Gazetecilere Yeni Tehdit: Siber Güvenlik Kanunu Tartışılıyor
Siber Güvenlik Kanunu Teklifi, basın ve ifade özgürlüğüne yönelik tehdit oluşturuyor. CHP’li Kılınç, gazetecilerin ağır cezalara maruz kalabileceğini belirtti.
Gazetecilere Yeni Tehdit: Siber Güvenlik Kanunu Tartışılıyor
YEREL GÜNDEM / TÜRKİYE
Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Milli Savunma Komisyonu’nda kabul edilen Siber Güvenlik Kanunu Teklifi, basın ve ifade özgürlüğüne yönelik tehdit oluşturduğu gerekçesiyle tartışmaların odağında. CHP İstanbul Milletvekili Yüksel Mansur Kılınç, teklifin özellikle gazetecileri hedef alabilecek unsurlar içerdiğini belirterek endişelerini dile getirdi.
Kanunun Basın Özgürlüğüne Etkisi
Teklifin 16. maddesinde yer alan, “Siber uzayda veri sızıntısı olmadığı halde veri sızıntısı yapılmış gibi algı oluşturanlara iki yıldan beş yıla kadar hapis cezası verilir” hükmü, gazeteciler ve medya kuruluşları için büyük bir tehlike olarak değerlendiriliyor. Kılınç, bu maddenin veri sızıntısını sorgulayan gazetecileri ağır cezalarla karşı karşıya bırakacağını savunarak, kanunun bu haliyle kabul edilmesinin basın özgürlüğüne ciddi bir darbe vuracağını ifade etti.
Tartışmalı Maddeler ve Eleştiriler
Yüksel Mansur Kılınç, teklifin kabul edilmesi durumunda gazetecilerin, kişisel verilerin korunması ve kamuoyunun bilgilendirilmesi amacıyla yaptıkları haberler nedeniyle suçlanabileceklerini belirtti. Özellikle, veri sızıntısı olmadığı halde varmış gibi algı oluşturulduğu iddialarının, keyfi yargılamalara yol açabileceği vurgulandı.
Kanunun Geleceği ve TBMM Gündemi
Siber Güvenlik Kanunu Teklifi’nin önümüzdeki günlerde TBMM Genel Kurulu’nda görüşülmesi bekleniyor. CHP başta olmak üzere muhalefet partileri, teklife basın özgürlüğü perspektifinden bakarak, düzenlemelerin daha dikkatli yapılması gerektiğini savunuyor.
Kamuoyunun Endişesi Büyüyor
Teklifin yasalaşması durumunda gazetecilerin özgürce haber yapma haklarının kısıtlanabileceği yönündeki endişeler, sivil toplum kuruluşları ve medya temsilcileri tarafından da dile getiriliyor. Kanunun bu haliyle yürürlüğe girmesi, hem basın özgürlüğüne hem de kamuoyunun bilgiye erişim hakkına zarar verebileceği görüşü ağırlık kazanıyor.











