AYM Başkanı Özkaya’dan vicdan vurgusu tartışma yarattı: 2012’den bu yana 81.481 ihlal kararı

AYM Başkanı Kadir Özkaya, hâkim ve savcılara “vicdan” vurgusu yaptı; 2012’den bu yana 81.481 ihlal kararı açıklandı. “Vicdan” çağrısı, gecikmeler ve gerekçelendirme tartışmalarıyla birlikte hukuk çevrelerinde farklı tepkiler topladı.

AYM Başkanı Özkaya’dan  vicdan  vurgusu tartışma yarattı: 2012’den bu yana 81.481 ihlal kararı

AYM Başkanı Özkaya’dan “vicdan” vurgusu tartışma yarattı: 2012’den bu yana 81.481 ihlal kararı

YEREL GÜNDEM / ANKARA, TÜRKİYE

Eğitim programında mesaj: “Adalet terazisi yalnız kanunla değil, vicdanla da tutulur”

Anayasa Mahkemesi (AYM) ile Türkiye Adalet Akademisi’nin ortak düzenlediği “Mülkiyet ve Adil Yargılanma Hakkı Kapsamında AİHM ve AYM Uygulamalarında Güncel Meseleler” başlıklı programda konuşan AYM Başkanı Kadir Özkaya, hâkim ve savcılara “yalnızca kanun bilgisiyle değil, vicdan hassasiyetiyle” görev yapmaları çağrısında bulundu. Özkaya, “Adalet terazisi, dünyadaki en hassas terazidir; onu doğru tutmak için vicdani ve ahlaki müktesebat gerekir” dedi.

Programa Türkiye Adalet Akademisi Başkanı Bekir Altun, İstanbul Valisi Davut Gül, AİHM Türkiye Hâkimi Prof. Dr. Saadet Yüksel ve Avrupa Konseyi Ankara Program Ofisi Başkanı William Massolin de katıldı.

81 bin 481 ihlal kararı, 700 bine yakın başvuru

Özkaya, bireysel başvuru sisteminin başladığı 23 Eylül 2012’den bu yana AYM’ye yaklaşık 700 bin başvuru yapıldığını, “makul sürede yargılanma” dâhil toplam 81.481 ihlal kararı verildiğini açıkladı. 2024 yılında ise 70 bin başvuru karşısında yaklaşık 67 bin dosyanın sonuçlandırıldığını, aynı dönemde 5.551 ihlal kararı verildiğini duyurdu.

AYM Başkanı’na göre bireysel başvuru, “Anayasa’yı yaşayan bir metin” haline getiren, hukuk düzeninin senkronize gelişimine katkı sunan dönüştürücü bir mekanizma niteliğinde.

“Vicdan” vurgusuna tepki: “Önce Anayasa ve süreler” diyenler

Özkaya’nın “vicdan” çağrısı, yargı camiasında ve kamuoyunda farklı tepkileri tetikledi. Eleştiriler, ağırlıkla iki başlıkta toplanıyor:

  • Usul ve süreler: Bazı hukukçular ve başvuru sahipleri, acil kodlu başvurular dâhil dosyaların uzun süre gündeme alınmamasını, bireysel başvurulardaki yığılmayı ve gecikmeleri hatırlatıyor. Bu çevreler, “Vicdan” vurgusunun, Anayasa ve kanunların öngördüğü süre ve usullere titizlikle uyulması gerektiği gerçeğini gölgelememesi gerektiğini savunuyor.

  • Gerekçelendirme ve denetim: Başvuruların “inceleme yapılmadan reddedildiği” yönündeki iddiaları gündeme taşıyan eleştiriler, kararların açık ve denetlenebilir gerekçelerle desteklenmesinin bireysel başvuruya duyulan güven için kritik olduğunu vurguluyor.

Destek verenler ise, Özkaya’nın mesajını “kanun ve içtihadın vicdanla birlikte uygulanması” çağrısı olarak okuyor ve hâkimlik mesleğinin etik boyutuna dikkat çekilmesini önemli buluyor.

AİHS ve iç hukuk: Çerçeve geniş, sorumluluk ağır

Türkiye’nin 1954’ten beri tarafı olduğu Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi (AİHS) ile 2004 Anayasa değişiklikleri, temel hak ve özgürlüklere ilişkin uluslararası sözleşmelere güçlü bir normatif statü tanıyor. AYM, bireysel başvuruda AİHM içtihadını izleyen ve iç hukukla senkron kuran kilit bir aktör konumunda. Uzmanlara göre bu çerçeve, “vicdan” vurgusunu ancak Anayasa, yasa ve yerleşik içtihatla birlikte anlamlı kılıyor.

Hukuk çevreleri, başvurularda şeffaf istatistik, kalem bazlı iş yükü yönetimi, önceliklendirme kriterlerinin ilanı, pilot karar ve dostane çözüm mekanizmalarının daha etkin kullanımını; gecikmelerin azaltılması için de yapısal idari önlemleri öneriyor.

Küresel bağlam: “Ortak vicdan” ve Gazze vurgusu

Konuşmasının sonunda Gazze başta olmak üzere dünyadaki çatışma, göç ve eşitsizliklerin “kural tanımazlığı” büyüttüğünü söyleyen Özkaya, “insanlığın ortak bir vicdanla hareket etmesi” çağrısı yaptı. Hukukçular, bu değerlendirmenin, hak ve özgürlükler alanında evrensel ilkelere bağlılığın ülke içindeki yargısal pratikle tutarlı olması gerektiğini de hatırlattı.

Gözler yüksek yargıda: Beklenti şeffaflık ve hız

AYM’nin son paylaştığı rakamlar, sistemin geniş ölçekte işlediğini gösterse de başvuru yükü ve gecikmelere dair tartışmalar sürüyor. Hukuk çevreleri, öncelikli dosyaların ilanı, zaman yönetimine ilişkin periyodik raporlama ve gerekçeli karar kalitesinin yükseltilmesi gibi adımların bireysel başvurunun meşruiyetini güçlendireceğini belirtiyor. Kamuoyu nezdindeki temel beklenti ise net: Anayasa’ya uygunluk, öngörülebilirlik, makul süre ve şeffaflık.


www.yerelgundem.com