Trump Etkisi: ABD, Rus Askerlerinin Ukrayna'dan Çekilmesine Karşı Çıktı
ABD, BM Genel Kurulu'nda Rus askerlerinin Ukrayna'dan çekilmesini öngören karar tasarısına ret oyu verdi. Trump ve Putin arasındaki görüşmeler, ABD'nin Ukrayna politikasında değişim sinyali verdi.
Yerel Gündem 
Trump Etkisi: ABD, Rus Askerlerinin Ukrayna'dan Çekilmesine Karşı Çıktı
YEREL GÜNDEM / TÜRKİYE
ABD Başkanı Donald Trump'ın yeniden seçilmesiyle birlikte Washington’un dış politikası büyük bir değişim gösterdi. Bu değişimin son örneği, Birleşmiş Milletler (BM) Genel Kurulu'nda Rus askerlerinin Ukrayna'dan çekilmesini öngören karar tasarısına ABD’nin ret oyu vermesiyle ortaya çıktı.
New York'taki BM Genel Merkezi'nde gerçekleşen oylamada, ABD’nin Rusya ile aynı safta yer alması dikkat çekti. İsrail de ABD ile birlikte ret oyu verirken, Çin çekimser kaldı. Karar tasarısı Türkiye, İngiltere ve birçok Avrupa ülkesi tarafından desteklendi.
Trump, BM kararına rağmen Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ile "çok iyi ilişkiler" içinde olduklarını vurguladı. Sahibi olduğu Truth Social platformundan yaptığı açıklamada, Ukrayna’daki savaşın sona ermesi ve ABD ile Rusya arasındaki ekonomik iş birliğinin ilerlediğini belirtti.
Trump, Ukrayna'ya yapılan milyarlarca dolarlık yardımların "geri alınacağını" ve bunun "Ukrayna ekonomisine katkı sağlayacağını" iddia etti. Ayrıca, Putin’in Avrupa menşeli barış güçlerinin Ukrayna’ya konuşlandırılmasını "kabul edeceğini" öne sürdü.
Rusya'nın Ukrayna Politikası ve BM Kararı Rusya, 2014 yılında Kırım'ı ilhak ederek Ukrayna ile arasındaki gerilimi artırdı. Donbas bölgesinde Rusya destekli ayrılıkçılar bağımsızlık ilan ederken, 2022'de Moskova geniş çaplı bir işgal başlattı. Rusya, savaşın "Ukrayna’yı Nazilerden arındırma" amacı taşıdığını savunsa da, Kiev ve Batı ülkeleri bu gerekçeyi reddetti.
BM'nin pazartesi günü yaptığı oylamada kabul edilen karar tasarısı, Rus askerlerinin Ukrayna'dan çekilmesini talep ediyordu. Ancak ABD'nin bu karara karşı çıkması, Washington’un Moskova’ya karşı tavrının yumuşadığı yorumlarına neden oldu.
ABD’nin politikadaki bu değişimi Avrupa ülkeleri tarafından endişeyle karşılanırken, İngiltere Başbakanı Keir Stamer ve Almanya Şansölyesi Olaf Scholz, Trump’ın Putin’e karşı tutumunun Batı ittifakını zayıflatabileceği konusunda uyarıda bulundu.
Putin ve Trump Arasındaki Diplomatik Süreç Trump ve Putin arasındaki görüşmelerde savaşın sona erdirilmesi ve Ukrayna’daki "Büyük Ekonomik Kalkınma" projelerinin hızlandırılması gündemde yer aldı. Trump, Putin’in "Dünya Savaşı peşinde olmadığını" ve Ukrayna’da Avrupa barış güçlerinin konuşlandırılmasını kabul edeceğini ifade etti. Ancak Moskova’nın bu konuda resmi bir açıklama yapmaması dikkat çekti.
Rusya'nın İngiltere Büyükelçisi Andrey Vladmirovich, üç gün önce yaptığı açıklamada, Moskova'nın İngiliz barış güçlerinin Ukrayna’ya gönderilmesi fikrini tamamen reddettiğini belirtti. Bu açıklama, Trump’ın sözleriyle çelişirken, Batı ülkelerinde ABD'nin Rusya politikasına dair soru işaretleri oluşturdu.
Ukrayna Savaşı ve Uluslararası Tepkiler 24 Şubat 2025 itibarıyla Ukrayna savaşı dördüncü yılına girdi. AB Konseyi Başkanı Antonio Costa, 6 Mart’ta düzenlenecek olağanüstü zirvede Ukrayna’daki son gelişmeleri ve Avrupa’nın savunma politikalarını ele alacaklarını duyurdu. Avrupa ülkeleri, Ukrayna'ya verilen desteğin devam etmesi gerektiğini savunurken, ABD'nin tutumundaki değişimin bu süreci nasıl etkileyeceği belirsizliğini koruyor.
Trump yönetiminin BM kararına verdiği tepki, ABD’nin Ukrayna'ya yönelik politikasının yön değiştirdiğini gösteriyor. Rusya’nın Ukrayna’daki askeri varlığını sürdürebilmesi için yeni bir diplomatik zemin mi oluşturuluyor, yoksa Trump, Putin ile "büyük bir anlaşmaya" mı hazırlanıyor? Önümüzdeki günler, ABD-Rusya ilişkilerinin ve Ukrayna savaşının seyrini belirleyecek gelişmelere sahne olabilir.
