CHP İzmir’de kongre öncesi dengeler değişiyor: İki vekil başkan formülü masada
CHP İzmir’de 17 Ekim il kongresi öncesi, tutuklu başkan Aslanoğlu’nun durumu belirleyici. Kulislerde başkanvekilliği için Yağmur Y. Özkan ve Av. Murat Aydın’ın adı öne çıkıyor.
CHP İzmir’de kongre öncesi dengeler değişiyor: İki “vekil başkan” formülü masada
YEREL GÜNDEM / İZMİR
Tek aday vurgusu sahada, “başkanvekilliği” kulislerde
CHP İzmir’de 30 ilçe kongresinin ardından gözler 17 Ekim Cuma günü Celal Atik Spor Salonu’nda yapılacak il kongresine çevrildi. Genel Başkan Özgür Özel’in tutuklu İl Başkanı Şenol Aslanoğlu’na cezaevinde yaptığı ziyaret ve “tek aday Aslanoğlu” mesajı örgütte net bir siyasi çerçeve oluştururken, 13 Ekim’deki kritik duruşmada tutukluluğun sürmesi ihtimali il yönetiminde “güçlü bir başkanvekilliği” seçeneğini gündemin ilk sırasına taşıdı.
Kulislerde iki sürpriz: Yağmur Yurdakul Özkan ve Av. Murat Aydın
Parti kulislerinde iki isim öne çıkıyor. İzmir Büyükşehir Belediyesi CHP Grup Sözcüsü Yağmur Yurdakul Özkan, saha hâkimiyeti ve meclis performansıyla “toparlayıcı” profil olarak konuşuluyor. Diğer aday olarak anılan CHP İl Hukuk Komisyonu Başkanı, eski hâkim Avukat Murat Aydın ise İZBETON–kooperatif dosyasında sergilediği hukuki takip ve açıklamalarıyla dikkat çekmiş durumda. Aydın, aynı dosyada yargılanan eski Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer’in de avukatlığını yürütüyor.
“Zamanı gelince konuşacağım” ve “Açıklama yapmayacağım”
Her iki isim de kulislerdeki iddialara temkinli yaklaşıyor. Yağmur Yurdakul Özkan, “Zamanı geldiğinde basın açıklaması yapacağım” diyerek değerlendirmeyi ileri bir tarihe bırakırken; Murat Aydın ise “Bu konuda açıklama yapmayacağım” ifadesiyle spekülasyona girmek istemedi. Parti içi kaynaklara göre, olası bir başkanvekilliği, Aslanoğlu’nun duruşma sonrası hukuki durumuna göre netleşecek.
Takvim net: 13 Ekim duruşma, 17 Ekim kongre
Süreç iki tarih etrafında şekilleniyor. 13 Ekim’deki duruşma, tutukluluğun devam edip etmeyeceğini belirleyecek. Tutukluluk hali sürerse, Genel Merkez’in “tek aday” yaklaşımı korunarak, kongreye Aslanoğlu’nun listesiyle gidilmesi; bu arada örgüt işleyişinin aksamaması için yetki delegasyonu veya “güçlü başkanvekili” atamasının devreye alınması bekleniyor. 17 Ekim’deki kongrede ise başkanlık talimatı kadar, yönetim listelerinin dengesi ve delegasyonun iradesi kritik rol oynayacak.
Örgüt beklentisi: Krizsiz geçiş, sahada birlik
İlçe başkanları ve belediye başkanlarıyla yapılan son temaslarda, “krizsiz geçiş” ve “sahada birlik” vurgusu öne çıkıyor. Kulislerde, başkanvekilliği formülünde dahi “tek merkezli koordinasyon” ve “saha temposunun artırılması” üzerinde mutabakat aranıyor. Özellikle İZBETON–kooperatif davasının yarattığı gerilim hatlarının yönetilmesi, örgüt motivasyonunun korunması ve kongre sonrasına taşınmaması, parti için öncelikli başlıklar arasında.
Hukuk–siyaset dengesi ve mesaj siyaseti
Murat Aydın’ın hukuk kökeni, sürecin teknik boyutlarını gözeten bir yönetim tarzı beklentisini güçlendirirken; Yağmur Yurdakul Özkan’ın meclis tecrübesi ve iletişim kabiliyeti, “saha–örgüt–kamuoyu” üçgeninde mesaj siyasetini önceleyen bir profil çiziyor. Bu iki farklı güçlü yön, olası bir başkanvekilliği tercihinde “ihtiyaca uygun rol” tartışmasını canlı tutuyor. Genel Merkez’in il örgütü üzerinde kurmak istediği denge de eşzamanlı olarak sınanacak.
Kongre dinamiği: Liste mühendisliği ve sahici temsil
İl kongresine giderken delegasyon aritmetiğinde “temsil adaleti” başlığı kritik. Kulislerde, yönetim listesinde gençlik ve kadın temsili, ilçe–belediye koordinasyonu ve hukuk–organizasyon yetkinliklerinin dengelenmesi gerektiği vurgulanıyor. “Blok mu, çarşaf mı?” tartışmasının ötesinde, örgütte emeği olan aktörlerin sahici biçimde listelere yansıması, kongre sonrası uyum için belirleyici olacak.
Son viraj: İzmir dengeleri Ankara ile senkron mu olacak?
İzmir’de çıkacak denge, yerel–genel merkez uyumunun bir testi niteliği taşıyor. “Tek aday” stratejisiyle birlikte, başkanvekilliği adımının doğru kurgulanması; hem davanın seyrine göre oluşabilecek belirsizliklerin yönetilmesi hem de seçim sonrası örgüt bütünlüğünün korunması açısından önem taşıyor. 13 Ekim’in hukuki fotoğrafı, 17 Ekim’deki siyasi çerçeveyi büyük ölçüde tayin edecek.
Kaynak: Gamze Eskiköy / ErhanGulenc.com













