Erdoğan’sız AKP tartışması büyüyor: Kulislerde lider sonrası senaryoları, parti içinden sert analizler
AKP’de “Erdoğan sonrası” tartışmaları: Üç dönem kuralı, olası adaylar ve kulislerdeki sert analizler; kurumsal dönüşüm ve yeni parti senaryoları masada.
Yerel Gündem 
“Erdoğan’sız AKP” tartışması büyüyor: Kulislerde ‘lider sonrası’ senaryoları, parti içinden sert analizler
YEREL GÜNDEM / ANKARA
Ağır toplardan çarpıcı yorum: “İşaret edilse dahi parti yaşayamaz”
AKP’de “Erdoğan sonrası”na dair yorumlar, iktidara yakın kalemlerin peş peşe yayımladığı yazılarla ivme kazandı. Partide uzun yıllar görev yapmış isimlerin, “Eğer Erdoğan kendinden sonrası için birini işaret etse dahi artık partinin yaşam şansı olmaz. Demirel, Özal, Erbakan sonrası örnekleri ortada; ya küçüldüler ya da siyaset sahnesinden silindiler” değerlendirmesi, kulislerin seyrini değiştirdi. Parti içindeki bu okuma, hareketin lider merkezli yapısının kurumsal dönüşüm olmaksızın sürdürülebilirliğinin zayıf olduğuna işaret ediyor.
Üç dönem kuralı ve denklem: Anayasa, erken seçim, siyasî takvim
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 2017’deki sistem değişikliği sonrası iki kez seçildi. Mevcut Anayasa’nın “en fazla iki defa” hükmü, üçüncü kez adaylığı teknik olarak kapatıyor. Senaryolarda iki ihtimal öne çıkıyor: Anayasa değişikliği ya da TBMM’nin erken seçim kararı. Tartışmalar sürerken Erdoğan’ın “Benim tekrar seçilme veya tekrar aday olma gibi bir derdim yok” açıklaması, partideki strateji tartışmalarını durdurmadı; aksine, olası yasal düzenlemeler ve siyasî takvim üzerine yeni hesaplamaları tetikledi.
Kulislerin yeni favorileri: Bilal Erdoğan, Berat Albayrak, Hakan Fidan
İktidara yakın yorumlarda adı geçen olası lider profilleri öne çıkıyor: Bilal Erdoğan, Berat Albayrak ve Dışişleri Bakanı Hakan Fidan. Bu üç isme yönelik beklenti, parti tabanındaki karşılık, devlet tecrübesi ve kamuoyu desteği ekseninde tartılıyor. Ancak parti içindeki deneyimli aktörler, “liderin gölgesinde parlayan” adayların, kurumlaşma ve geniş koalisyon yönetimi olmadan sürdürülebilir bir siyasal güç üretmekte zorlanacağını savunuyor.
‘Lider partileri’ tartışması: Tarihsel örnekler ve riskler
Siyasi tarih üzerinden yapılan karşılaştırmalar, lider merkezli partilerin, kurucu figürün çekilmesiyle hızla ivme kaybettiğini hatırlatıyor. Demirel, Özal ve Erbakan sonrası süreçlerin “kurumsal hafıza ve geniş ittifak yönetimi” ihtiyacını görünür kıldığı vurgulanıyor. AKP içinden gelen değerlendirmelere göre, “mevcut yapı aynı kaldığı sürece” Erdoğan’ın işaret edeceği herhangi bir ismin başarı şansı sınırlı; bu nedenle “ideolojik yakınlıktaki aktörlerin yeni bir oluşumla yola devam etmesi” senaryosu dahi masada tutuluyor.
Yeni sayfa mı, yeni parti mi? Olası yollar ve etkileri
Kulislerde iki ana yol tarif ediliyor: İlki, parti içinde kapsamlı bir kurumsal yenilenme—yetki paylaşımı, ortak akıl mekanizmaları ve politika üretim merkezlerinin güçlendirilmesi. İkincisi ise, mevcut yapıdan memnun olmayan kadroların “aynı ideolojik eksende” yeni bir partiyle seçmene gitmesi. Her iki senaryo da, Cumhur İttifakı dengeleri, muhalefet bloklarının yeniden konumlanması ve yerel-genel seçim takvimlerine göre farklı sonuçlar doğurabilir.
Anayasal zemin ve ‘erken seçim’ kartı
Hukuk kulislerinde öne çıkan değerlendirme, üçüncü adaylık tartışmasına “erken seçim” kararının ayrı bir kapı aralayabileceği yönünde. Bu çerçevede Meclis aritmetiği, ittifak pazarlıkları ve kamuoyunun erken seçime dair algısı belirleyici olacak. Siyaset gözlemcileri, böyle bir seçeneğin sadece adaylık meselesini değil, kabine mimarisinden parti içi kadrolanmaya kadar birçok başlığı yeniden şekillendireceğini belirtiyor.
Sessizlik bozuldu, belirsizlik sürüyor
Partinin ağır isimlerinden gelen “AKP, Erdoğan sonrası ömrünü tamamlar” minvalindeki sert çıkış, eğilimin yönünü tek başına belirlemiyor; ancak “lider sonrası” tasavvurunun, sadece isimler üzerinden değil, kurumsal ve toplumsal karşılık üzerinden de okunması gerektiğini hatırlatıyor. Önümüzdeki dönemde, Anayasa ve seçim takvimine ilişkin somut adımların, kulis senaryolarını veri olmaktan çıkarıp siyasî gerçekliğe dönüştürmesi bekleniyor.
