Bahçeli’nin yeni paralel yapı uyarısı: Sinyal nereden geldi, Ankara’da neyi tetikledi?
MHP Lideri Devlet Bahçeli’nin “yeni paralel yapı” uyarısı, Türkgün’deki yazıyla büyüyen tartışmayı emniyet kararnamesi ve güvenlik bürokrasisindeki dengeler üzerinden Ankara gündeminin merkezine taşıdı.

Bahçeli’nin ‘yeni paralel yapı’ uyarısı: Sinyal nereden geldi, Ankara’da neyi tetikledi?
YEREL GÜNDEM / ANKARA – TÜRKİYE
Uyarının arka planı
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin “devlette yeni bir paralel yapılanma” uyarısı, parti liderinin 11 Eylül tarihli açıklaması ve basın danışmanı Yıldıray Çiçek’in 15 Eylül’de Türkgün gazetesinde yayımlanan yazısıyla siyaset gündeminin merkezine taşındı. BBC Türkçe’de yer alan habere göre, Çiçek, devletin en hassas birimlerine “yabancı hesaplara çalışan” ya da “terör bağlantılı” unsurların sızma ihtimaline dikkat çekerek, 15 Temmuz tecrübesinin kurumsal hafızada ders olarak tutulması gerektiğini vurguladı.
Emniyet kararnamesi ve güç dengesi tartışması
Tansiyonu yükselten başlıkların başında 10 Eylül’de yayımlanan kararnameyle 37 ile yeni emniyet müdürü atanması ve 22 ilin müdürünün merkeze alınması geldi. Kulislerde, güvenlik bürokrasisinde “öncelikler” ve “yaklaşımlar” bağlamında yeni bir denge arayışı okuması yapılıyor. Bu çerçevede, daha önce kritik görevlerde bulunan bazı isimlerin yer değişikliği, “milli güvenlik mimarisinin nasıl kurulacağı” sorusunu yeniden gündeme taşıdı.
Siyaset ve medyadan yankılar
İktidar cephesinden resmi bir açıklama gelmezken, eski AKP MKYK üyesi Metin Külünk uyarıya destek verdi; FETÖ’nün “A, B, C tipi” yeni formlarla hareket alanı bulduğunu savundu. Medyadan gelen yorumlarda ise iki ana hat öne çıktı: Birinci çizgi, tartışmayı emniyetteki son kararname bağlamında “yakın dönem kadro politikalarının sorgulanması” olarak görüyor. İkincisi, bu zemini “devlet içinde güç mücadelesinin işareti” olarak okuyor. Bazı yorumlarda, polemiğin muhatabı olarak isim verilmese de İçişleri Bakanlığı başta olmak üzere güvenlik kurumlarının tercihleri tartışmanın odak noktasına yerleştiriliyor.
MHP’nin mesajı: ‘Milli kadro’ ısrarı
Çiçek’in yazısı, TSK, Emniyet ve istihbarat kurumlarının “bedeni burada, ruhu başka yerde olan” kişilerden arındırılması gerektiği yaklaşımını öne çıkarıyor. Metinde, 15 Temmuz’un “kalıcı ders” olarak kurum kültürüne yerleşmesi; liyakat, sadakat ve şeffaflığın birlikte işletilmesi çağrısı var. MHP cephesi, bu üçlü sacayağını “milli güvenliğin korunması” için asgari şart olarak konumluyor ve “mücadele motivasyonunu güçlendiren” kadro politikalarına vurgu yapıyor.
İttifak içi denge ve olası senaryolar
Uyarının zamanlaması, Cumhur İttifakı iç dinamiklerine ilişkin soruları da artırdı. Bir yandan “uyarı” olarak okunabilecek bir parti pozisyonu, diğer yandan “kırılma eşiği” analizleri var. Kısa vadede, Meclis açılışıyla birlikte oluşacak siyasi atmosfer, güvenlik bürokrasisine ilişkin olası ikinci dalga tasarruflar ve kurum içi değerlendirmeler tartışmanın dozunu belirleyecek. Neticede, “paralel yapılanma” başlığı; yalnızca bir retorik güvensizlik değil, atama ve görevlendirme süreçlerinin meşruiyeti, kurumsal koordinasyon ve kamuoyunun güveni açısından da kritik bir stres testi anlamına geliyor.
Neden şimdi, neden önemli?
Türkiye’nin iç güvenliği ve bölgesel risk algısı yüksek seyrederken, güvenlik kurumlarında istikrar ile denetim arasındaki denge her zamankinden daha fazla tartışılıyor. Bahçeli’nin çıkışı, “milli güç birliği” vurgusunu koruyarak kurumsal bütünlüğün tahkimi çağrısı niteliği taşıyor. Bundan sonraki süreçte, somut uygulamalar—atama pratikleri, performans ölçütleri ve şeffaflık—siyasetteki tartışmanın seyrini ve kurumlara duyulan güveni belirleyecek.