Kedili Paylaşım Ters Tepki Yarattı: Buca’da “Sevgi” Mesajı, Çöp ve Maaş Krizi Gölgesinde
Buca’da 4 Ekim paylaşımı, belediye çalışanlarının maaş sorunu ve çöp birikimi iddialarıyla çelişti. İmaj–icraat farkı ve şeffaflık beklentisi tartışılıyor.
Kedili Paylaşım Ters Tepki Yarattı: Buca’da “Sevgi” Mesajı, Çöp ve Maaş Krizi Gölgesinde
YEREL GÜNDEM / İZMİR, TÜRKİYE
Hayvanları Koruma Günü mesajı, yerel sorunların gölgesinde kaldı
Buca Belediye Başkanı Görkem Duman, 4 Ekim Hayvanları Koruma Günü’nde sahiplendiği kedisi “Üzüm” ile verdiği sevgi ve koruma temalı mesajı kamuoyuyla paylaştı. Ancak bu paylaşım, ilçede haftalardır süren belediye çalışanlarının maaş sorunu ve ana arterlerde biriken çöp yığınları nedeniyle sert eleştirileri de beraberinde getirdi. İlçede hem sokaklarda hem de barınaklarda yaşayan hayvanların korunmasına dönük çağrı, sahadaki temizlik ve belediye personeline yönelik ödeme iddialarıyla yan yana geldiğinde, “öncelik sıralaması” tartışmasını alevlendirdi.
Sahadaki tablo: maaşlar ve temizlik hizmetlerinde aksamalar
Buca’da çeşitli mahallelerde çöp konteynerlerinin etrafında biriken atıklar ve sıcak havalarda artan koku sorunu, son günlerde yurttaşların en çok dile getirdiği başlıklardan biri. Temizlik hizmetlerinde yaşanan aksamaların, belediye işçilerinin zamanında maaş alamadığı yönündeki iddialarla aynı döneme denk gelmesi dikkat çekiyor. İlçede “çalışanların emeğinin karşılığını alamadığı, buna bağlı olarak bazı hizmetlerde yavaşlama yaşandığı” yönünde şikâyetler artarken, kamu yönetimi açısından temel hizmetlerin sürekliliği ve finansal planlamanın şeffaflığı sorgulanıyor.
İmaj ve icraat çatışması: ‘sevgi’ söylemi ile ‘koruma’ pratiği
Başkanın kediyle verdiği sevgi temalı mesaj, teoride toplumda farkındalık yaratmayı hedefliyor. Ancak pek çok Bucalı, sevginin gerektirdiği “koruma”nın pratikte öncelikle sokakların sağlıklı, temiz ve güvenli tutulmasıyla başlayacağı görüşünde. Belediyenin hayvan refahına dair hedefleri kamuoyunda olumlu karşılanırken, günlük yaşamı doğrudan etkileyen temizlik ve ücret ödemeleri gibi somut alanlarda gecikme algısı, iletişimle icraat arasındaki mesafeyi büyütüyor. Kamuoyunda öne çıkan eleştiri, “duyarlılık mesajlarının, öncelikle temel belediyecilik hizmetlerinin eksiksiz yerine getirilmesiyle anlam kazanacağı” yönünde.
Şeffaflık beklentisi: bütçe, takvim ve sorumluluk paylaşımı
Yerel yönetimlerde kriz anlarının en kalıcı ilacı şeffaflık. Bucalılar, temizlik hizmetlerindeki aksamaların gerekçesi, işçi maaşlarının ödenmesine ilişkin takvim ve kaynak yönetimine dair net bir yol haritası bekliyor. Açık bir ödeme planı, hizmetlerde normalleşmenin hangi tarihte ve hangi adımlarla sağlanacağına ilişkin somut bir takvim, hem çalışanların hem de ilçe sakinlerinin güvenini tazeler. Aynı şekilde, hayvan refahı için atılacak adımların—örneğin kısırlaştırma, aşılama, barınak kapasitesi ve saha ekiplerinin güçlendirilmesi—performans göstergeleriyle düzenli olarak kamuoyuna açıklanması, söylemin pratiğe dönüştüğünün kanıtı olacaktır.
Uzmanların önerdiği denge: kriz yönetimi ile sosyal politika yan yana yürümeli
Kent yönetimi uzmanları, iletişimin ancak hizmet performansıyla beslendiğinde sürdürülebilir olduğunu vurguluyor. Buna göre Buca’da kısa vadede; 1) temizlik filosu ve vardiya planlamasının geçici takviyelerle güçlendirilmesi, 2) işçi ödemeleri için köprü finansman veya önceliklendirilmiş bütçe revizyonu, 3) mahalle bazlı atık toplama takviminin günlük duyurularla şeffaflaştırılması öneriliyor. Orta vadede ise sokak hayvanları politikalarının sağlık, güvenlik ve çevre yönetimiyle entegre biçimde yürütülmesi; sokak besleme alanlarının düzenlenmesi, mama-ilaç lojistiğinin kayıt altına alınması ve gönüllü ağının kurumsal koordinasyonla desteklenmesi gerekiyor.
Sonuç: Mesaj gerçek olmalı; önce temel hizmetler, eşzamanlı sosyal sorumluluk
Hayvanları Koruma Günü vesilesiyle verilen sevgi ve vicdan çağrısı, ancak kentin günlük sorunlarına hızlı ve ölçülebilir çözümler eşlik ederse karşılık bulur. Buca’da beklenti açık: Çalışan emeğinin korunması, çöp yığınlarının hızla ortadan kaldırılması ve kötü kokuya neden olan noktaların sistematik biçimde iyileştirilmesi. Bu adımlar atıldıkça, hayvan refahı için yükseltilen duyarlılık mesajları da toplumsal meşruiyetini güçlendirecek; sevgi söylemi, koruma pratiğine dönüşecektir. Aksi halde, kediyle verilen her fotoğraf ve her cümle, kamuoyunun zihninde “ajitasyon” olarak kalma riski taşıyacaktır.
*













