İmamoğlu Financial Times’a yazdı: Ben bir siyasi tutsağım

Ekrem İmamoğlu, Silivri Cezaevi’nden Financial Times’a yazdı. “Ben bir siyasi tutsağım” diyen İmamoğlu, Erdoğan yönetimini eleştirdi ve toplumsal uyanışın başladığını vurguladı.

İmamoğlu Financial Times’a yazdı: Ben bir siyasi tutsağım

İmamoğlu Financial Times’a yazdı: Ben bir siyasi tutsağım

YEREL GÜNDEM / TÜRKİYE

Silivri Cezaevi’nden dünyaya seslenen Ekrem İmamoğlu, Financial Times’a yazdığı yazıda sert mesajlar verdi: “Benim tutuklanmam Erdoğan için bir zafer değil, toplumsal uyanışın fitilidir.”

İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı ve CHP’nin Cumhurbaşkanı adayı Ekrem İmamoğlu, Silivri Cezaevi’nden uluslararası kamuoyuna seslendi. Financial Times’ta yayımlanan yazısında siyasi süreci, Türkiye’nin iç ve dış dengelerini, ekonomi ve demokrasi ilişkisini değerlendiren İmamoğlu, cezaevinde bulunmasını “siyasi tutsaklık” olarak tanımladı.

“Erdoğan’ın zaferi değil, uyanışın fitili”

İmamoğlu yazısında, gözaltına alınmasının kamuoyunda bir kırılma yarattığını belirterek, “İlk tepki gençlerden geldi. Ardından milyonlar meydanlara indi, mitingler düzenlendi, boykot çağrıları yapıldı” dedi. Cumhurbaşkanı adaylığının açıklanmasının hemen ardından gözaltına alınmasının bilinçli bir müdahale olduğunu savundu.

Türkiye'nin yönü sadece bizim değil, dünyanın da meselesi

Türkiye’nin coğrafi ve jeopolitik önemine değinen İmamoğlu, “Türkiye yalnızca kendi yurttaşları için değil, Avrupa, Ortadoğu ve Kafkasya için de istikrarın belirleyicisidir. Bu ülkenin yönü tüm dünyanın dengesini etkiler” ifadelerini kullandı.

“Halkçı kalkınmacılık” vurgusu

2019’dan bu yana İstanbul’da hayata geçirdiği yerel yönetim anlayışını “halkçı kalkınmacılık” olarak tanımlayan İmamoğlu, insan onurunu esas alan, çözüm odaklı ve adaletli bir yönetim modelini temsil ettiğini söyledi. Bu yaklaşımın 2024 seçimlerinde bir kez daha halkın büyük desteğini aldığına işaret etti.

Cezaevinden yazdı: Siyasi tutsaklık itirafıdır

“Bu satırları Silivri Cezaevi’ndeki hücremden yazıyorum” diyen İmamoğlu, hakkında hiçbir mahkûmiyet kararı bulunmadığını, iddiaların gizli tanık ifadelerine dayandığını belirtti. Türkiye’de yargının siyasal baskının aracı haline geldiğini savunan İmamoğlu, “Ben bir siyasi tutsağım” diyerek çağrı yaptı.

Ekonomik çöküş ve demokratik kriz birbirine bağlı

İmamoğlu’nun yazısında dikkat çeken bir diğer vurgu ise ekonomi ve demokrasi arasındaki ilişkiydi. Merkez Bankası rezervlerinin siyasi baskılarla eritildiğini öne süren İmamoğlu, “Güvenilir ve şeffaf ekonomi politikaları olmadan yatırımcı güveni kalmaz, sermaye başka coğrafyalara yönelir” dedi.

Demokratik Türkiye bölge için vazgeçilmez

Avrupa Birliği ile ilişkilerin yeniden tanımlanması gerektiğini belirten İmamoğlu, demokratik bir Türkiye’nin bölgesel istikrar için vazgeçilmez olduğunu vurguladı. “Türkiye’de demokrasiyi ayağa kaldırmak sadece bu ülkenin değil, dünyanın ortak sorumluluğudur” ifadelerine yer verdi.

“Direniş Türkiye’den yükselecek”

Yazısını umut mesajıyla bitiren İmamoğlu, “Demokrasinin dünya genelindeki gerilemesi Türkiye’de başlamış olabilir, ama direnişi de yine Türkiye’den doğacaktır” diyerek uluslararası kamuoyuna çağrıda bulundu.

www.yerelgundem.com