CHP’de Vito Krizi: Devrimci Ruh mu, Gösteri Dünyası mı?

CHP milletvekili Umut Akdoğan ve İl Başkanı Şenol Aslanoğlu’nun Mercedes Vito'da devrimci marş söylemesi, partinin halkla bağını zedeleyen bir gösteri olarak tartışma yarattı. Silivri süreciyle birlikte CHP'nin imajı sorgulanıyor.

CHP’de Vito Krizi: Devrimci Ruh mu, Gösteri Dünyası mı?

CHP’de Vito Krizi: Devrimci Ruh mu, Gösteri Dünyası mı?

YEREL GÜNDEM / ANKARA

Silivri’de Tutuklamalar Sürerken CHP’nin İmajı Lüks Araçta Marşla Tartışılıyor

Türkiye derin bir siyasi ve toplumsal çalkantının içinde. Gençler sokak ortasında gözaltına alınırken, aileler adliye önlerinde nöbet tutuyor. Belediyelere yönelik soruşturmalarla eş zamanlı olarak, muhalefet üzerindeki baskı artarken, Cumhuriyet Halk Partisi'nden yükselen bazı görüntüler parti tabanında rahatsızlık yaratıyor.

Son olarak CHP Ankara Milletvekili Umut Akdoğan’ın, Halk TV ekranlarında Ekrem İmamoğlu ve ekibinin Silivri merkezli iletişim ağını ifşa etmesiyle başlayan süreç, 14 kişinin tutuklanması ve Türkiye’nin farklı cezaevlerine sürülmesiyle devam etti. Bu gelişmelerin üzerinden daha haftalar geçmeden, Akdoğan’ın İzmir’de Şenol Aslanoğlu ile birlikte Mercedes Vito’da devrimci marşlar söylediği görüntüler sosyal medyada büyük yankı uyandırdı.

Vito'da Marş, Sokakta Acı: Tabanla Ters Düşen İmaj

CHP İzmir İl Başkanı Şenol Aslanoğlu’nun ismi daha önce de benzer bir tartışmayla gündeme gelmişti. Urfa Milletvekili Mahmut Tanal ile birlikte lüks bir araçta marş söylerken AK Parti Genel Sekreteri Eyyüp Kadir İnan’ın sert eleştirisine hedef olmuş, “CHP solculuğu, devrimci marşları Mercedes Vito’da söyleme sanatıdır” sözleri uzun süre konuşulmuştu.

Şimdi ise aynı sahne, benzer oyuncularla İzmir sokaklarında yeniden sergileniyor. Ancak bu kez görüntüler, cezaevine gönderilen gençlerin, işkence iddialarıyla gündeme gelen tutuklamaların ve yükselen toplumsal adalet çağrılarının gölgesinde kamuoyunda daha ağır bir eleştiriyle karşılandı.

Devrimci Retorik Lüks Hayatla Çelişiyor mu?

Sosyal medya, CHP'nin sokaktaki inandırıcılığıyla parti yöneticilerinin dışarıdan görünen yaşam tarzları arasındaki çelişkiyi tartışıyor. Eleştirmenlere göre CHP gençlik hareketi, semboller üzerinden değil, gerçek toplumsal acılarla bağ kuran bir mücadele biçimi geliştirmek zorunda. Lüks araç içinde paylaşılan marş videoları, özellikle işsizlik ve geçim derdiyle boğuşan genç seçmende negatif etki bırakıyor.

Mithat Umutoğulları’nın kaleme aldığı yorumda bu tablo, "Solculuk, Vito koltuklarına yaslanıp bardaktan kahve içerken devrimci marş söylemek değildir" cümlesiyle özetleniyor. CHP’nin halkla kurduğu bağın samimiyet sorunu yaşadığı vurgulanırken, partinin bu görüntülerden hızla uzaklaşması gerektiği çağrısı yapılıyor.

CHP’nin İletişim Krizi Mi, Kimlik Krizi Mi?

İçeride tutuklu arkadaşları cezaevinden sürgüne gönderilmişken, sahnelenen bu “gösteri” anlayışı, CHP içinde de bazı isimlerce rahatsızlıkla karşılanıyor. Partinin halkçı yüzü ile vitrindeki figürleri arasında açılan mesafe, seçmen nezdinde “CHP kimin partisi” sorusunu yeniden gündeme taşıyor. Parti içinde daha derin bir kimlik ve iletişim stratejisi ihtiyacının altı çiziliyor.

Bu gelişmelerin sandığa nasıl yansıyacağı, genç seçmenlerin bu görüntüleri nasıl yorumlayacağı ve CHP'nin bu imajı nasıl toparlayacağı önümüzdeki dönemde siyasi analizlerin merkezinde olacak.

www.yerelgundem.com