Huzurevi ve aşevi yemekleri memura mı gidiyor? iddiası: İzmir’de sosyal yardım yemekleri tartışması büyüyor

İzmir’de, belediyeye bağlı huzurevi ve aşevlerinde üretilen yemeklerin personel tarafından tüketildiği iddiası tartışma yarattı. Kamuoyu, hak sahipliği kriterleri, artan yemek yönetimi ve denetim kayıtları hakkında belediyeden şeffaf açıklama bekliyor.

Huzurevi ve aşevi yemekleri memura mı gidiyor? iddiası: İzmir’de sosyal yardım yemekleri tartışması büyüyor

“Huzurevi ve aşevi yemekleri memura mı gidiyor?” iddiası: İzmir’de sosyal yardım yemekleri tartışması büyüyor

YEREL GÜNDEM / İZMİR, TÜRKİYE

İddiaların odağında: “İhtiyaç sahibinin yemeği personel tarafından tüketiliyor”

İzmir Büyükşehir Belediyesi’ne bağlı Huzurevi ve Sosyal Yaşam Kampüsü ile aşevi hizmetlerinde hazırlanan yemeklerin, kimi zaman belediye personeli ve bazı memurlar tarafından tüketildiği iddiası kamuoyuna yansıdı. Paylaşımlarda, “yaklaşık 100 memur ve 1.000’e yakın işçi, hak sahibi olmamalarına rağmen bu yemeklerden faydalanıyor” deniliyor. İddialar doğrulanırsa, sosyal yardım kaynaklarının kullanımına ilişkin etik, mali denetim ve hak sahipliği kriterleri tartışmaya açılacak.

Kamu vicdanı ve ‘hak sahipliği’ kriteri

Sosyal yardım programlarında temel ilke, gelir durumu ve kırılganlık göstergelerine göre belirlenen hak sahiplerine öncelik verilmesi. Yardım gıdasının kurum içi tüketime yönelmesi; “hedefleme hatası” ve kamu kaynağının amacı dışında kullanımı eleştirilerini gündeme getiriyor. Uzmanlar, personel yemekhaneleri ile sosyal yardıma yönelik üretim/tedarik hatlarının lojistik, muhasebe ve stok düzeyinde net biçimde ayrılması gerektiğini vurguluyor.

Belediyeden beklenen yanıt: “Kapsam, sayı ve denetim mekanizması”

Kamuoyunda öne çıkan sorular şunlarda düğümleniyor:

  • Huzurevi ve aşevi menşeli yemeklerden kimler, hangi şartlarda yararlanabiliyor?

  • Personel tüketimi var ise, bu durum yazılı bir yönerge/izin kapsamında mı?

  • Günlük üretim adedi, hak sahibi sayısı, deşarj/elden çıkarma prosedürleri ve zayi/artan yemek yönetimi nasıl işliyor?

  • Stok, taşınır kayıt ve maliyetler bağımsız iç denetim ve dış denetim raporlarına nasıl yansıyor?

Şeffaflık ve izlenebilirlik çağrısı

Sivil toplum temsilcileri, iddiaların aydınlatılması için Büyükşehir’den şu adımları talep ediyor:

  • Huzurevi ve aşevi için yıllık bütçe, üretim, yararlanıcı ve maliyet tablolarının açık biçimde yayımlanması,

  • Hak sahipliği kriterlerinin (gelir, sosyal risk, sağlık durumu vb.) ve doğrulama mekanizmasının kamuoyuna açıklanması,

  • Artan yemeklerin gıda bankacılığı mevzuatı çerçevesinde kayıtlı STK’lara yönlendirilmesi ve bunun günlük kayıt altına alınması,

  • Personel için ayrı bir kurumsal yemek hizmeti yürütülüyorsa, bunun bütçe ve muhasebe ayrımının net verilmesi.

Olası senaryolar: “Zayi yönetimi” ile “hak kaybı” arasındaki çizgi

Aşevi operasyonlarında zaman zaman artan yemek oluşabiliyor. Belediyeler, gıda güvenliğini gözeterek bu artıkları kayıt altına alıp imha, yeniden dağıtım ya da hayvan barınaklarına sevk seçenekleriyle yönetebiliyor. Ancak artan ürünün düzenli şekilde personele yönlendirilmesi, “artan” ile “planlı tahsis” arasındaki çizgiyi belirsizleştirerek kamu yararı ilkesini zedeleyebilir. Bu nedenle, her bir kap yemeğin tedarikten dağıtıma izlenebilir olması kritik.

Denetim çerçevesi: Mevzuat ne diyor?

Kamu kaynaklı sosyal yardım gıdalarının amacı dışında kullanımı iddiaları, 5018 sayılı Kanun kapsamındaki mali sorumluluk ve taşınır kayıt düzenlerine konu olabilir. Belediyeler, iç kontrol sistemi kapsamında yıl boyu denetim yapmakla yükümlü; ayrıca strateji geliştirme, iç denetim ve harcama birimleri arasında çapraz kontrol öngörülüyor. İddialar somutlaşırsa, teftiş, meclis denetim komisyonu ve Sayıştay süreçleri gündeme gelebilir.

Belediyeye yöneltilen sorular

Kamuoyunun aydınlatılması için İzmir Büyükşehir Belediyesi’nden şu başlıklarda açıklama bekleniyor:

  1. Huzurevi ve aşevi yemeklerinden günlük ortalama kaç kişi yararlanıyor? Kaçı hak sahibi, kaçı personel?

  2. Personel tüketimi mevcutsa, yazılı izin ve ödeme mekanizması var mı? Birim maliyet nasıl kayda alınıyor?

  3. Artan yemek yönetimi nedir? İmha/yeniden dağıtım kararları nasıl ve kimlerce veriliyor?

  4. Son iki yılın stok–depolama–taşınır kayıtları ve zayi oranları nedir?

  5. Hak sahipliği doğrulamasında kullanılan veri tabanı ve güncelleme sıklığı ne?

“Fakirin lokması” hassasiyeti: Güven için veri şart

Sosyal yardım programlarının en değerli sermayesi güvendir. Şeffaf veri, düzenli denetim ve açık iletişim, hem yardımın isabet oranını artırır hem de tartışmaların siyasallaşmasının önüne geçer. İzmir’deki iddiaların süratle, belgeli ve sayısal verilerle yanıtlanması; hak sahiplerinin korunması ve kamu kaynaklarının etkin–verimli–amaç odaklı kullanıldığına dair güveni güçlendirecektir.


www.yerelgundem.com

Kaynak: Gaze-Temiz.com