Beyaz Saray’da kritik Erdoğan–Trump buluşması: Savunma ve ticaret masada
Erdoğan ve Trump, 25 Eylül’de Beyaz Saray’da savunma ve ticaret ağırlıklı bir gündemle buluşacak; F-16 paketi, F-35 diyaloğu ve Boeing uçak alımları öne çıkıyor.
Beyaz Saray’da kritik Erdoğan–Trump buluşması: Savunma ve ticaret masada
YEREL GÜNDEM / WASHINGTON, ABD
Görüşmenin çerçevesi: 25 Eylül’de yüz yüze temas
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile ABD Başkanı Donald Trump, 25 Eylül’de Beyaz Saray’da bir araya gelecek. İki liderin ikinci yüz yüze teması olması beklenen görüşmede, savunma sanayi iş birliği ve ticari ilişkiler öne çıkacak. Ziyaret, ikili ilişkilerde son dönemde yakalanan göreceli diyalog atmosferinin test edilmesi açısından önem taşıyor. Washington’daki buluşmada, tarafların gündemi belirli dosyalar etrafında somutlaştırması ve kısa/orta vadeli yol haritalarına odaklanması bekleniyor.
Savunma dosyası: F-16 onayı, F-35 süreci ve tedarik zinciri
Masada ilk başlık, Türkiye’nin talep ettiği 40 adet Block-70 F-16 savaş uçağı ve 79 modernizasyon kitiyle ilgili uygulama takvimi ve alt süreçler olacak. Anlaşmanın onaylanmasının ardından, üretim planlaması, teslimat takvimi ve eğitim-lojistik unsurlarının netleşmesi bekleniyor. İkinci başlık, Türkiye’nin 2019’da çıkarıldığı F-35 programına ilişkin teknik ve siyasi diyalogun nasıl sürdürüleceği. Bu kapsamda, programla ilgili geçmiş taahhütler, tedarik zinciri pozisyonları ve olası yeni iş birliği modelleri değerlendirilebilir. Üçüncü başlık ise 155 mm mühimmat gibi kritik savunma kalemlerinde üretim ve tedarik iş birliği; taraflar, Ukrayna savaşı ve NATO yükümlülükleri bağlamında kapasite artırımı ve standart uyumu gibi alanlarda somut adımlar arayabilir.
Ticaret ve havacılık: Boeing alımları gündemde
Ekonomi ve ticaret ayağında, sivil havacılık filolarının yenilenmesi ile Boeing uçaklarının geniş ölçekli alımına yönelik bir çerçeve üzerinde durulması bekleniyor. Olası siparişlerin, Türkiye’de hava taşımacılığındaki talep projeksiyonları, finansman imkanları ve teslimat çizelgeleri doğrultusunda kademeli bir plana bağlanması gündeme gelebilir. Ticari görüşmeler; karşılıklı yatırım, tedarik zinciri çeşitlendirmesi ve hizmetler ticaretindeki engellerin azaltılması gibi başlıklarla da desteklenebilir. Enerji, dijital ekonomi ve yeşil dönüşüm alanlarında kamu-özel sektör ortaklıkları, toplantının ikincil ama etkili dosyaları arasında yer alabilir.
Siyaset ve güvenlik: Suriye, Doğu Akdeniz ve Gazze başlıkları
Görüşmenin jeopolitik boyutunda Suriye sahasındaki güvenlik dinamikleri, terörle mücadele iş birliği ve mülteci akımları öne çıkacak. Doğu Akdeniz’de deniz yetki alanları ve enerji aramaları konusundaki gerilimleri yatıştıracak diyalog kanalları değerlendirilebilir. Gazze’de insani durum, ateşkes ve bölgesel güvenlik mimarisi üzerine temaslar da gündemin önemli bir bölümünü oluşturabilir. Taraflar, NATO çerçevesinde kurumsal dayanışmayı güçlendirme mesajı vermeyi hedeflerken, ikili farklılıkların yönetilebilir bir zeminde tutulmasına odaklanabilir.
İç siyasete yansıma: Muhalefetin iddiaları ve diplomasi trafiği
Buluşma öncesi iç politikaya yansıyan tartışmalarda, muhalefet kanadından Boeing’e yönelik yüksek ölçekli alım taahhütleri iddiaları gündemi meşgul etti. Diplomasi trafiğinde ise, liderler arası doğrudan temasların yanı sıra danışman seviyesinde hazırlık görüşmeleriyle dosyaların olgunlaştırılması bekleniyor. Beyaz Saray’daki zirve öncesi ve sonrasında, bakanlıklar ve ilgili kurumlar arasında teknik heyet toplantıları ile metin uyumlaştırma süreçleri hız kazanabilir.
İlişkilerin geçmişi ve yeni sayfa arayışı
Türkiye-ABD ilişkileri, son yıllarda S-400 alımı, CAATSA yaptırımları ve F-35 programından çıkarılma gibi kriz başlıklarıyla dalgalı bir seyir izledi. Buna karşın, İsveç’in NATO üyeliğine Ankara’nın onayı sonrasında F-16 paketinin ilerlemesiyle ilişkilerde kontrollü bir normalleşme zemini oluştu. Haziran ayında Lahey’deki NATO Liderler Zirvesi kapsamında yapılan ilk yüz yüze buluşmanın ardından, Washington’daki görüşme bu zemini kurumsallaştırma şansı olarak görülüyor. Tarafların, anlaşmazlık alanlarını yönetirken savunma ve ticarette “pragmatik kazanımlar” üretip üretemeyeceği, ziyaretin başarısını belirleyecek.
Ne beklenmeli?
25 Eylül’deki görüşmeden hemen bir “büyük anlaşma” çıkması olası değil; ancak savunma tedarikinde takvimsel netleşme, sivil havacılıkta niyet beyanları ve teknik çalışma gruplarının yetkilendirilmesi gibi somut çıktılar bekleniyor. Kamuoyuna verilecek mesajlarda, stratejik ortaklık vurgusu, karşılıklı güven inşası ve bölgesel istikrar hedefleri öne çıkabilir. Ziyaret, iki ülke arasında sorun alanlarını tamamen çözmese de, müzakere kanallarını açık tutan ve öngörülebilirliği artıran bir sınama niteliği taşıyacak.













