Trump, Knesset'te Puroyu ve Şampanyayı Kim Tutar Diyerek Netanyahu'ya Af Çağrısı Yaptı: İsrail Meclisinde Şaşkınlık Yaratan Talep
ABD Başkanı Donald Trump, Knesset'te yaptığı konuşmada yolsuzluk davası süren İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu için Cumhurbaşkanı Isaac Herzog'dan af talep etti. Trump'ın "Puroyu, şampanyayı kim takar" sözleri, rüşvet iddialarına gönderme yaparken, İsrail siyasetinde şaşkınlık ve destek yarattı.
Trump, Knesset'te 'Puroyu ve Şampanyayı Kim Tutar' Diyerek Netanyahu'ya Af Çağrısı Yaptı: İsrail Meclisinde Şaşkınlık Yaratan Talep
YEREL GÜNDEM / KUDÜS, İSRAİL
Amerika Birleşik Devletleri Başkanı Donald Trump, Hamas ile İsrail arasında sağlanan ateşkesin ardından İsrail Parlamentosu Knesset’te yaptığı konuşmada, diplomatik protokolleri bir kenara bırakarak İsrail siyasetinin en hassas konularından birine müdahale etti. Yolsuzluk iddialarıyla yargılanan İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu için doğrudan Cumhurbaşkanı Isaac Herzog'dan af talep eden Trump’ın bu cesur çıkışı, meclis üyeleri tarafından ayakta alkışlandı ve büyük yankı uyandırdı.
Kürsüden Gelen Doğrudan Af Talebi
Pazartesi günü Knesset genel kurulunda milletvekillerine hitap eden Başkan Trump, konuşmasının sonlarına doğru konuyu uzun süredir devam eden ve Başbakan Netanyahu’nun siyasi kariyerini tehdit eden yolsuzluk soruşturmasına getirdi. Cumhurbaşkanı Isaac Herzog ve Başbakan Netanyahu’ya dönen Trump, iki liderin de "çok iyi insanlar" olduğunu belirterek, Herzog'a herkesi şaşırtan o soruyu yöneltti: "Sayın Cumhurbaşkanı, neden bu adama bir af çıkarmıyorsunuz? Ona bir af çıkarın. Hadi lütfen."
Bu sözlerin hemen ardından Knesset üyeleri ayağa kalkarak ABD Başkanı'nı alkışladı ve Netanyahu'nun popüler lakabı olan "Bibi" tezahüratlarında bulundu.
"Puroyu, Şampanyayı Kim Tutar?" Sözleriyle Tartışma Yarattı
Trump, af talebinin ardından yaptığı açıklamada, bu kısmın konuşma metninde yer almadığını itiraf etti ancak kararlılığını sürdürdü. Netanyahu’ya duyduğu hayranlığı dile getiren ABD Başkanı, "Ama onu seviyorum ve bu fikir kulağa çok mantıklı geliyor. Savaş zamanının en büyük liderlerinden biri! Kim takar puroyu, şampanyayı," diyerek, Netanyahu'nun rüşvet olarak aldığı iddia edilen lüks ürünlere göndermede bulundu.
Trump'ın, Netanyahu hakkındaki yolsuzluk iddialarını küçümseyen bu yorumu, eleştirmenler tarafından hukukun üstünlüğüne yapılan bir müdahale olarak yorumlanırken, Netanyahu destekçileri tarafından coşkuyla karşılandı.
Netanyahu'nun Karşı Karşıya Olduğu Yasal Süreçler
Başbakan Binyamin Netanyahu, sadece Hamas ile savaşta Gazze’de işlediği iddia edilen savaş suçları nedeniyle hakkında çıkarılan uluslararası tutuklama emriyle değil, aynı zamanda 2019'dan bu yana devam eden üç ayrı yolsuzluk davasıyla da karşı karşıya.
Bu davaların merkezinde, dolandırıcılık, rüşvet ve güven ihlali iddiaları yer alıyor. Suçlamalardan biri, Netanyahu'nun kişisel ve ticari çıkarları için yardım karşılığında milyarder bir Hollywood yapımcısından on binlerce dolar değerinde puro ve şampanya kabul etmesi iddiasını içeriyor. Trump'ın "Kim takar puroyu, şampanyayı" sözleri, tam da bu davadaki rüşvet iddialarına yapılan açık bir atıftı.
Diğer davalar ise medya manipülasyonu iddialarını içeriyor. Savcılar, Netanyahu'nun haber sitesi Walla'nın sahibi olan telekomünikasyon şirketi Bezeq’e yaklaşık 475.000 euro değerinde düzenleyici ayrıcalıklar sağladığını ve bunun karşılığında kendisi ve eşi Sara hakkında olumlu haberler yapılmasını talep ettiğini öne sürüyor. Ayrıca İsrail'in önde gelen gazetelerinden Yedioth Ahronoth'un sahibiyle daha olumlu haber akışı için pazarlık yaptığı da iddialar arasında.
Liderlerin Desteği ve Hukuki Akıbet
Netanyahu, tüm bu suçlamaları reddederek, kendisini iktidardan indirmeyi amaçlayan "düşman bir medya" ve "ön yargılı bir hukuk sistemi" tarafından yürütülen bir cadı avının kurbanı olduğunu savunuyor. Ancak İsrail yasalarına göre suçlu bulunması halinde, Başbakan rüşvet suçlamasıyla 10 yıla kadar, dolandırıcılık ve güveni kötüye kullanma suçlamalarıyla ise üç yıla kadar hapis cezası ve para cezası ile karşı karşıya kalabilir.
Başkan Trump’ın, böylesine ciddi bir hukuki sürecin tam ortasında verdiği açık destek, uluslararası siyasette nadir görülen bir durum olarak kayıtlara geçti. Af talebi, ABD’nin İsrail’deki iç siyasetine müdahale olarak yorumlansa da, Knesset’teki coşkulu karşılama, Netanyahu’nun destekçileri üzerindeki güçlü etkisini bir kez daha gösterdi. Gözler şimdi, Anayasa hukuku ve teamüller gereği siyasi bir davanın gidişatını tek başına değiştirmesi pek mümkün görünmeyen Cumhurbaşkanı Isaac Herzog'da.













