Şam’da kritik adım: Esad hakkında gıyabî tutuklama ve kırmızı bülten kararı

Şam’da mahkeme, Beşar Esad hakkında 2011 Dera olayları nedeniyle gıyabî tutuklama ve kırmızı bülten kararı verdi. Adım, uluslararası takibi ve hukuki süreci yeni bir aşamaya taşıdı.

Şam’da kritik adım: Esad hakkında gıyabî tutuklama ve kırmızı bülten kararı

Şam’da kritik adım: Esad hakkında gıyabî tutuklama ve kırmızı bülten kararı

YEREL GÜNDEM / ŞAM – SURİYE

Yargı süreci 2011 Dera dosyasından açıldı

Suriye siyasetinde köklü değişimlerin ardından, ülkede 8 Aralık’ta yönetimi devrilen eski Devlet Başkanı Beşar Esad hakkında gıyabî tutuklama kararı çıkarıldı. Şam Yedinci Soruşturma Hâkimi Tevfik el-Ali, kararın 2011’de Dera’da yaşanan olaylar kapsamında hazırlandığını belirterek, Esad’a “kasten öldürme”, “ölümle sonuçlanan işkence” ve “özgürlükten yoksun bırakma” suçlamalarının yöneltildiğini açıkladı. Dava, o dönemde hayatını kaybedenlerin yakınlarınca açılmış ve yıllardır adli süreçte bekliyordu.

Kırmızı bülten kararı ve uluslararası takip ihtimali

Mahkeme, gıyabî tutuklama ile eş zamanlı olarak kırmızı bülten çıkarılmasına hükmetti. Bu adım, dosyanın Interpol kanallarıyla uluslararası alanda takibini mümkün kılacak. Kırmızı bülten, ulusal makamlar açısından bağlayıcı bir iade hükmü olmasa da, Esad’ın seyahat kabiliyetini ve diplomatik hareket alanını ciddi biçimde daraltabilecek bir adli işaret fişeği olarak görülüyor. Sürecin pratik etkisi, Suriye’nin yeni yönetimiyle yabancı ülkeler arasındaki yargısal iş birliği düzeyi ve ikili anlaşmaların kapsamına göre şekillenecek.

Kararın iç hukuktaki karşılığı: Gıyabî tutuklama ne anlama geliyor?

Gıyabî tutuklama, şüphelinin yargı önüne çıkarılamadığı hallerde yakalama ve gözaltı işlemlerini mümkün kılan bir tedbir. Bu durumda savcılık ve mahkeme, delil durumu, suçlamaların ağırlığı ve kaçma/karartma şüphesi gibi kriterleri değerlendiriyor. Esad dosyasında mahkeme, ölümle sonuçlanan eylemler ve sistematik işkence iddiaları nedeniyle kamu düzeni ve adaletin tesisi gerekçelerini öne çıkardı. Gıyabî karar, ilerleyen aşamalarda yüz yüze yargılama, delillerin tamamlanması ve savunma hakkının kullanılması ile nihai hükme evrilebilecek bir sürecin kapısını aralıyor.

Siyasî zeminde etkiler: Yeni dönemin sınavı

Esad’a yönelik adli hamle, Suriye’deki yönetim değişimi sonrası oluşan tabloyu doğrudan etkileyebilecek bir gelişme. Karar, geçiş sürecinin meşruiyeti, hesap verilebilirlik ve mağdur yakınlarının adalet talebi açısından sembolik ve fiilî bir dönemeç niteliği taşıyor. İç siyasette, eski güvenlik mimarisi ile yeni kurumların güç paylaşımı arasındaki dengeyi etkileyebileceği; dış siyasette ise bölgesel aktörlerin normalleşme ve yeniden inşa gündemiyle bağdaşan hukukî çıtanın nerede belirleneceğine dair işaret verdiği değerlendiriliyor.

Bölgesel ve küresel yansımalar: Normalleşme–hesap verilebilirlik çizgisi

Suriye dosyasında son yıllarda öne çıkan normalleşme arayışları, geri dönüşler, yeniden inşa ve insanî erişim başlıkları, hesap verilebilirlik eksenindeki taleplerle çoğu zaman gerilimli bir paralellik izliyordu. Esad hakkında alınan karar, bu iki çizginin aynı anda yürütülebilirliği tartışmasını yeniden alevlendirebilir. Bazı başkentler, adalet mekanizmalarının işletilmesini sürecin kalıcı barış üretmesi için şart görürken; diğerleri sahadaki istikrar ve insanî ihtiyaçlar gerekçesiyle aşamalı bir yaklaşımı savunuyor. Kırmızı bülten adımı, özellikle seyahat–protokol alanlarında diplomatik protokol tartışmalarını da tetikleyebilir.

Süreçte sonraki adımlar: Usul takvimi ve olası senaryolar

Hukukçulara göre, dosyada delillerin uluslararası adlî yardımla tamamlanması, tanık beyanlarının güçlendirilmesi, adli tıp raporları ve arşiv materyallerinin yargılamaya kazandırılması kritik olacak. Esad’ın yakalanması veya iadesi gerçekleşmese dahi, gıyabî kararın mal varlığına tedbir, uluslararası hareket kısıtları ve çevre dosyalar üzerinde zincirleme etkisi bulunabilir. Süreç, temyiz ve itiraz mekanizmalarıyla birlikte uzun bir yargı takvimine yayılabilir.


www.yerelgundem.com