TCMB’den 250 Baz Puanlık İndirim: Sıkı duruş söylemi korunurken ekonomistlerden farklı yorumlar
TCMB, politika faizini 250 baz puan indirerek %40,5’e çekti. Banka “sıkı duruş” söylemini korurken, Hakan Kara, Mahfi Eğilmez, İris Cibre, Emre Alkin ve Uğur Gürses kararın büyüklüğü, zamanlaması ve piyasa etkilerine dair farklı yorumlar yaptı.
Yerel Gündem 
TCMB’den 250 Baz Puanlık İndirim: “Sıkı duruş” söylemi korunurken ekonomistlerden farklı yorumlar
YEREL GÜNDEM / ANKARA
Faiz 43’ten 40,5’e indi; koridorun üst ve alt bandı da aşağı çekildi
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB), eylül toplantısında politika faizini 250 baz puan indirerek %43’ten %40,5’e düşürdü. Para politikası koridorunda gecelik borç verme faizi %46’dan %43,5’e, borçlanma faizi %41,5’ten %39’a çekildi. Karar metninde, iç talebin zayıf seyrinin sürdüğü, enflasyonun ana eğiliminin ağustosta yavaşladığı ve talep koşullarının dezenflasyonist düzeyde bulunduğu vurgulandı.
Mesaj: Fiyat istikrarı sağlanana kadar sıkı duruş; gerekirse yeniden sıkılaştırma
TCMB, fiyat istikrarı sağlanana kadar sıkı para politikası duruşunun korunacağını ve enflasyon görünümünde ara hedeflerden sapma olması halinde yeniden sıkılaştırma adımlarının gündeme gelebileceğini belirtti. Böylece, indirim kararına rağmen enflasyonla mücadelede öngörülebilirlik ve esneklik vurgusu öne çıktı.
Hakan Kara: “200 baz puan tercih ederdim ama kötü karar değil”
Eski TCMB Başekonomisti Prof. Dr. Hakan Kara, indirimin büyüklüğünü “kabaca tahmin ettiğini” söylerken kararı tamamen onayladığı anlamına gelmediğinin altını çizdi:
“Bana göre 200 baz puan daha iyi olurdu ama Merkez Bankası’nın yönetmek zorunda olduğu dengeler dikkate alındığında kötü bir karar olmadığını düşünüyorum.” Kara, metindeki söylem değişikliğine dikkat çekerek enflasyona dair daha temkinli bir dil kullanıldığını, tahmin edilebilir para politikasının önemini “Sıkıcı (tahmin edilebilir) para politikası iyidir” ifadesiyle vurguladı.
İris Cibre: “Doğru ama gecikmiş adım; yüksek faiz enflasyonu tetikliyor”
Ekonomist İris Cibre, indirimi doğru fakat gecikmiş bir karar olarak niteledi. Yüksek faiz ortamının bizzat enflasyonu beslediğini savunan Cibre, “Dolar talebi faiz nedeniyle değil, siyasi karmaşa nedeniyle yüksek” görüşünü dile getirdi. TCMB’nin talep zayıflığını doğru okuduğunu, Temmuz ciro ve ticaret hacmi verilerinin bu tabloyu desteklediğini belirtirken, iletişimde muğlaklık bulunduğunu ve Banka’nın “farklı bir enflasyon verisine mi bakıyor?” sorusunu gündeme taşıdı.
Mahfi Eğilmez: “Borsada kısa süreli yükseliş, diğer göstergeler yatay”
Ekonomist Dr. Mahfi Eğilmez, piyasa tepkisini özetledi: “İlk yarım saatte borsada hafif bir yükseliş yaşandı, diğer göstergeler aynı yerde duruyor.” Eğilmez’in değerlendirmesi, kararın piyasalar üzerinde sınırlı ve geçici etkiler yarattığına işaret etti.
Emre Alkin: “Sıkı duruş söylemiyle faiz indirimi çelişkili”
Prof. Dr. Emre Alkin, faiz indiriminin sıkı para politikası söylemiyle çeliştiğini öne sürdü: “Eğer sıkı para politikasına devam ediliyorsa, faiz indirimi tabelaya oynamaktan başka bir şey değil. Tabelaya oynayan bir Merkez Bankası’nı da kabul etmek mümkün değil.”
Uğur Gürses: “Sürpriz değil; verilen mesajlar indirime işaret etmişti”
Ekonomist Uğur Gürses, 2,5 puanlık indirimin sürpriz olmadığını, geçen hafta verilen mesajların bu yönde işaretler taşıdığını belirtti. Böylece karar, iletişim kanalı üzerinden önceden kısmen fiyatlanan bir adım olarak değerlendirildi.
Ne ifade ediyor?
Karar, talep koşullarının dezenflasyonist kaldığı ve enflasyonun ana eğiliminde yavaşlama görüldüğü bir dönemde, TCMB’nin esnek ama temkinli bir çerçeveyle hareket ettiğini gösteriyor. Ekonomist yorumları ise iki noktada ayrışıyor:
-
Büyüklük ve zamanlama: 200–250 baz puan aralığında tartışma; “gecikmiş ama doğru” ya da “söylemle çelişkili” değerlendirmeleri.
-
Piyasa etkisi: Borsada kısa süreli tepki, diğer göstergelerde sınırlı hareket.
Önümüzdeki dönemde enflasyon görünümü, iç talebin gücü ve iletişim tutarlılığı, politika patikasına dair beklentileri belirlemeye devam edecek.
