İzmir’de Tartışmalı Çöp İhalesi: Maliyet Uçurumu ve Şeffaflık Soruları
İzmir’de tartışmalı çöp ihalesi: Yaklaşık maliyet–sözleşme bedeli farkı, saatlik kullanım ve kapasite varsayımları, performans izleme ihtiyacı. Şeffaflık çağrısı öne çıkıyor.
İzmir’de Tartışmalı “Çöp” İhalesi: Maliyet Uçurumu ve Şeffaflık Soruları
YEREL GÜNDEM / İZMİR – TÜRKİYE
İhale Ne İçin Yapıldı?
İzmir’de belediye tarafından 2025–2029 yıllarını kapsayan “katı atıkların bertaraf tesislerine transfer edilmesi; şehrin çeşitli noktalarındaki transfer istasyonlarından tesislere giden katı atıkların toplanması, sıkıştırılması ve örtülmesi kapsamında araç ve iş makinesi kiralanması/temini” kalemlerini içeren kapsamlı bir ihale tamamlandı. İhalenin kapsamı; transfer merkezlerinden bertaraf sahalarına atık taşınması, sahadaki operasyonların sürdürülmesi, sahada kullanılacak araç ve ekipman parkının sağlanması gibi birbiriyle bağlantılı işlerden oluşuyor. Süre, iş hacmi ve ekipman gereksinimi dikkate alındığında, ihale belediyenin atık yönetimi bütçesinin en büyük kalemlerinden biri konumuna geldi.
Maliyet Tartışması Neden Büyüyor?
İhale sürecine ilişkin kamuoyunda öne çıkan başlık, “yaklaşık maliyet” ile “sözleşme bedeli” arasındaki fark iddiası. İhale dosyalarında öngörülen teknik ve operasyonel kalemlerin bir araya gelmesiyle ortaya çıkan tahmini maliyetin, nihai sözleşme tutarına kıyasla belirgin biçimde daha düşük kaldığı ileri sürülüyor. Bu uçurumun; saatlik araç kullanım hesaplarının nasıl yapıldığı, personel sayısı ve vardiya planlarının hangi veriye dayandığı, yakıt–bakım–amortisman gibi kalemlerde hangi birim fiyatların esas alındığı sorularını gündeme taşıdığı belirtiliyor. Belediyenin, bu farkı açıklığa kavuşturması yönünde şeffaflık beklentisi artmış durumda.
Hesaplar Doğru mu? Ücret, Yakıt ve Saatlik Kullanım
Atık transferinde maliyetler genellikle üç ana eksende toplanır: insan kaynağı, araç/ekipman ve lojistik. Tartışmalar, burada kullanılan varsayımların güncelliği ve gerçekçilik düzeyi üzerine yoğunlaşıyor. Saatte kaç sefer yapıldığı, bir aracın günlük–aylık kullanım süreleri, bekleme ve yükleme süreleri, yoğun sezonda kapasite ihtiyacı gibi parametrelerin maliyeti dramatik biçimde değiştirdiği biliniyor. Ücret tarifelerindeki artışlar ve yakıt piyasasındaki dalgalanma da toplam bedel üzerinde belirleyici. İhale dokümanlarında bu değişkenlerin hangi formülle ve hangi baz tarihle ele alındığının kamuoyuna sade bir dille açıklanması, tartışmayı yatıştırabilecek ilk adım olarak görülüyor.
Çifte Yük ve “Boşta Bekleme” Endişesi
Sahadan gelen bir diğer eleştiri, aynı işi dolaylı yoldan iki kez finanse eden kurgulara kapı aralanabileceği yönünde. Araçların yükleme–boşaltma esnasında uzun süre boşta beklemesi, yoğunluk saatlerinde dar boğazlar oluşması ve bu sürelerin maliyete tam yazılması gibi ihtimaller, “kaynakların verimli kullanımı” ilkesini tartışmaya açıyor. Benzer biçimde, aynı vardiyada çakışan görev tanımları ya da kapasiteyi aşan yedekleme varsayımları, toplam maliyeti yukarı çekebiliyor. Belediyenin operasyonel planı ve performans göstergelerini halka açık paylaşması, “çifte maliyet” ve “yanlış kapasite” iddialarına cevap niteliği taşıyacaktır.
Sözleşme Yönetimi: Performans ve Yaptırım Maddeleri
Bu büyüklükteki kamu sözleşmelerinde performans kriterleri, ceza hükümleri ve hakediş doğrulama mekanizmaları kritik önem taşır. Araçların sahada fiilen çalıştığını kanıtlayan GPS/telemetri, transfer–depolama noktalarındaki tartım/turnike logları ve bağımsız saha denetimleri, hem hizmet sağlayıcıyı hem kamu idaresini koruyan dengeleyici araçlardır. İhalenin sözleşme safhasında bu izleme–raporlama setinin ne kadar sıkı uygulandığı, kamu kaynaklarının etkin kullanımına ilişkin tereddütleri azaltacaktır.
Belediyeye Yönelik Beklentiler ve Olası Yanıtlar
Şeffaflık çağrılarının odak noktası net: Kalem kalem maliyet dökümü, varsayımların açıklığı, piyasa rayiciyle karşılaştırma ve alternatif senaryoların (ör. daha küçük parti alımlar, esnek süreler, karma model) kamuoyuyla paylaşılması. Belediyenin bu süreci proaktif iletişimle yönetmesi; atık yönetiminin sürekliliği açısından gerekli olan yatırımların neden–nasıl sorularına tatmin edici yanıtlar vermesi bekleniyor. Diğer tarafta, ihalenin iptal edilmesi değil; iyileştirme ve denetim mekanizmalarının güçlendirilmesi yönünde öneriler öne çıkıyor.
Sonuç: Büyük Bütçe, Büyük Sorumluluk
İzmir’in atık yönetimi, hem çevresel hem mali sürdürülebilirlik açısından kritik bir alan. Büyük bütçeli bu ihale, şehir ölçeğinde hizmet sürekliliğini güvenceye almayı hedefliyor; ancak maliyet farkı iddiaları, hesaplama yöntemleri ve performans izleme ekseninde kamuoyunun ikna edilmesine ihtiyaç var. Net ve erişilebilir bir bilgilendirme, hem hizmetin kalitesini hem de kamu güvenini güçlendirecektir.
Kaynak: Nivent Kurtuluş / Gaze-temiz.com













