Avrupa’nın En Büyük İmtihanı: Ukrayna’ya Savunma Sistemleri Derhal Konuşlandırılmalı
Avrupa liderleri Ukrayna’nın yanında olduklarını söylüyor ama gelişmiş savunma sistemlerini sahaya sürmekte gecikiyor. Washington’daki zirve kritik: Avrupa ya harekete geçecek ya da tarih önünde hesap verecek.
YUSUF İNAN YAZDI...
Avrupa’nın En Büyük İmtihanı: Ukrayna’ya Savunma Sistemleri Derhal Konuşlandırılmalı
Avrupa’nın Sözleri ile Gerçekler Arasındaki Boşluk
Avrupalı liderler Washington’da toplanıyor. Fotoğraflar verilecek, basın açıklamaları yapılacak, “Ukrayna’nın yanındayız” mesajları tekrar edilecek. Ancak Ukrayna şehirleri hâlâ Rus füzeleri ve dronları altında yıkılırken, Avrupa’nın sözleri ile gerçekler arasındaki uçurum büyüyor. Ukrayna halkı bu boşluğu kendi hayatlarıyla ödüyor.
Ukrayna Sadece Kendisini Değil, Avrupa’yı Koruyor
Rusya, 21. yüzyılda şehirleri sistematik şekilde yok ediyor. Su ve enerji altyapısı vuruluyor, siviller evsiz bırakılıyor, binlerce çocuk ve aile hayatını kaybediyor. Ukrayna direniyor; ama bu direniş yalnızca Kiev için değil, Berlin, Paris ve Varşova için de veriliyor. Eğer Ukrayna düşerse, Rusya’nın saldırganlığı Avrupa’nın kapılarına dayanacak.
Bugün Ukrayna’ya hava savunma sistemlerini konuşlandırmak, yarın Avrupa şehirlerini korumakla eşdeğerdir.
Elinizdeki Silahlar Boş Depolarda Ne İşe Yarar?
Avrupa’nın elinde Ukrayna’nın hayatını kurtarabilecek sistemler var: Alman yapımı IRIS-T, Fransız-İtalyan ortak üretimi SAMP/T Aster, Alman Skyranger 30, İngilizlerin yeni geliştirdiği Gravehawk, hatta ABD-Alman iş birliğiyle gelen Patriot bataryaları. Bunlar modern orduların kalbi.
Ama çoğu Avrupa depolarında tutuluyor. Liderler, “stoklarımızı korumalıyız” bahanesinin arkasına saklanıyor. Peki Ukrayna’nın şehirleri her gün yerle bir edilirken, bu sistemlerin boş hangarlarda beklemesinin stratejik gerekçesi nedir? Avrupa için en güçlü savunma hattı, Ukrayna semalarında kurulacak o şemsiye değil midir?
Tereddüt, Daha Fazla Ölüm Demek
Rusya sadece savaş alanında değil, psikolojide de kazanıyor. Ukrayna halkı tükenmişlik sendromuna sürükleniyor. Sürekli bombalanan şehirlerde umudu ayakta tutmak kolay değil. Avrupa’nın tereddüdü, aslında Rusya’nın saldırganlığına örtük bir yeşil ışık yakıyor.
Her geçen gün, daha fazla sivilin, daha fazla çocuğun hayatına mal oluyor. Avrupa’nın “kontrollü destek” politikasının bedelini Ukraynalılar kanlarıyla ödüyor.
Amerika ve Avrupa: Birlik Ya da Çöküş
ABD Başkanı Donald Trump’ın Alaska’da Putin ile yaptığı görüşme ateşkes getirmedi. Şimdi Washington’daki toplantı kritik bir sınav. Avrupa, Zelenskiy’nin yanında fotoğraf vermekle yetinemez. Gelişmiş teknoloji savunma sistemlerini sahaya sürmek zorunda.
Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron’un sözleri aslında cevabı veriyor: “Bugün güçlü olmazsak, yarın bedelini ağır öderiz.” Avrupa, sadece Ukrayna’yı değil, kendi çocuklarını da korumak istiyorsa, bu sözü icraata dönüştürmeli.
Tarih, Sessizliği Affetmeyecek
Gazze’de siviller ölürken, Ukrayna’da şehirler yok edilirken Avrupa suskun kalamaz. 21. yüzyılda sivil ölümlerine göz yummak, sadece insani bir trajedi değil, siyasi bir iflastır. Tarih, bu dönemin liderlerini sözleriyle değil, eylemleriyle hatırlayacak.
Bugün yapılacak seçim basit: Avrupa ya Ukrayna’nın semalarını koruyacak, ya da kendi şehirlerinin üzerine kara bulutların toplanmasını izleyecek.
Etiketler: #Avrupa #Ukrayna #Rusya #Trump #Zelenskiy #NATO #Güvenlik #Washington
YUSUF İNAN / YURTTA SULH CİHANDA SULH
Twitter : @Yusufinan2023
Instagram : yusufinan2023
Instagram : fondinan2016
Email : [email protected]
Web: www.yerelgundem.com













