Konutlar Teslim Edilseydi, Tunç Soyer Ödülü Alırdı, Kooperatif Var, Konut Yok!

Defne Soyer, Cem Küçük’ün eleştirilerine yanıt vererek “Halk Konut ve kooperatifçilik modeli cezalandırılacak değil, ödüllendirilecek bir proje” dedi; İZBETON süreçleri, teminatlar ve durdurma kararları hakkında ayrıntı verdi.

Konutlar Teslim Edilseydi, Tunç Soyer Ödülü Alırdı, Kooperatif Var, Konut Yok!

Defne Soyer’den Cem Küçük’e yanıt: “Kooperatifçilik modeli cezalandırılacak değil, ödüllendirilecek”

YEREL GÜNDEM / İZMİR

Polemiğin merkezinde “Halk Konut” ve kentsel dönüşüm yaklaşımı

Eski İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer’in kızı ve avukatı Defne Soyer, iktidara yakın yorumlarıyla bilinen köşe yazarı Cem Küçük’ün iddialarına yazılı bir metinle karşılık verdi. Tutuklu bulunan Tunç Soyer’in yargılandığı dosyada odağa oturan “Kentsel Dönüşümde Kooperatifçilik” modeli hakkında konuşan Defne Soyer, “Bu model cezalandırılacak değil, ödüllendirilecek bir kamusal dayanışma projesidir” dedi.

“2019 sonrası sahaya inildi, protokoller mecliste oybirliğiyle geçti”

Soyer, İzmir’de 2012’den itibaren belirlenmiş dönüşüm alanlarında 2019 sonrasında çözüm arayışının hızlandığını belirterek, “İZBETON ile protokol yapılmadan önce defalarca ihaleye çıkıldı; piyasa koşulları nedeniyle sonuç alınamadı. Kooperatiflerle işbirliğinin önünü açan protokol, CHP, AK Parti, MHP ve İYİ Parti üyelerinin oybirliğiyle meclisten geçti” bilgisini paylaştı.

Deprem sonrası “Halk Konut”: “Bina ölçeğinde ilk model”

30 Ekim 2020 İzmir depreminden sonra, orta hasarlı binalar için geliştirilen “Halk Konut” modelinin bina ölçeğinde kooperatif temelli ilk dönüşüm örneği olduğunu vurgulayan Soyer, “Dünya Bankası kredisi için başvuruldu, Şubat 2021’de onay verildi. Hükûmet onay süreçleri işletilmediği için kredi kullanılamadı; 2024’te bakanlık farklı iller için yeni düzenleme yaptı” ifadesini kullandı. Soyer’e göre modelin kalbi, kat maliklerinin arsa hissedarı olarak kooperatifleşmesi ve K sınırlarının onaylanması; bu nedenle süreçler zaman aldı ancak sonuç “başarılı oldu”.

“İZBETON ihaleye tabi değil; Sayıştay bulgusu prosedüre ilişkindir”

Cem Küçük’ün “ihale dışı işlem” eleştirilerine karşı Defne Soyer, İZBETON’un “belediye şirketi olmakla birlikte özel hukuk tüzel kişisi” olduğunu ve kat karşılığı sözleşmelerin 4734 sayılı Kamu İhale Kanunu’na tabi olmadığını kaydetti. 2022 Sayıştay raporundaki bulgunun, “sözleşmelerin yönetim kurulu tarafından tam imzayla alınması” tavsiyesi olduğunu belirterek, “Hukuksuzluk veya iptal gerekçesi değil; eksiklik görülen nokta sonradan giderildi” dedi.

“Teminatlar var, kira yardımı sosyal destek niteliğinde”

Soyer, “112 milyon TL’nin üzerinde İZBETON, 248 milyon TL’den fazla da Büyükşehir Belediyesi teminatı mevcut. Ortada bir kamu zararı yok; doğması ihtimaline karşı teminatlar konuldu” dedi. Dönüşüm alanlarındaki kiracılara yapılan ödemeler hakkında ise, “Bu kişiler 13 yıldır evlerini bekleyen gerçek mağdurlar. Pandemi ve deprem dönemindeki destekler gibi, sosyal yardım kapsamında değerlendirilmelidir” görüşünü paylaştı.

“İnşaatlar durdurulmasaydı bugün anahtar teslim aşaması görülebilirdi”

Gecikme eleştirilerine ilişkin Soyer, maliyetlerdeki artış, çok aktörlü mevzuat ve planlama tercihlerinin etkisine dikkat çekti; en büyük gecikmenin ise “2024 Temmuz’unda, bir il müdürlüğü yazısının bakanlık talimatı gibi yorumlanması üzerine, mahkeme kararı olmaksızın durdurma tebligatları” nedeniyle yaşandığını savundu. “Örnekköy 3. Etap’ta durdurmadan kısa süre sonra davet usulü ihaleye gidildi; yeni müteahhide 1,5 yıl süre verildi. Durdurma olmasaydı bugün anahtarlar teslim edilebilirdi” dedi.

“Siyasi tartışmanın ötesinde ortak hedef: depreme dayanıklı kent”

Defne Soyer, TOKİ’nin İzmir’de ürettiği konut sayısının “ihtiyaca cevap vermediğini” savunurken, “35 bin TOKİ konutu ve geçmişte üretilen 45 bin kooperatif-belediye işbirliği konutu, mevzuata göre riskli olduğu kabul edilen 670 bin konut karşısında yetersiz. Hükûmet, belediye, STK ve kooperatiflerin birlikte hareket etmesi gerekiyor” çağrısı yaptı.

“Hayalperest ve cesur” polemiği

Cem Küçük’ün “hayalperestlik” nitelemesine de yanıt veren Soyer, “Eğer bugün bu ülkede cesur olmak hayal bile edilemeyecek bir şeyse; evet, babam hayal kurmayı ve cesur olmayı becerebiliyor” ifadesini kullandı.

Gözler açıklamalarda ve yargı sürecinde

Tartışmalar sürerken, kooperatif temelli kentsel dönüşüm yaklaşımının hukuki çerçevesi, şeffaflık standartları, finansman ve uygulamadaki gecikmeler önümüzdeki süreçte de İzmir gündeminin başlıkları olmaya devam edecek. Kamuoyunun beklentisi, hem yargı sürecinin netleşmesi hem de devam eden projelerde takvimin açık bir şekilde paylaşılması yönünde.


www.yerelgundem.com