AB’den İsrail’e Gazze Tepkisi: Ortaklık Anlaşması Gözden Geçirilecek
Avrupa Birliği, Gazze'deki insani kriz nedeniyle İsrail'le olan Ortaklık Anlaşması'nı gözden geçirme kararı aldı. Kararın detayları ve olası sonuçları inceleniyor.
AB’den İsrail’e Gazze Tepkisi: Ortaklık Anlaşması Gözden Geçirilecek
YEREL GÜNDEM / ANKARA
Avrupa Birliği’nin İsrail’e yönelik tutumunda, Gazze'de yaşanan insani kriz nedeniyle önemli bir kırılma yaşanıyor. 20 Mayıs’ta Brüksel’de düzenlenen AB dışişleri bakanları toplantısında alınan karar, ilişkilerde yeni bir dönemin habercisi olabilir. Üye ülkeler, İsrail ile imzalanmış olan ve siyasi, ekonomik birçok alanda iş birliğini kapsayan Ortaklık Anlaşması'nın gözden geçirilmesini kararlaştırdı.
Bu karar, AB'nin uzun süredir sürdürdüğü dengeli tutumdan saparak daha sert ve belirgin bir çizgiye yönelmesinin işareti olarak değerlendiriliyor. Özellikle Gazze’ye yönelik insani yardımların engellenmesi, AB’nin birçok üyesi tarafından kabul edilemez bulundu. İsrail’in, anlaşmanın temelini oluşturan insan hakları ve demokratik değerlere bağlılık maddesini ihlal edip etmediği incelenecek.
İkinci Madde Üzerinden İnceleme Başlıyor
AB ile İsrail arasında 2000 yılında yürürlüğe giren Ortaklık Anlaşması’nın ikinci maddesi, ilişkilerin insan haklarına ve demokrasiye saygı temelinde yürütüleceğini açık şekilde belirtiyor. Hollanda'nın bu madde çerçevesinde anlaşmanın yeniden değerlendirilmesi yönündeki önerisine 17 üye devlet destek verdi. Bu ülkeler arasında Belçika, Fransa, İspanya ve İrlanda gibi etkili ülkeler öne çıkıyor. Öte yandan Almanya, İtalya ve Yunanistan’ın da dahil olduğu dokuz ülke ise bu girişime karşı çıktı.
AB Dışişleri ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi Kaja Kallas, Gazze’deki durumu "felaket" olarak nitelendirerek, İsrail’in sınırlı ölçekte kabul ettiği yardımların yetersiz olduğunu vurguladı. Kallas, yardımların hiçbir engellemeye tabi olmadan büyük ölçekte sağlanması gerektiğinin altını çizdi.
AB Komisyonu Süreci Üstlenecek
Gözden geçirme sürecini AB Komisyonu yürütecek. Komisyon, anlaşmanın ikinci maddesinin ihlal edilip edilmediğine dair detaylı bir analiz gerçekleştirecek. Bu analiz sonucunda ihlal tespiti yapılırsa, İsrail'e yönelik yaptırım önerileri gündeme gelebilir. Ancak Komisyon’un yaptırım önermeme yetkisi de bulunuyor.
Anlaşmanın askıya alınması ise tek başına Komisyon kararına bağlı değil. Siyasi bölümün askıya alınması için oybirliği gerekirken, ticari kısımların askıya alınması için nitelikli çoğunluk yeterli oluyor. Bu durum, sürecin hem siyasi hem diplomatik açıdan karmaşık bir yapıya sahip olduğunu gösteriyor.
İsrail’e Mesaj: Böyle Devam Edemezsin
Avrupa’daki genel eğilim, İsrail’e “bu şekilde devam edemezsin” mesajı verilmesi yönünde. Hollanda Dışişleri Bakanı Caspar Veldkamp, kararın, İsrail hükümetine yönelik ciddi bir uyarı olduğunu söyledi. Fransa Dışişleri Bakanı Jean-Noel Barrot da saldırıların durmaması halinde anlaşmanın askıya alınabileceğini dile getirdi.
Özellikle Lahey’de 18 Mayıs’ta düzenlenen ve 100 binden fazla kişinin katıldığı protestolar, kamuoyunun konuya verdiği önemi gözler önüne serdi. Protestolarda, kadınların kırmızı elbiselerle yaptığı sembolik eylem ise geniş yankı buldu.
İkili İlişkiler Zorlanabilir
AB’nin İsrail ile olan ilişkileri geçmişte de benzer krizlerle sınanmıştı. 2012 yılında Gazze’de yaşanan gelişmeler nedeniyle Ortaklık Konseyi askıya alınmış ve bu durum 10 yıl boyunca devam etmişti. Ancak İsrail hâlen AB’nin 31’inci büyük ticaret ortağı, AB ise İsrail için en önemli pazarlardan biri. Bu nedenle olası yaptırımların ekonomik yansımaları da önemli bir tartışma konusu.
Bu gelişmeler, Avrupa’nın Ortadoğu politikasında yeni bir sayfa açabileceği yönünde yorumlanıyor. AB içinde hâlâ fikir ayrılıkları olsa da, Gazze’deki insani krizin derinliği, ortak değerler etrafında daha birleşik bir dış politika anlayışının şekillenmesine neden olabilir.













