Deepfake Skandalı: Yakın Arkadaşının İhaneti Hayatını Altüst Etti

Avustralya'da bir öğretmen, kendi deepfake görüntülerini içeren sahte bir pornografi sitesiyle karşılaştığında büyük bir şok yaşadı. Olayın arkasındaki kişinin en yakın arkadaşlarından biri olduğu ortaya çıktı. Bu dava, deepfake mağdurları için hukuki mücadelede çığır açtı.

Deepfake Skandalı: Yakın Arkadaşının İhaneti Hayatını Altüst Etti

Deepfake Skandalı: Yakın Arkadaşının İhaneti Hayatını Altüst Etti

YEREL GÜNDEM / TÜRKİYE

Avustralya'nın Sydney kentinde yaşayan öğretmen Hannah Grundy, hayatının en büyük şoklarından birini yaşadı. Kendi deepfake görüntülerinin yer aldığı bir web sitesini keşfeden Hannah, maruz kaldığı dijital saldırının arkasındaki kişinin en yakın arkadaşlarından biri olduğunu öğrendi. Bu olay, deepfake teknolojisinin kötüye kullanımına karşı hukuki süreçlerin yetersizliğini ve mağdurların karşılaştığı zorlukları bir kez daha gözler önüne serdi.

Sahte Görsellerle Dijital Şiddet

Hannah, anonim bir e-postayla kendisine ulaşan bir kişinin gönderdiği linke tıkladığında, korkunç bir gerçekle karşı karşıya kaldı. Web sitesinde Hannah’nın yüzü, deepfake teknolojisiyle manipüle edilerek binlerce pornografik görsele eklenmişti. Bununla da kalmayıp adı, Instagram kullanıcı adı ve yaşadığı bölge de açıkça paylaşılmıştı. Sayfanın başında ise yüzlerce kişinin Hannah'ya yönelik saldırı fantezilerini oyladığı korkunç bir anket yer alıyordu.

Olayın Şok Edici Arkası

Durumu öğrenir öğrenmez harekete geçen Hannah ve erkek arkadaşı Kris Ventura, görsellerin hangi kaynaklardan alındığını araştırmaya başladı. Bu süreçte, deepfake içeriklerin Hannah'nın özel sosyal medya hesaplarından çalınan fotoğraflarla oluşturulduğu ortaya çıktı. Daha da şaşırtıcı olan, bu olayın arkasındaki ismin Hannah'nın yıllardır yakın arkadaşı olan Andrew Hayler, yani Andy, olduğunun anlaşılmasıydı. Andy, uzun yıllar Hannah'nın güvendiği, arkadaş grubundaki kadınların koruyucusu olarak görülen bir kişiydi. Ancak gerçek ortaya çıktığında, Hannah için büyük bir ihanetin başlangıcı oldu.

Polis ve Hukuk Sisteminin Yetersizliği

Hannah durumu yetkililere bildirdiğinde, polis memurlarının olayın ciddiyetini anlamadığını fark etti. Hatta kendisine, Andy ile iletişime geçerek "durmasını" istemesi tavsiye edildi. Ancak bu sırada Hannah, Andy’nin deepfake saldırılarını sürdürdüğünü ve tehditlerini artırdığını fark etti. Avustralya'daki yasaların bu tür olaylara karşı yetersiz kalması, Hannah ve diğer mağdurlar için mücadeleyi daha da zor hale getirdi. Çaresiz kalan çift, özel bir avukat ve adli bilişim uzmanı tutarak kendi soruşturmalarını yürütmeye karar verdi.

Hannah ve Kris, aylar süren araştırmalar ve topladıkları kanıtlarla polisin nihayet harekete geçmesini sağladı. Yapılan baskında Andy'nin suçunu itiraf etmesiyle birlikte dava açıldı. Ancak o dönemde Avustralya'da deepfake içerik üretimi ve paylaşımı suç sayılmadığından, Andy'ye yalnızca "bilişim sistemlerini kötüye kullanmak" gibi hafif bir suçlama yöneltildi.

Çığır Açan Bir Mahkeme Kararı

Davanın süreci boyunca Hannah ve diğer mağdurlar, mahkemede Andy’nin yaptıklarının yalnızca çevrimiçi bir tehdit olmadığını, fiziksel ve psikolojik şiddetle bağlantılı olduğunu vurguladı. Sonunda mahkeme, Andy'yi 9 yıl hapis cezasına çarptırdı. Bu karar, Avustralya’da deepfake mağdurları için önemli bir dönüm noktası oldu. Yargıç, Andy'nin pişmanlık duymadığını ve saldırılarının mağdurlar üzerinde derin yaralar bıraktığını belirtti.

Mücadelenin Sonu Değil

Hannah ve diğer mağdurlar için bu dava bir zafer olsa da, internet üzerindeki sahte içeriklerin tamamen kaldırılması mümkün olmadığından, hayatlarına devam etmek hâlâ büyük bir mücadele gerektiriyor. Hannah, deepfake içeriklerinin internetten temizlenmesi için bir hizmete para ödemeye devam ediyor ve bu travmatik olayın hayatının her anına gölge düşürdüğünü söylüyor.

Avustralya hükümeti, bu dava sonrası deepfake pornografisinin üretimini ve paylaşımını suç kapsamına aldı. Ancak dünya genelinde yasalar hâlâ yetersiz ve mağdurlar, adalet arayışında büyük engellerle karşılaşıyor. Hannah'nın yaşadığı kabus, dijital suçların mağdurları için daha güçlü koruma önlemlerinin gerekliliğini bir kez daha gözler önüne seriyor.

www.yerelgundem.com