ABD’nin Nükleer Tesisleri Vurmasının Ardından İran’dan İsrail’e Füze Yağmuru
ABD’nin İran’daki nükleer tesislere düzenlediği hava saldırısı sonrası İran, İsrail’in kuzey ve orta kesimlerine 40’tan fazla füze fırlattı. Tel Aviv ve Hayfa hedef alınırken, bölgesel savaş ihtimali ciddi şekilde gündemde.
ABD’nin Nükleer Tesisleri Vurmasının Ardından İran’dan İsrail’e Füze Yağmuru
YEREL GÜNDEM / TÜRKİYE
Orta Doğu’da Gerilim Tehlikeli Bir Eşiği Aştı
ABD’nin İran’daki üç önemli nükleer tesise düzenlediği hava saldırısının ardından, İran da İsrail’in kuzey ve orta bölgelerine misilleme niteliğinde füze saldırısı gerçekleştirdi. Tel Aviv ve Hayfa başta olmak üzere birçok kentte patlamalar yaşanırken, saldırılar sonrası bölge genelinde hava saldırısı sirenleri çaldı.
İsrail Sağlık Bakanlığı, saldırılarda 80'den fazla kişinin yaralandığını, bunların büyük kısmının hafif yaralı olduğunu açıkladı. İran Devrim Muhafızları Ordusu ise 40 füze fırlattığını duyurarak Khorramshahr-4 tipi gelişmiş füze sistemlerinin kullanıldığını bildirdi.
Trump: “Saldırı Muhteşem Bir Başarıydı”
ABD Başkanı Donald Trump, pazar sabahı yaptığı açıklamada Fordow, Natanz ve İsfahan’daki nükleer tesislerin “tamamen ve eksiksiz şekilde yok edildiğini” duyurdu. Fordow gibi dağların derinliklerine gömülü tesislerin vurulması için ABD’ye ait B-2 hayalet bombardıman uçaklarının kullanıldığı, uçaklara Pasifik üzerinde yakıt ikmali yapıldığı bilgisi de kamuoyuyla paylaşıldı.
Trump, “Bu saldırılarla İran’ın nükleer tehdidini ortadan kaldırmayı amaçladık. Şimdi barış zamanı” diyerek İran’a açık bir uyarıda bulundu.
İran’ın Yanıtı Gecikmedi
İran, saldırılara pazar sabah erken saatlerde başlattığı füze saldırısıyla karşılık verdi. Tel Aviv’in sanayi bölgeleri ve Hayfa Limanı çevresindeki hedeflere isabet eden füzeler, kent genelinde paniğe yol açtı. İran, saldırıda kullanılan Khorramshahr-4 füzelerinin çoklu savaş başlığı taşıyabildiğini vurgulayarak askeri kapasitesini sergiledi.
İran aynı zamanda siber operasyonlar ve radar sistemlerini karıştırmaya yönelik elektronik savaş yöntemleri uyguladığını da ima etti. Ancak şu ana kadar İsrail hükümeti bu iddiaları doğrulamadı.
İsrail'den Hızlı Misilleme
İsrail Savunma Bakanlığı, İran'ın Dezful kentindeki askeri havalimanına yönelik hava saldırısı düzenlediklerini ve burada konuşlu iki F-5 savaş uçağından birini imha ettiklerini açıkladı. Yayınlanan siyah-beyaz görüntülerde uçağın vurulma anı yer aldı.
F-5’ler, İran’ın Şah döneminden kalma hava kuvvetleri filosunun parçası olup, modern savaş koşullarında sınırlı kapasiteye sahip araçlar olarak değerlendiriliyor. İsrail, ayrıca geçmişte İran’ın F-14 Tomcat uçaklarını da hedef almıştı.
Nükleer Tesislerdeki Hasar Ne Kadar Ciddi?
ABD’nin hedef aldığı üç nükleer tesis — Fordow, Natanz ve İsfahan — İran’ın nükleer stratejisinin temel taşlarını oluşturuyor. Fordow tesisi, Kum kenti yakınlarındaki dağlık bir bölgede, yer seviyesinin yaklaşık 80 metre altında bulunuyor.
Pazar sabahı elde edilen uydu görüntüleri, tesisin girişlerinde hasar olduğunu ve dağın bazı bölümlerinin fiziksel olarak değişime uğradığını gösteriyor. Renk değişimleri, sığınak delici bombaların kullanıldığını düşündürüyor.
İsfahan tesisi ise İran’ın nükleer araştırmalarının beyni olarak görülüyor. Burada çalışan yaklaşık 3 bin bilim insanı ve çok sayıda reaktör, laboratuvar ve zirkonyum üretim tesisi bulunuyor. Natanz ise ülkenin en büyük uranyum zenginleştirme merkezi olarak faaliyet gösteriyor.
İran, bu tesislerde herhangi bir radyasyon sızıntısı meydana gelmediğini, zenginleştirilmiş uranyum gibi hassas materyallerin güvenlik protokolleri çerçevesinde korunduğunu duyurdu. Ancak Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı şu ana dek resmi bir teyitte bulunmadı.
Diplomasi Kapısı Kapandı mı?
ABD ve İran arasında uzun süredir devam eden nükleer gerilim, bu saldırılarla yeni bir döneme girmiş görünüyor. Trump’ın açıklamaları İran’a doğrudan bir uyarı niteliği taşırken, İran’ın anında verdiği yanıt bu tansiyonun kısa vadede düşmeyeceğine işaret ediyor.
İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ise operasyonu “tarihi değiştirecek bir karar” olarak tanımladı ve Trump’a destek verdi. “Önce güç gelir, sonra barış” sözleri, bölgede diplomatik yolların yerini askeri stratejilere bırakmaya başladığının açık bir işareti.
Bölgesel Savaş Endişesi Artıyor
Orta Doğu’da uzun süredir devam eden İran-İsrail gerilimi, ilk kez bu kadar doğrudan ve büyük ölçekli karşılıklı saldırılara sahne oldu. Her iki taraf da askeri kapasitesini sergilerken, sivillerin güvenliği ve bölgedeki istikrar en büyük kaygı haline geldi.
İran’ın nükleer programının geleceği, İsrail’in güvenliği ve ABD’nin askeri varlığı gibi çok katmanlı başlıklar, önümüzdeki günlerde uluslararası diplomasi masalarında daha sert tartışmalara sahne olabilir.













