Papa 14. Leo, ilk yurtdışı ziyaretini Türkiye’ye yapacak: İznik Konsili’nin 1700. yılına hac
Papa 14. Leo, 27–30 Kasım’da Türkiye’ye ilk yurtdışı ziyaretini yapacak; İznik’te 1700. yıl etkinliklerine katılacak, Ankara ve İstanbul’da resmi ve ekümenik temaslarda bulunacak, ardından Lübnan’a geçecek.
Yerel Gündem 
Papa 14. Leo, ilk yurtdışı ziyaretini Türkiye’ye yapacak: İznik Konsili’nin 1700. yılına hac
YEREL GÜNDEM / VATİKAN
Ziyaretin takvimi ve güzergâhı
Katolik Kilisesi’nin yeni ruhani lideri Papa 14. Leo’nun, 27–30 Kasım tarihlerinde Türkiye’ye resmi bir ziyaret gerçekleştireceği açıklandı. Vatikan’ın 7 Ekim duyurusuna göre programın merkezinde, Hristiyan dünyasının ilk evrensel konsili kabul edilen Birinci İznik Konsili’nin 1700. yıldönümü kapsamında İznik’e yapılacak hac ziyareti bulunuyor. Bu seyahat, aynı zamanda Papa 14. Leo’nun İtalya dışına yapacağı ilk yurtdışı gezisi olma özelliğini taşıyor.
İstanbul geleneği: Aziz Andreas Yortusu
Papalık makamının Türkiye ziyaretleri, çoğunlukla Fener Rum Patrikhanesi’nin kuruluşu kabul edilen 30 Kasım tarihli Aziz Andreas (Andrea) Yortusu’na denk getiriliyor. Bu yıl da geleneğin sürmesi bekleniyor. Papa’nın İstanbul’da Ekümenik Patrikhane yetkilileriyle bir araya gelerek ortak ayin ve dualara katılması; Haliç kıyısında kiliseler arası diyaloğu öne çıkaran temaslarda bulunması planlanıyor.
Ankara’da devlet temasları
Vatikan Şehir Devleti’nin lideri sıfatını da taşıyan Papa 14. Leo, Türkiye’ye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın davetiyle geliyor. Ziyaretin Ankara ayağında devlet protokolü çerçevesinde üst düzey görüşmeler yapılması bekleniyor. Resmi temasların odağında dinler arası hoşgörü, kültürel mirasın korunması ve bölgede barış-güvenlik başlıklarının yer alacağı öngörülüyor.
İznik’te 1700 yıllık miras
20 Mayıs 325’te İznik’te düzenlenen konsil, Hristiyanlığın temel inanç esaslarını belirleyen kararlarıyla tarihte dönüm noktası olarak anılıyor. Yaklaşık 300 piskoposun katılımıyla toplanan konsilde, İsa’nın tanrısallığına ilişkin tartışmalar başta olmak üzere doktrinel çerçeve şekillendi. 1700. yıl vesilesiyle düzenlenen buluşma, Katolik ve Ortodoks kiliseleri arasındaki bağların güçlendirilmesi ve “ekümenik birlik” tartışmalarına yeni bir ivme kazandırması açısından sembolik önem taşıyor. Vatikan çevreleri, jübile ilan edilen 2025’le kesişen bu takvimin, hac ve uzlaşı temalarını öne çıkardığına dikkat çekiyor.
Ekümenik diyalogda somut adımlar arayışı
Papa 14. Leo, yakın dönemde verdiği bir söyleşide İznik buluşmasını “Doğu ile Batı arasında ekümenik bağları yenilemek için fırsat” olarak nitelendirdi. Yalnızca Fener Rum Patriği Bartholomeos’un değil, diğer kiliselerin temsilcilerinin de davet edilmesini istediğini vurgulayan Papa, Hristiyan dünyasındaki bölünmüşlüğü “günümüz kilise hayatının en derin yaralarından biri” olarak tanımlıyor. Somut adım arayışlarının bir parçası olarak, kutsal takvimde bazı önemli yortuların—özellikle Paskalya’nın—ortak tarihte kutlanmasına dönük çalışmaların sürdüğü belirtiliyor.
Önceki plan ertelendi, yeni Papa devraldı
İznik merkezli yıldönümü etkinlikleri kapsamında Türkiye ziyareti, önceki Papa Francesco döneminde gündeme gelmiş; ancak sağlık sorunları ve 21 Nisan’daki vefatın ardından planlar ertelenmişti. Papa 14. Leo, göreve gelişinden kısa süre sonra dosyayı devralarak ilk dış gezisini Türkiye’ye tahsis etti. Bu tercih, hem ekümenik diyaloğa öncelik verme iradesi hem de Anadolu’daki Hristiyan mirasına atıf olarak yorumlanıyor.
Lübnan durağı: Bölgesel mesajlar
Papa’nın Türkiye ziyaretinin ardından 30 Kasım–2 Aralık tarihlerinde Lübnan’a geçmesi bekleniyor. Beyrut programının insani yardım, göç ve toplumsal uzlaşı başlıklarına odaklanacağı; Doğu Hristiyan cemaatleriyle temasların bölgesel barışa dair mesajlar içereceği tahmin ediliyor. Türkiye ve Lübnan’ı kapsayan bu hat, Papalık diplomasisinin Doğu Akdeniz’de diyaloğu güçlendirme hedefini yansıtıyor.
Neden şimdi, neden Türkiye?
Zamanlama, üç ana nedenle dikkat çekiyor: İlki, İznik Konsili’nin 1700. yılına denk gelen sembolik çerçeve. İkincisi, Ekümenik Patrikhane ile kadim ilişkilerin Aziz Andreas Yortusu etrafında görünür kılınması. Üçüncüsü ise bölgesel gerilim başlıklarının arttığı bir dönemde, din diplomasisiyle yumuşama kanallarını açma isteği. Tüm bu unsurlar, Papa 14. Leo’nun ilk dış gezisinin kapsamını—Ankara, İstanbul ve İznik üçgeninde—hem teolojik hem diplomatik mesajlarla zenginleştiriyor.
