2014 ile Mart 2016 arasında cemaatle (FETÖ) düzenli görüşmeler yaptığı yönünde oldu.
Yıkılkan, bu heyetin cemaate "darbe ve PKK’yla mücadele konularında desteğinize ihtiyaç var" şeklinde mesajlar götürüp getirdiğini öğrendiğinde Akar’a durumu iki kez arz ettiğini söyledi. Akar’ın ilkinde konuyu kimseye söylememesi talimatını verdiğini, ikincisinde ise görüşen kişileri "tanımıyorum" demekle yetindiğini iddia etti. Yıkılkan, Akar’ın kendi adına 1.5 sene süren bu görüşmelere rağmen hiçbir şey yapmamasını "normal gelmiyor" diyerek şüphelerini dile getirdi.
15 Temmuz’un Sebepleri: Güven Bunalımı ve Tasfiye Endişesi
Orhan Yıkılkan, 15 Temmuz darbe girişiminin temel sebebinin, Cumhurbaşkanı ile Genelkurmay Başkanı arasında yaşanan "güven bunalımı" ve "tasfiye endişesi" olduğunu iddia etti. Yıkılkan, dönemin Hava Kuvvetleri Komutanı Abidin Ünal’la Cumhurbaşkanı arasında kendisinden habersiz kurulan ilişki, Abdullah Gül ve Ahmet Davutoğlu gibi kilit isimlerin tasfiye emareleri ile MİT Başkanı Hakan Fidan’ın durumunun sallantıda olmasının, Akar’da "sıra bana geliyor" endişesi yarattığını savundu.
Yıkılkan, bu endişenin bir sonucu olarak Akar’ın özel sohbetlerde, "Cumhurbaşkanı ülkeyi felakete sürüklüyor... Üzerime düşeni yapmaya hazırım, hazırlık yapın, getirin" dediğini öne sürdü. Yine Yaşar Güler’e, "Davutoğlu’na yapılanın darbeden ne farkı var?" dediğini iddia etti.
Darbe Bildirisi ve Emir Komuta Zinciri Savunması
Yıkılkan, darbe bildirisi okutma ve cunta atama listesi hazırlama gibi suçlamalara karşılık, bildiriyi okutan yarbayın (Ümit Gençer) kendisini aradığında "Okuma" emri verdiğini ve asıl amacının bildiriyi Genelkurmay Başkanı adına okutmak olduğunu savundu. Darbe gecesi Muhsin Kutsi Barış’ın Akar ve Yaşar Güler’in kullandığı telefonları aradığını ancak bu durumun soruşturulmadığını belirtti.
Yıkılkan, mahkemedeki savunmasını, "Bana ‘FETÖ mensubudur’ deniyor. Yaptıklarımı örgütü değil, Genelkurma Başkanının emriyle yaptığımı söylüyorum" diyerek bitirdi ve mahkeme başkanının "dava dışına çıkıyorsunuz" uyarısı üzerine savunmasından feragat etti. Bu hamle, yargılama sürecindeki iddiaların odağının değiştiğini ve eski komuta kademesine yönelik yeni soruların doğmasına neden oldu.
Kaynak: Müyesser Yıldız / www.muyesseryildiz.com













