Bayraklı 1923’te tapu–iskan kilidi ve şarj istasyonu bilmecesi: Mağduriyet büyüyor

Bayraklı 1923’te tapu ve iskan verilmemesi, ceza ve borç iddiaları ile şantiye elektriği–şarj istasyonu bilmecesi, yüzlerce hak sahibini mağdur ediyor. Şeffaf takvim ve yasal ara çözümler talep ediliyor.

Bayraklı 1923’te tapu–iskan kilidi ve  şarj istasyonu  bilmecesi: Mağduriyet büyüyor

Bayraklı 1923’te tapu–iskan kilidi ve ‘şarj istasyonu’ bilmecesi: Mağduriyet büyüyor

YEREL GÜNDEM / İZMİR

Tapu ve iskan çıkmadı: 2018’den beri bekleyiş

İzmir’in Bayraklı ilçesindeki “Bayraklı 1923” projesinde daire alan yüzlerce kişi, yıllardır ödedikleri taksitlere ve peşin ödemelere rağmen tapularını ve yapı kullanım izinlerini (iskan) alamadıklarını söylüyor. İddiaya göre, projedeki imalat değişiklikleri ve mevzuata aykırılıklar nedeniyle belediye iskan vermiyor; süreçte kesilen para cezaları ise yüklenici yerine maliklerden tahsil edilmek isteniyor. Ege Postası’nda yer alan habere göre, iskan engelleri ve ceza tebligatları, hak sahiplerini hem hukuki hem ekonomik olarak daha da zor durumda bırakıyor.

Borç sarmalı iddiası: SGK ve kamu alacakları tıkaç mı?

Site sakinlerinin aktardığına göre yüklenici firmanın Sosyal Güvenlik Kurumu ve diğer kamu idarelerine olan borçları, ruhsat ve iskan süreçlerinde idareyle “temiz borç” şartı nedeniyle ek bir tıkaç yaratıyor. Belediyenin, resmi yükümlülükler tamamlanmadan yapı kullanım iznini onaylamadığı, bu nedenle süreçlerin kilitlendiği ifade ediliyor. Hak sahipleri, “Müteahhit ile idare arasındaki borç ilişkilerinin vatandaşı cezalandırmaması” çağrısı yapıyor.

Elektrik kesildi, şarj istasyonları çalıştı: Kaynak sorusu

Projenin hâlâ “şantiye elektriği” üzerinden beslendiği; son aylarda yaklaşık bir buçuk ay süreyle sitede elektriğin kesik kaldığı, buna karşın elektrikli araç şarj istasyonlarının çalışmayı sürdürdüğü öne sürülüyor. Bu durum, “Enerji nereden geliyor?” sorusunu gündeme taşıdı. Şantiye elektriğinin, yapı iskan almadan konut kullanımına ve ortak ticari servislere nasıl tahsis edildiği; kesinti döneminde şarj altyapısının hangi hatta bağlı kaldığı konusunda net resmi bir açıklama bulunmuyor. Uzmanlar, şantiye aboneliğiyle kalıcı kullanım arasındaki ayrımın enerji mevzuatı bakımından kritik olduğuna dikkat çekiyor.

Ceza ve yük paylaşımı: “Müteahhit mi, malik mi?”

Hak sahiplerinin en sert itirazı, projedeki usulsüzlük ve aykırılık gerekçeleriyle kesilen idari para cezalarının maliklere yansıtıldığı iddiası. Malikler, “İmalat hatası ve ruhsata aykırılıklardan doğan yaptırımların sorumlusunun müteahhit olduğunu” savunuyor. Belediyenin ise mevzuattaki ortak sorumluluk hükümlerini gerekçe gösterdiği ileri sürülüyor. Taraflar arasında bu başlıklarda açılmış ve açılması planlanan davaların sayısı artarken, süreç hem yerel idare hem de yüklenici firma nezdinde şeffaf bir yol haritası talebini büyütüyor.

Hak sahiplerinin talepleri: Şeffaf takvim ve ara çözüm

Daire sahipleri kısa vadede;

  • Şantiye elektriğinden kalıcı aboneliğe güvenli ve yasal geçiş,

  • Ortak alan eksikleri ve ruhsata aykırılıkların giderilmesi için bağlayıcı takvim,

  • Tapu devri ve iskan için belediye–yüklenici–malik üçgeninde arabuluculuk,

  • Ceza ve borç kalemlerinde sorumluluğun adil paylaşımı
    istiyor. Orta–uzun vadede ise, benzer projelerde “ön ödeme/taksit” yapan vatandaşın korunması için teminat yapılarının (teminat mektubu, sigorta, bağımsız proje hesapları) zorunlu ve denetlenebilir hâle getirilmesini savunuyorlar.


Son durum ne anlatıyor?
Bayraklı 1923, yalnızca bir konut projesi değil; iskan, tapu, enerji altyapısı ve yüklenici–idare–malik ilişkilerinin düğümlendiği bir dosyaya dönüşmüş durumda. Resmî kurumlar ile yüklenici firmanın, kamuoyunu tatmin edecek açıklamalar yapması; denetim ve düzeltme adımlarının takvime bağlanması bekleniyor. Aksi hâlde, proje özelindeki kriz, kentteki diğer şantiye–iskan dosyalarına da emsal teşkil ederek daha geniş bir güven bunalımı yaratabilir.


www.yerelgundem.com