Feti Yıldız’dan Bahçeli modeli vurgusu: Terörsüz Türkiye süreci dünyaya örnek olacak
MHP Genel Başkan Yardımcısı Feti Yıldız, “Terörsüz Türkiye” çalışmalarını “Bahçeli modeli” olarak tanımladı. Yıldız, sürecin tamamlandığında literatüre gireceğini ve çatışmalı coğrafyalar için barışın anahtarı olacağını savundu; Meclis’teki komisyonun yerli ama evrensel referanslı bir çerçeve oluşturduğunu vurguladı.
Yerel Gündem 
Feti Yıldız’dan “Bahçeli modeli” vurgusu: “Terörsüz Türkiye süreci dünyaya örnek olacak”
YEREL GÜNDEM / ANKARA, TÜRKİYE
Sürecin adı: “Bahçeli modeli”
MHP Genel Başkan Yardımcısı Feti Yıldız, TBMM’de yürüyen “Terörsüz Türkiye” çalışmalarına ilişkin değerlendirmesinde, “Bu sürecin ismi Bahçeli modelidir. Süreç tamamlanınca Bahçeli modeli dünyaya örnek olur, literatüre girer ve ilerleyen yıllarda çatışmalı ortamlarda barışın anahtarı olur” dedi. Meclis’teki çalışmaları MHP adına takip eden Yıldız, toplantı öncesinde yaptığı açıklamada, “Bu süreç dünyaya örnek olacak” ifadesini yineledi.
Arka plan: 22 Ekim 2024’te başlayan hat
Yıldız’ın işaret ettiği hat, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin 22 Ekim 2024’te başlattığı İmralı Sürecine dayanıyor. Süreç; PKK’nın silah bırakması hedefiyle, Meclis çatısı altında kurulan Milli Birlik, Dayanışma ve Demokrasi Komisyonu çalışmalarını da kapsıyor. Komisyon; siyasi partiler, akademi ve sivil toplum temsilcilerini aynı masa etrafında buluşturarak şiddetin sonlandırılması, toplumsal normalleşme ve kalıcı barış mimarisi için öneriler topluyor. Yıldız, “Komisyondaki akademisyenler Kanada’dan Kolombiya’ya kıymetli öneriler sundular. Hepsi önemli ama bizimkine benzemiyor” sözleriyle, uluslararası örneklerden yararlanan ancak yerli bir model inşa edildiği mesajını verdi.
Yöntem tartışmaları: Yerli çözüm, evrensel referans
“Bahçeli modeli” başlığı, yönteme dair üç katmanda öne çıkıyor:
-
Güvenlik–siyaset dengesi: Şiddetin tasfiyesi için devlete ait güvenlik kapasitesi ile demokratik kanalların eşzamanlı işletilmesi.
-
Meclis zemininde şeffaflık: Çalışmaların TBMM çatısı altında yürütülmesi ve siyasallaştırılabilir başlıkların kurumsal usullerle ele alınması.
-
Toplumsal onarım odaklılık: Mağduriyetlerin görünür kılınması, ekonomik–sosyal normalleşme ve terörün beslendiği zeminin kurutulması.
Yıldız’ın “literatüre girecek” vurgusu, modelin yalnızca Türkiye’nin güvenlik öncelikleriyle sınırlı olmayan, evrensel referans iddiasına işaret ediyor.
Komisyon takvimi ve olası başlıklar
Komisyonun önümüzdeki çalışma döneminde masaya gelebilecek başlıklar şu eksenlerde toplanıyor:
-
Kalıcı silahsızlanma mimarisi: Sınır aşan boyut, lojistik hatların kesilmesi ve yeniden silahlanmayı önleyici tedbirler.
-
Adalet ve onarım: Mağdurların güçlendirilmesi, toplumsal onarım programlarının çerçevesi.
-
Yerel kalkınma ve istihdam: Şiddetin etkilediği bölgelerde ekonomik canlanma, gençlere yönelik fırsat eşitliği.
-
Demokratik katılım kanalları: Temsilde kapsayıcılık, ifade ve örgütlenme özgürlüğünün anayasal–yasal sınırlar içinde güçlendirilmesi.
-
Bilgi güvenliği ve dezenformasyonla mücadele: Süreci zehirleyen nefret dili ve manipülasyonların önüne geçecek kurumsal araçlar.
Bu başlıkların her birinde, hem ulusal güvenliği önceleyen hem de toplumsal barışı tahkim eden dengeli bir mimari amaçlanıyor.
Siyasetin dili: Sertlikten kurumsallaşmaya
Yıldız’ın sözleri, “Bahçeli modeli” tartışmasını slogan ekseninden çıkarıp kurumsal çerçeveye taşıma arayışı olarak okunuyor. Meclis komisyonundaki istişareler, farklı kesimlerden gelen görüşlerin ortak akıl ile filtrelenmesi ve uygulanabilir yol haritasına dönüştürülmesi açısından kritik görülüyor. Yöntemin başarısı, dilin yumuşaması, şeffaf süreç yönetimi ve ölçülebilir hedeflerin netleştirilmesine bağlanıyor.
“Dünyaya örnek” iddiasının eşiği
Yıldız’ın “dünyaya örnek” vurgusu, barış çalışmalarının uluslararası karşılaştırmalarda adı anılacak bir düzleme çıkması hedefini yansıtıyor. Bunun için, güvenlik boyutu ile sosyal/ekonomik onarımın eşgüdümü; yargısal süreçlerin etkinliği; siyasetin kapsayıcılığı ve kamu diplomasisinin güçlü tasarımı belirleyici olacak. Sürecin nihai ölçüsü ise yalın: Silahların susması, hayatın normalleşmesi ve toplumsal rızanın kalıcılaşması.
