Sabri Ok: Af değil, PKK’ya özgü hukuki düzenleme gerekli

KCK’li Sabri Ok, PKK’nın çekilmesini “geçiş dönemi” diye tanımlayıp genel af yerine sürece özgü özel yasalar ve Öcalan’la komisyon görüşmesi çağrısı yaptı. İstanbul, Türkiye.

Sabri Ok: Af değil, PKK’ya özgü hukuki düzenleme gerekli

YEREL GÜNDEM / İSTANBUL, TÜRKİYE 

Çekilmenin ardından “geçiş dönemi” vurgusu

PKK’nın Abdullah Öcalan’ın onayıyla Türkiye’deki tüm güçlerini geri çekmeye başladığını duyurmasının ardından KCK Yürütme Konseyi Üyesi Sabri Ok, süreci “geçiş dönemi” olarak nitelendirdi. Ok, atılan adımların nihai bir son değil, daha kapsamlı bir siyasi ve hukuki çerçevenin başlangıcı olduğunu söyleyerek “Bu adımlar atıldıkça karşılıklı ilerleyerek süreç gelişecek” ifadesini kullandı. Süreçte hem sahadaki gerilimi düşürmeye hem de siyasal kanalları açık tutmaya dönük eş zamanlı bir yaklaşımın önemine dikkat çekti.

“Af değil, sürece özgü özel yasalar” talebi

Sabri Ok, “genel af” yerine, çekilme ve normalleşme sürecine özgü, hedefi ve kapsamı net tanımlanmış özel düzenlemeler gerektiğini vurguladı. “Önder Apo’nun büyük gayretleriyle 50 yıllık bir mücadele bugüne geldi; önemli bir aşamadayız. Sadece bu sürece mahsus bazı yasalar ve düzeltmeler olabilir” diyen Ok, beklentinin, geniş ve ucu açık bir affın ötesinde, demokratik siyasete katılımı ve toplumsal entegrasyonu kolaylaştıracak hukuki zemin olduğunu ifade etti. Bu başlıkta yapılacak çalışmaların, hak ve özgürlükler çerçevesinde, toplumsal mutabakat üretecek bir yönteme dayanması gerektiğini belirtti.

Komisyonun rolü ve Öcalan’la temas çağrısı

Meclis’te kurulan süreç komisyonunun “beklenen ölçüde” rol oynamadığı eleştirisini dile getiren Ok, buna karşın komisyonun varlığını “değerli bir adım” olarak tanımladı. “Komisyon Önder Apo ile görüşebilmeli ve görüşlerini dinlemelidir. Bu süreci geliştiren odur” diyen Ok, karar vericilerin doğrudan ve resmî temas merciine sahip olması gerektiğini savundu. Bu çağrı, gelecekte muhtemel müzakere başlıklarının –demokratik katılım, ifade ve örgütlenme özgürlükleri, kültürel hakların güvencesi– daha somut bir takvimle ele alınmasına dönük beklentiyle de ilişkilendirildi.

Siyasi ve hukuki zeminin inşası

Ok’a göre önümüzdeki dönemde iki paralel hat kritik olacak: Güvenlik sahasında provokasyon riskini azaltan tedbirler ve hukuk alanında güven inşa eden düzenlemeler. “Kamuoyu doğal olarak adımları merak ediyor” diyen Ok, Türk devletinin “üzerine düşen sorumlulukları yerine getirmesi” çağrısında bulundu. Bu bağlamda, sürece özgü yasal çerçevenin; yargısal güvenceleri önceleyen, şeffaf ve denetlenebilir mekanizmalar içermesi; geçiş dönemi uygulamalarının zaman ve kapsam bakımından açık hükümlerle tanımlanması gerektiği vurgulandı. Böyle bir yaklaşımın hem toplumsal meşruiyeti artıracağı hem de sahadaki olası gerilimleri sınırlayacağı değerlendiriliyor.

Beklentiler, riskler ve yol haritası

Çekilme pratiğinin sahaya yansıması, sınır hattı ve geçiş koridorlarındaki koordinasyon, sivil yaşamın güvenliği ve bilgi kirliliğini önleyecek düzenli bilgilendirme, sürecin kırılgan noktaları olarak öne çıkıyor. Sabri Ok’un “af değil, özel düzenleme” vurgusu; taraflar için öngörülebilir bir hukuk zeminine, siyasete kanalların açılmasına ve uzun vadeli bir normalleşme perspektifine işaret ediyor. Öte yandan, provokasyon riski, yerel ve bölgesel aktörlerin tutumları ile sahadaki olası tekil ihlaller, sürecin hızını ve yönünü etkileyebilecek başlıca değişkenler olarak değerlendiriliyor. Komisyonun güçlendirilmesi, düzenli raporlama ve tarafların “doğrudan temas” kapasitesinin artırılması, geçiş döneminin sağlıklı yönetimi için kritik görülüyor.


www.yerelgundem.com