İmamoğlu casusluk soruşturmasında ifade verdi
İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, “casusluk” soruşturmasında Çağlayan’da ifade verdi; adliye önünde kalabalık toplandı, süreç siyasette gerilim yarattı. İstanbul, Türkiye.
YEREL GÜNDEM / İSTANBUL, TÜRKİYE
Soruşturmanın kapsamı ve süreç
İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı ve CHP’nin cumhurbaşkanı adayı Ekrem İmamoğlu, “casusluk” soruşturması kapsamında Çağlayan Adliyesi’nde ifade verdi. Sabah saatlerinde Silivri’den adliyeye getirilen İmamoğlu’nun savcılıktaki sorgusu planlanandan geç başladı ve birkaç saat sürdü. Dosyada, İmamoğlu’nun geçmiş seçim kampanyalarıyla bağlantılı olduğu iddia edilen bazı temaslar ve dijital materyallerin incelendiği; soruşturmanın, yabancı istihbarat lehine faaliyet yürütmek suçlamasına dayandığı belirtildi. İmamoğlu ise tüm suçlamaları reddederek kendisine yöneltilen iddiaları siyasi nitelikli bir komployla açıkladı.
Adliye önünde siyasi yankılar
İfadenin alındığı sırada İstanbul Adliyesi önünde çok sayıda partili ve destekçi toplandı. CHP Genel Başkanı Özgür Özel, alana kurulan parti otobüsünden kalabalığa hitap ederek sürecin “siyasi saiklerle” yürütüldüğünü ileri sürdü. Güvenlik güçleri, toplanma çağrılarına ilişkin uyarılarını yineledi; alanın çevresinde bariyerler kuruldu, giriş-çıkışlar kontrollü sağlandı. İBB yönetiminden isimler de adliye koridorlarında hazır bulundu. Hükümet kanadı ise yargı makamlarının bağımsız hareket ettiğini vurgulayan açıklamalarını sürdürdü.
Diğer isimlerin ifadeleri ve iddialar
Soruşturma kapsamında aynı saatlerde İSTTELKOM AŞ Genel Müdürü Melih Geçek, gazeteci Merdan Yanardağ ve İmamoğlu’nun kampanya direktörü Necati Özkan’ın da ifadeleri alındı. Geçek’e yöneltilen suçlamalara ilişkin soruların, belediye iştiraklerindeki toplantılar ve veri akışlarıyla bağlantılı olduğu; Geçek’in ise isnatları reddettiği öğrenildi. Yanardağ’ın ifadesinde, kendisine yöneltilen para alışverişi iddialarına dair beyanları gündeme yansırken, Özkan’ın da seçim dönemindeki temaslara ilişkin detay sunduğu bildirildi. Soruşturmanın merkezindeki isim olduğu öne sürülen Hüseyin Gün’ün, daha önce “yabancı ülke adına casusluk” suçlamasıyla gözaltına alındığı; bu kişi üzerinden elde edildiği belirtilen dijital materyallerin dosyada önemli yer tuttuğu iddia edildi.
Hukuki takvim ve olası senaryolar
Savcılık, ifadelerin ardından dosyadaki delil durumunu ve kuvvetli suç şüphesine ilişkin değerlendirmesini tamamlayacak. Olası adımlar arasında, adli kontrol tedbirleri, ek gözaltı süresi talepleri veya tutuklama talebiyle sulh ceza hâkimliğine sevk gibi seçenekler bulunuyor. İddianame düzenlenmesi halinde, casusluk suçlamasına ilişkin delil paketinin mahkemede tartışılması ve gizlilik hükümlerinin kapsamı ön plana çıkacak. Sürecin siyasi depreşmelere yol açmaması için, bağımsız yargılama, şeffaflık ve kamuoyunun düzenli bilgilendirilmesi çağrıları öne çıkıyor. Ayrıca, aynı dosyada yer alan medya ve belediye iştirakleri bağlantılı iddialar, ifade özgürlüğü ve yerel yönetimlerin işleyişine dair tartışmaları daha da alevlendirebilir.
Toplumsal ve siyasi etkiler
İmamoğlu hakkındaki yeni soruşturma, Türkiye’de muhalefetin stratejisi ve yerel yönetimlerin geleceğine ilişkin belirsizlikleri derinleştirdi. Son yerel seçimlerde muhalefetin elde ettiği ivme, yargı süreçleri ve belediye iştirakleri üzerindeki idari kararlarla sınanıyor. Adliye önündeki kalabalıkların yarattığı siyasi atmosfer, olası yeni miting ve toplantılarla genişleyebilir. Öte yandan, yargı makamlarının vereceği kararlar hem soruşturmanın seyri hem de seçim takvimine etkileri bakımından belirleyici olacak. İktidar cephesinin “yargı bağımsızlığı” vurgusu ile muhalefetin “siyasi müdahale” eleştirileri arasındaki gerilim, önümüzdeki günlerde de gündemin ilk sıralarındaki yerini koruyacak.











