İBB Soruşturmasında Deliller Neye Dayanıyor? İddiaların %44'ü Beyan ve HTS Kayıtları
İBB iddianamesinde suçlamaların önemli bir kısmı, etkin pişmanlık beyanları ve HTS kayıtlarına dayanıyor. Savcılık, bu delillerle belediye içinde milyarlarca liralık ihalelerin döndüğü "gayriresmi bir karar ağı" olduğunu iddia ediyor.
YEREL GÜNDEM / İSTANBUL, TÜRKİYE — 13 KASIM 2025
İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu hakkında hazırlanan iddianamede suçlamalara temel oluşturulan delillerin büyük bölümü, etkin pişmanlık kapsamında ifade veren bazı şüphelilerin beyanlarına dayanıyor. Suçlamaların yaklaşık yüzde 44’ü tanık/şüpheli beyanları ile HTS kayıtlarından oluşuyor.
Savcılık, bu beyanları; HTS kayıtları, toplantı görüntüleri, banka hareketleri, şirket devirleri, ihale dosyaları ve raporlarla bir araya getirerek belediye içinde "gayriresmi bir karar ağı" bulunduğu iddiasını kurmaya çalışıyor. İddianame henüz mahkemece kabul edilmiş değil, dolayısıyla suçlamalar bu aşamada savcılık iddiası niteliği taşıyor.
Delil Omurgası: Şüpheli Beyanları ve HTS
Dosyanın temel omurgasını, şüphelilerden bazılarının "sistem" olarak adlandırdığı yapı üzerine verdikleri beyanlar oluşturuyor. Bu beyanlarda, İBB ve bağlı şirketlerde ihale süreçleri, proje yönlendirme ve reklam alanlarının tahsisi gibi kararların, resmi idari çizgiden bağımsız işleyen bir çevrede şekillendiği ileri sürülüyor. Savcılık, bu anlatıları "örgütsel yapı" kavramıyla eşleştiriyor.
Savcılık, tanık ifadelerine dayanarak, alınan ihalelerden veya usule aykırı verilen ruhsatlardan gelen paranın yüzde 10-15'lik kısmının kurulan sisteme aktarıldığını iddia ediyor. Bu sistem üzerinden örgüt lideri ya da yöneticilerle bağlantılı olan iş insanlarına milyarlarca lira tutarlı ihaleler aldırıldığı ileri sürülüyor.
Şüpheli İfadelerinden Örnekler:
-
Şüpheli Abdullah Uçan: Murat Ongun'un (iddia edilen yönetici) ihaleyi istisna kapsamında yapmaları için baskı kurduğunu ve "Bu işlemlerin Ekrem İmamoğlu'nun onayı olmadan yapılamayacağını herkes bilir" dediğini iddia etti.
-
Şüpheli Dursun Keleş: İmamoğlu'nun (iddia edilen "Patron") kendisini aradığını ve bir kreş yapmazsa başka bir projesini yaptırmayacağı tehdidinde bulunduğunu anlattı.
Finansal İddialar ve Kamu Zararı
-
"Para Kuleleri" (Money Counting): Savcılık, örgütün ortaya çıkışını, Aralık 2019'da gerçekleşen ancak 2024'te basına yansıyan "CHP'de para sayma görüntüleri" olayına dayandırıyor. İddianame, paraların rüşvet olarak toplandığını ve bu paralara resmiyet kazandırmak için fiktif bağış makbuzları kesildiğini öne sürüyor.
-
Cebeci Maden Sahası: İddianamede örgütün en önemli gelir kaynağı olarak, Cebeci Maden sahasına yapılan kontrolsüz ve kaçak dökümler gösteriliyor. İBB raporlarına dayanarak, 2021-2025 arasında yapılan izinsiz döküm nedeniyle 80 milyar TL kamu zararının oluştuğu ve 31 milyar TL’nin üzerinde gelir kaybı olduğu iddia ediliyor.
-
Yurtdışı Krediler: İBB ve İSKİ’nin aldığı 14 dış borçlanmaya ilişkin, kredilerin "amacı dışında" kullanıldığı ve bu paranın büyük kısmının İBB iştirakleri ve reklam/medya şirketlerine yönlendirilerek "sistem"in parasal kaynağına dönüştüğü savunuluyor.
Suçlama Dağılımı: Delil Niteliği Tartışılacak
İddianamede toplam 143 eylem bulunmakta ve en çok atıf yapılan suç tipleri Rüşvet (73), İhaleye Fesat (58) ve Kamu Dolandırıcılığı (31) olarak sıralanıyor.
-
Dayanakların Yüzde 44'ü: İddianame, ağırlıklı olarak etkin pişmanlık beyanları, tanık ifadeleri ve HTS/BAZ (konum) verilerine dayandırılıyor.
-
Maddi Delil Eksikliği: Rüşvet suçlamalarının yaklaşık yüzde 40'ı ise herhangi bir MASAK raporu veya banka hareketi belirtilmeksizin yalnızca beyanlara ve HTS verilerine dayanıyor. Bu durum, savcılığın suç örgütü iddiasını kanıtlamak için maddi delillerden ziyade ilişkisel ve anlatı temelli deliller kullandığını gösteriyor.
Dosyanın mahkemece kabul edilmesi halinde, tanık beyanlarının güvenilirliği ve HTS verilerinin iddia edilen eylemlerle ilişkisinin, yargılamanın temel tartışma başlıklarını oluşturacağı bekleniyor.













