Erdoğan–Bahçeli hattında KKTC krizi: Türkeş’ten ‘tebrik’li mesaj
KKTC seçimleri sonrası Cumhur İttifakı’nda Kıbrıs politikası tartışılıyor. Tuğrul Türkeş’in Erhürman’a “tebrik” mektubu ve Bahçeli’nin 29 Ekim yokluğu dikkat çekti.
YEREL GÜNDEM / ANKARA, TÜRKİYE — 2 KASIM 2025
KKTC’de 19 Ekim’de yapılan cumhurbaşkanlığı seçimlerini CTP Genel Başkanı Tufan Erhürman’ın kazanmasının ardından, Cumhur İttifakı’nda Kıbrıs politikasına ilişkin görüş ayrılığı belirginleşti. MHP lideri Devlet Bahçeli’nin 29 Ekim programlarına katılmaması dikkat çekerken, AKP’li Tuğrul Türkeş’in Erhürman’a gönderdiği “tebrik” mektubu tartışmayı yeni bir faza taşıdı.
Bahçeli’nin 29 Ekim yokluğu: ‘sessiz protesto’ yorumları
Bahçeli’nin hem Anıtkabir töreni hem de Cumhuriyet resepsiyonu programlarında yer almaması, kulislerde ittifak içi rahatsızlıkların işareti olarak okundu. MHP çevrelerinde, KKTC seçimleri sonrası yürütülecek politikalara dair itirazların Ankara’ya iletildiği değerlendirmeleri yapılıyor.
Türkeş’ten Erhürman’a açık mesaj
AKPM Türk Delegasyonu Başkanı Yıldırım Tuğrul Türkeş, Cumhurbaşkanı Erhürman’a gönderdiği mektupta demokratik olgunluk vurgusu yaparak “kardeşlik bağlarının güçleneceği” mesajını paylaştı. Türkeş’in kamuoyuna açıkladığı metin, AKP–MHP hattındaki ayrışmada ‘yöntem’ ve ‘dil’ farkını görünür kıldı.
Kıbrıs politikasında ayrışan çizgiler
Ankara’da, iki devletli çözüm ve federal müzakere başlıkları yeniden gündemde. Erhürman’ın seçilmesiyle BM parametreleri çerçevesinde diyalog ihtimali konuşulurken, ittifakın milliyetçi kanadında entegrasyon/sert duruş çağrıları öne çıkıyor.
İktidar cephesinde denge arayışı
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın tebrik mesajı, “KKTC ile koordinasyon ve desteğin süreceği” vurgusunu yineledi. Ancak ittifak içi ton farklılıkları, Ankara’nın Kıbrıs dosyasında yeni bir denge aradığı yorumlarını güçlendiriyor.
Bundan sonra ne olur?
Lefkoşa–Ankara hattında şekillenecek takvim, müzakere zemini, ekonomi–enerji işbirliği ve uluslararası tanınırlık tartışmalarıyla birlikte Türkiye iç siyasetini de etkileme potansiyeli taşıyor. Türkeş’in mektubu ve Bahçeli’nin tavrı, Cumhur İttifakı’nın dış politika uyumu açısından önümüzdeki dönemin kritik dosyalarından biri olacak.













