Meclis açılışında yeni denge arayışı: Erdoğan, DEVA ve Gelecek’le verdiği kareyle mesaj mı verdi?
TBMM açılışında Erdoğan’ın DEM Parti, DEVA ve Gelecek liderleriyle verdiği kareler, iktidarın CHP’yi dışarıda bırakan yeni bir denge arayışında olduğuna işaret etti. Analiz, “seçici normalleşme”, merkez sağla teması artırma ve muhalefetin karşı anlatı ihtiyacını ele alıyor.
Meclis açılışında yeni denge arayışı: Erdoğan, DEVA ve Gelecek’le verdiği kareyle mesaj mı verdi?
YEREL GÜNDEM / ANKARA, TÜRKİYE
CHP yoktu; iktidar sahnede yeni bir koreografi denedi
TBMM’nin yeni yasama yılı açılışında Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın muhalefet temsilcileriyle bir araya geldiği anlar siyasetin gündemine oturdu. CHP, Parti Meclisi kararı doğrultusunda açılışı protesto ederek Genel Kurul’a gelmezken, iktidar cephesinin salon içindeki temasları dikkat çekti. Gazeteci Nevşin Mengü, sosyal medya paylaşımında, “DEM Partililerle aynı kare kadar, Erdoğan’ın Gelecek ve DEVA liderlerini yanına alması daha dikkat çekici” notunu düştü. Bu kareler, iktidarın yeni dönemde CHP’yi “marjinalleştirerek” denklemi yeniden kurma arayışında olduğuna dair yorumları güçlendirdi.
Gelecek–DEVA ekseniyle yakınlaşma: Kopuştan temasa
Erdoğan’ın geçtiğimiz yıllarda mesafe koyduğu, AK Parti’den kopan kadrolara kamuoyu önünde yer açması, “kırık hatlar üzerinde yeniden bağ kurma” ihtimalini gündeme getirdi. DEVA ve Gelecek Partisi’nin yerel ve genel siyasette sınırlı oy tabanına karşın, muhafazakâr merkez seçmen ve teknokratik birikim nezdindeki sembolik etkisi biliniyor. Bu etkinin iktidar blokuna kademeli geri eklemlenmesi, Meclis aritmetiği ve yasa yapım süreçlerinde esneklik sağlayabilir.
DEM Parti ile aynı kare: Çakışan değil, ayrışan hedefler
Erdoğan’ın DEM Parti temsilcileriyle yan yana görüntülenmesi, “normalleşme” perdesinin yeni bir sahnesi gibi okunsa da, iktidarın stratejik öncelikleri farklı sinyaller veriyor. Güvenlik ve yerel yönetim başlıklarında sert söylem korunurken; Meclis zemininin kurumsal ritüellerinde temas görüntülerine alan açılması, dışarıya “diyalog var” mesajı üretirken içeride “merkez siyaseti toparlama” gayretini destekliyor. Bu çifte hat, muhalefette “seçici normalleşme” eleştirilerini de büyütüyor.
CHP’nin yokluğu: Oyun alanı daraltma taktiği mi?
CHP’nin açılışı protesto ederek salonda bulunmaması, iktidarın gündem kurma kapasitesini artırdı. “Kareyi kimlerle paylaşırsan hikâyeyi onlar yazar” mottosunun çalıştığı bir gün yaşandı. İktidar, meşruiyet vitrinini merkez sağ ve eski yol arkadaşlarıyla doldururken, CHP’yi anlatının dış halkasına iten bir siyasal dil kurdu. Bu strateji, kısa vadede alan daraltma etkisi yaratabilir; ancak orta vadede CHP’nin “kurumsal siyaset dışına itilme” algısını tersine çevirecek güçlü bir söylem ve sahada geniş tabanlı temas gerektiriyor.
Yeni dönemin anahtarı: Blok siyasetinden esnek ittifaklara
Açılış günündeki karelerin verdiği mesaj, bloklar arasındaki kalın çizgilerin inceltildiği bir döneme işaret ediyor. İktidar, Meclis’te yasa yapım süreçlerini hızlandırmak, ekonomi–yargı–dış politika dosyalarında manevra alanı açmak için esnek temas noktaları çoğaltabilir. Bu temaslar, CHP’yi “sert muhalefet–yalnızlaşma” ikilemine sıkıştırmayı hedeflerken, muhalefet cephesinde ise ortak zemin arayışını zorunlu kılıyor. DEM Parti’nin kurumlar arası diyaloğa verdiği sınırlı kredi, Gelecek–DEVA’nın merkez sağdaki konumları ve yerel yönetimlerin performans anlatısı, önümüzdeki aylarda görüntüyü belirleyecek.
Sonuç: Fotoğrafın kadrajı değişti, anlatıyı kim yazacak?
Ankara’daki açılış kareleri, siyasetin anlatı gücünü yeniden hatırlattı. İktidar, merkeze dönük teması canlandırırken, muhalefetin oyunun kurallarını belirleyecek karşı anlatıyı üretmesi gerekiyor. CHP’nin yokluğunun yarattığı boşluk, iktidar tarafından hızla dolduruldu; bundan sonraki safhada “kim, kiminle, hangi başlıkta ve nasıl görünür?” soruları siyasetin ana gündemi olacak. Kısacası; kadraj değişti. Şimdi metni yazma sırası siyaset aktörlerinde.













