Çin'in Nadir Toprak Silahı: Küresel Tedarik Zincirlerinde Yeni Ticaret Savaşı Tehlikesi

Çin, nadir toprak elementlerinin ihracatını izne bağlayarak Batı'ya karşı yeni bir ticaret savaşı başlattı. Bu durum, mobil cihazlardan silahlara kadar kritik tedarik zincirlerini tehdit ederken, Avrupa'nın savunmasızlığını ve ABD'nin (Trump) ticari misillemesine olan bağımlılığını ortaya çıkardı.

Çin'in Nadir Toprak Silahı: Küresel Tedarik Zincirlerinde Yeni Ticaret Savaşı Tehlikesi

Çin'in Nadir Toprak Silahı: Küresel Tedarik Zincirlerinde Yeni Ticaret Savaşı Tehlikesi

YEREL GÜNDEM / PEKİN, ÇİN

Çin Halk Cumhuriyeti'nin, mobil telefonlardan savunma sistemlerine kadar kritik öneme sahip "nadir toprak elementlerinin" ihracatını Pekin’in onayı şartına bağlayacağını açıklaması, ABD ve Avrupa başta olmak üzere Batı dünyasında yeni bir ticaret savaşı krizini tetikledi. Dünyadaki nadir toprak üretim ve işleme pazarında neredeyse tekel konumunda bulunan Çin’in bu hamlesi, jeopolitik gerilimi tırmandırarak küresel tedarik zincirlerinin kırılganlığını bir kez daha gözler önüne serdi.

Pekin’den Yüksek Teknolojiye Kritik Darbe

Çin Devlet Başkanı Xi Jinping liderliğindeki yönetimin, nadir toprak elementlerinin ihracatına izne tabi tutulması kararı, doğrudan Batı ekonomilerini ve askeri sanayilerini hedef alıyor. Nadir topraklar, modern yüksek teknoloji ürünlerinin, özellikle de cep telefonları, elektrikli araçlar ve en önemlisi gelişmiş silah sistemlerinin üretimi için vazgeçilmez hammaddelerdir. Çin, bu hamlesiyle, sahip olduğu ekonomik tekel gücünü, ABD'nin uyguladığı gümrük vergileri ve teknoloji kısıtlamalarına karşı bir ticaret silahı olarak kullanma niyetini açıkça gösterdi. Analistler, bu adımın, Çin'in küresel ticareti kendi kurallarıyla dikte etme arayışının en agresif örneği olduğunu belirtiyor.

Ticaret Bakanlığı'ndan gelen bu ihracat kısıtlama sinyali, uluslararası piyasalarda derhal yankı buldu. Olay, ABD'nin eski Başkanı Donald Trump'ın Çin ürünlerine yönelik %100 ek gümrük vergisi tehdidiyle aynı zamana denk geldi. Başlangıçta uluslararası borsalardaki mini çöküşün sorumlusu olarak Trump görülse de, birçok ekonomist ve siyasi yorumcu, krizin asıl kaynağının Pekin'in bu tek taraflı ve tehditkâr politikası olduğunu vurguladı.

Avrupa'nın Çaresizliği ve Trump'a Bağımlılık İddiası

Çin'den gelen bu "küstah şantaj" karşısında Avrupa Birliği'nin (AB) "kendi güç araçlarından yoksun" olması nedeniyle tepkisiz kalması, Avrupa'nın jeopolitik zayıflığını bir kez daha kanıtladı. AB ülkelerinin nadir topraklar konusunda Çin'e olan bağımlılığı, onları bu yeni ticaret silahına karşı savunmasız bırakıyor. Yorumcular, AB’nin bu hayati hammaddeye erişim konusunda hızla alternatifler geliştirmemesi halinde, Birliğin yüksek teknoloji ve savunma sanayisinin ciddi risk altında kalacağı konusunda uyarıyor.

Bu bağlamda, köşe yazarı Georg Anastasiadis'in dile getirdiği gibi, Batı'nın Çin'e karşı bu tür meydan okumalarda "palavra sıkmayan" bir lidere bağımlı olduğu görüşü öne çıktı. Trump’ın gümrük vergisi tehdidiyle anında karşılık vermesi, ABD'nin bu tür ekonomik baskılara misilleme yapma kararlılığını gösterdi. Bu durum, yalnızca ticarette değil, aynı zamanda Gazze ve Ukrayna gibi küresel kriz noktalarında da Avrupa'nın Amerika'ya olan stratejik bağımlılığını bir kez daha gözler önüne sermiş oldu.

Batı'nın Cevabı: Yerelleştirme ve Alternatif Tedarik

Çin'in nadir toprak tekelini kırma çabaları, ABD'de Trump'ın görev süresinden bu yana hız kazanmıştır. Washington, bu kritik hammaddelerin yurt içinde çıkarılması ve işlenmesi için ciddi yatırımlar ve teşvikler uygulamaktadır. Amerika’nın bu "yerelleştirme" çabaları, kendi tedarik güvenliğini sağlama yolunda önemli adımlar olarak değerlendiriliyor.

Avrupa'nın da bu durumdan ders çıkararak hızla harekete geçmesi gerektiği belirtiliyor. Nadir toprak yatakları sadece Çin'de bulunmuyor; Avrupa Birliği'nin Çin'e olan bağımlılığını azaltabilecek potansiyel rezervler, başta Ukrayna olmak üzere, Çin dışındaki bölgelerde de mevcuttur. Avrupa'nın stratejik bağımsızlığını kazanması, bu tür jeopolitik şantajlara karşı tek kalıcı çözüm olarak görülmektedir. Uzmanlar, AB'nin Ukrayna'daki potansiyel yatakları değerlendirmesi ve küresel madencilik ortaklıklarını çeşitlendirmesi gerektiğini, aksi takdirde Pekin'in giderek artan agresif politikaları karşısında "dişlerini sıkıp" çaresiz kalmaktan öteye gidemeyeceğini ifade ediyor. Nadir topraklar meselesi, serbest ticaretin savunucusu olduğunu iddia eden Çin'in, bu iddiaların tam aksine, küresel ticareti tamamen kendi kontrolü altına almak için ekonomik gücünü nasıl manipüle ettiğini açıkça gösteriyor.


www.yerelgundem.com

Kaynak: Merkur.De