Osman Kavala'dan MHP'li Yıldız'a destek: Yanlış delille adalet olmaz
Osman Kavala, MHP'li Feti Yıldız'ın "yanlış delille doğru sonuca varılmaz" çıkışına destek verdi. Kavala cephesi, yerel mahkemelerin AİHM kararlarına direnmesini "ağır hukuksuzluk" olarak niteledi.
Yerel Gündem 
YEREL GÜNDEM / İSTANBUL, TÜRKİYE — 09 ARALIK 2025
Silivri Cezaevi'nde 9 yılı aşkın süredir tutuklu bulunan iş insanı Osman Kavala, MHP Genel Başkan Yardımcısı Feti Yıldız'ın hukuk sistemi ve delil standartlarına yönelik eleştirilerine destek veren bir açıklama yayımladı. Kavala cephesi, Yıldız'ın "yanlış delille doğru sonuca ulaşılamaz" sözlerinin, Türkiye'deki yargı sisteminin temel sorununa parmak bastığını vurguladı.
"Yanlış Delil, Zan ve Tahmindir"
MHP'li hukukçu Feti Yıldız, geçtiğimiz günlerde yaptığı açıklamada, ceza muhakemesinde maddi gerçeğe ulaşmanın evrensel ilkelere bağlılıkla mümkün olduğunu belirtmişti. Yıldız, "Ceza muhakemesi yanlış delille doğru sonuca ulaşılmasını reddeder. Delilsiz ispat, maddi vakaya uygun olsa bile zan ve tahminden ibarettir" ifadelerini kullanmıştı.
Kavala adına yapılan açıklamada bu sözlere atıfta bulunularak, "Bu uyarı, Ceza Mahkemelerinde yaşanan ağır insan hakları ihlallerine yol açan temel sorunla doğrudan ilgilidir" denildi.
"Yerel Mahkemeler Direniyor"
Açıklamada, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) ve Anayasa Mahkemesi'nin (AYM) ihlal kararlarının büyük bölümünün "yanlış veya eksik delillere" dayandığına dikkat çekildi. Ancak asıl sorunun, yerel mahkemelerin bu tespitleri dikkate almaması olduğu belirtildi.
Kavala cephesi, Yargıtay Başkanı’nın "İhlalin giderilmesinde ayak diremek, ihlali yaratan tasarruftan daha ağır bir hukuksuzluk yaratır" sözünü hatırlatarak, yerel mahkemelerin tutumunun anayasaya aykırı olduğunu savundu.
Yıldız: "Tutuklama Ceza Değildir"
Feti Yıldız'ın "Tutuklama geçici bir tedbirdir, cezalandırma aracı olamaz" ve "Ağır hastalığı olanları cezaevinde tutmak demokratik hukuk devletinin işi olamaz" şeklindeki çıkışları da Kavala'nın açıklamasında yer buldu. Bu ifadeler, uzun tutukluluk süreleri ve hasta mahpuslar konusundaki tartışmaları yeniden alevlendirdi.
