Adalet: Allah’ın Yeryüzündeki Terazisi

Adalet kavramının İslam ve dünya tarihindeki önemi, ünlü âlimlerin ve hukuk felsefecilerinin görüşleriyle ele alınıyor. "Adalet Allah’ın yeryüzündeki terazisidir" sözü üzerinden tarihsel ve felsefi analiz yapılıyor.

Adalet: Allah’ın Yeryüzündeki Terazisi

Adalet: Allah’ın Yeryüzündeki Terazisi

YEREL GÜNDEM / TÜRKİYE

Adalet kavramı, hem dünya genelinde hem de İslam kültüründe en önemli toplumsal değerlerden biri olarak kabul edilir. "Devletin dini adalettir" sözü son zamanlarda sıkça kullanılırken, İslam dünyasında yaygın olan bir başka ifadeyle de bu kavram vurgulanıyor: "Adalet, Allah’ın yeryüzündeki terazisidir."

Adaletin Kutsal Boyutu

Erken dönem İslam müefessirlerinden Taberî, Nisâ Suresi'nin 135. ayetini ve Şûrâ Suresi'nin 15. ayetini yorumlarken bu ifadeyi kullanmıştır. Bu görüş, Mâverdî, Ragıb el-İsfahânî, Gazzâlî gibi pek çok âlim tarafından da tekrar edilmiştir.

Hadîd Suresi'nin 25. ayeti de bu ilkeyi destekler niteliktedir:

"Elçilerimizi açık kanıtlarla gönderdik ve insanlar adaleti ayakta tutsunlar diye yanlarında Kitabı ve mîzânı (adalet terazisini) indirdik." (Hadîd 57/25).

Bu ayet, Allah'ın peygamberleri ve kitapları göndermesinin temel amacının, insanlar arasında adalet prensibini tesis etmek olduğunu vurgular.

Tarihsel Perspektifte Adalet

Miladi 11. yüzyıl âlimlerinden İmam Mâverdî, “Bir siyasal yönetim kâfirken ayakta kalabilir, fakat zalimken ayakta kalamaz" diyerek adaletin önemini ortaya koymuştur. İbn Teymiyye de bu görüşü destekleyerek devletlerin varlığının adalete bağlı olduğunu belirtmiştir:

"Allah, kâfir bile olsa, adaletli devleti yaşatır ama Müsülman da olsa zalim devleti yaşatmaz." (el-İstiḳâme, II, 246-248).

Bu sözler, adaletin devletlerin bekası için şart olduğuna dair çarpıcı bir çıkarımda bulunur.

Memlük tarihçisi Kalkaşendî ise "Adalet mülkün temelidir" diyerek bu düşünceyi özetlemiştir. İbn Kayyim el-Cevziyye de "Devleti adalet ayakta tutar" diyerek aynı felsefeyi benimsemiştir.

Adaletin Evrensel Boyutu

Adalet sadece dini ve tarihi metinlerde değil, modern hukuk felsefesinin de temel ilkelerinden biridir. Amerikalı hukuk filozofu John Rawls, adaletin mutlak ve tavizsiz bir ilke olduğunu şu sözlerle ifade eder:

"Bir toplumsal refah gerekçesi bile insan haklarının ihlal edilmesini haklı kılamaz. Adil bir toplumda eşit yurttaşlık özgürlükleri dokunulmazdır. Adalet, siyasi pazarlığa veya sosyal çıkar hesaplamalarına tabi tutulamaz." (A Theory of Justice, s. 4).

Adaletin tarih boyunca ve günümüzde ne kadar önemli bir kavram olduğunu gösteren bu özdeyişler, bireylerin ve toplumların adalet prensibine sıkı sıkıya bağlı kalmaları gerektiğini ortaya koymaktadır.


www.yerelgundem.com

Kaynak: Mustafa Çağrıcı / Karar