Personel Gün Sayıyor İddiası: İzmir Büyükşehir’de İşten Çıkarmalar ve Havuz Tartışması

Ümit Kartal, İzmir Büyükşehir Belediyesi’nde işten çıkarmalar ve “havuz” uygulaması iddialarını gündeme getirerek personelin huzursuz olduğunu savundu. Ulaş Lokumcu’nun sosyal medya paylaşımı nedeniyle işten çıkarıldığı ileri sürülürken, kamuoyu yönetimden şeffaf açıklama ve somut takvim bekliyor.

Personel Gün Sayıyor  İddiası: İzmir Büyükşehir’de İşten Çıkarmalar ve  Havuz Tartışması

“Personel Gün Sayıyor” İddiası: İzmir Büyükşehir’de İşten Çıkarmalar ve ‘Havuz’ Tartışması

YEREL GÜNDEM / İZMİR, TÜRKİYE

Ümit Kartal’dan sert eleştiriler: “Herkes bu dönem bitsin diye gün sayıyor”

İz Gazete Genel Yayın Yönetmeni Ümit Kartal, İz TV’de yayınlanan “Kayıt” programında İzmir Büyükşehir Belediyesi’nde yaşandığını iddia ettiği işten çıkarmalar ve personel yönetimi uygulamalarını gündeme taşıdı. Kartal, “Ben iddia ediyorum, İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin işçisi, memuru, daire başkanları, genel sekreter yardımcılarına kadar herkes bu dönem bitsin diye gün sayıyor. Çünkü hepsi huzursuz” ifadelerini kullandı.

“Havuz sistemi” polemiği: İşten çıkarma mı, belirsizlik mi?

Kartal, belediyede “havuz” olarak anılan bir uygulama bulunduğunu ileri sürerek, bunun çalışanları ne fiilen çalıştıran ne de tazminatla ilişiğini kesen bir belirsizlik modeline dönüştüğünü savundu. “500 kişiyi havuza gönderiyorlar… İşçi ne tazminat alabiliyor ne başka işe girebiliyor. İşçi düşmanlığında müthiş bir icat” sözleriyle tepkisini dile getiren Kartal, bu süreçte bazı birimlerde kadrolaşma ve kayırmacılık iddialarının da dillendirildiğini belirtti. Kartal’a göre, “fazla güvenlik personeli” söylemiyle meşrulaştırılan uygulamalar, aynı dönemde yeni alımların sürmesiyle çelişiyor.

Ulaş Lokumcu örneği: “Sosyal medya paylaşımı nedeniyle”

Programda, Hopa’da hayatını kaybeden öğretmen Metin Lokumcu’nun oğlu Ulaş Lokumcunun da işten çıkarılanlar arasında olduğu öne sürüldü. Kartal, Lokumcu’nun “bir yerel gazetecinin paylaşımını kendi hesabında paylaştığı için” işten çıkarıldığını iddia etti: “Beş yıldır belediyede çalışıyor, kapsam dışı olduğu için sendika üyesi de değil. Maaşı yüksek değil, hiçbir eyleme katılmamış. Peki neden işten çıkarıldı? Benim bir paylaşımımı paylaştığı için.” Söz konusu karar ve gerekçesine dair belediyeden resmi bir açıklama bekleniyor.

Sendikalar ve siyasi mekanizmalar: “Sahip çıkılmıyor” eleştirisi

Kartal, sendikaların ve CHP örgüt mekanizmalarının süreçte yeterince etkin olmadığını savundu: “Bana ne yapmalıyız diye yazan çok sayıda işçi var. Sendika sahip çıkmıyor; CHP’nin Cemil Tugay’a sözü geçmiyor. İşçiler 3–5 ay ‘acaba beni işe alacaklar mı’ diye bekliyor; bu kadar sürede yuva yıkılır.” Kartal, havuza alınan çalışanların bir araya gelerek seslerini kamuoyuna duyurmasının önemine işaret etti.

Kurumsal yönetim tartışması: Liyakat, şeffaflık ve istihdam planı

Kartal’ın iddiaları; liyakat esaslı atama, çıkarma ve şeffaf istihdam politikası başlıklarını yeniden gündeme taşıdı. Uzmanlara göre, büyük ölçekli yerel yönetimlerde insan kaynağı planlaması;

  • Şeffaf kriterler (görev tanımı, performans ölçütü, değerlendirme takvimi),

  • Bağımsız denetim (iç denetim raporlarının periyodik paylaşımı),

  • İtiraz mekanizması (disiplin/iş akdi süreçlerinde yazılı gerekçe ve hızlı itiraz yolu),

  • Sosyal diyaloğu (sendika–yönetim düzenli istişaresi)
    içermediğinde kurumsal güven aşınabiliyor. Belediyelerde “rotasyon”, “havuz” ve “geçici görevlendirme” türü uygulamalar, açık kriter ve takvimle yürütülmediğinde fiili işsizlik ve gelir kaybı riski doğurabiliyor.

Ekonomik etkiler: Aile bütçesi ve kentsel hizmetler

Kartal, “Faturalar beklemiyor, mutfak beklemiyor, kredi kartı beklemiyor” sözleriyle hane ekonomilerindeki kırılganlığa dikkat çekti. Çalışma barışındaki gerilim, sahadaki hizmetlerin sürekliliği ve verimliliği üzerinde de baskı oluşturabiliyor. Bu nedenle, kent yönetiminde öngörülebilir insan kaynağı politikası ile sosyal tedbirlerin eş zamanlı devreye alınması öneriliyor.

Belediyeden beklentiler: Resmi yanıt, somut takvim, denetim

Kamuoyunda yükselen beklenti; belediye yönetiminin iddialara ilişkin resmi ve somut bir yanıt vermesi, “havuz” uygulamasının kapsamı, süresi ve kriterlerini açıklaması, işten çıkarma/geri alım süreçleri için takvimlendirilmiş bir yol haritası paylaşması yönünde. Ayrıca, personel politikalarının bağımsız denetime açılması ve işe alım–işten çıkarma kararlarının gerekçeli biçimde tebliğ edilmesi, tartışmaların yatışmasına katkı sunabilir.

Son tablo: Şeffaflık, sosyal diyalog ve güven

İddiaların muhatabı kurumların şeffaf bilgilendirmesi, sendikalarla düzenli müzakere ve çalışanlara açık iletişim hatları; hem çalışma barışını hem de hizmet kalitesini güçlendirebilir. İzmir’de tartışmanın seyrini, önümüzdeki günlerde atılacak kurumsal iletişim ve denetim adımları belirleyecek.


www.yerelgundem.com