İzmir’de Soyer dönemi soruşturması derinleşiyor. Sırada Aziz Kocaoğlu dönemi mi var?
İzmir’de Tunç Soyer dönemine ilişkin yolsuzluk soruşturması 130’dan fazla gözaltıyla genişledi. İZBETON, kooperatif ve ihale dosyaları inceleniyor; Seferihisar’daki arazi devri dosyası da istendi.
İzmir’de “Soyer dönemi” soruşturması derinleşiyor: 130’u aşkın gözaltı, kooperatif ve İZBETON iddiaları masada
YEREL GÜNDEM / İZMİR, TÜRKİYE
Savcılık dosyayı büyüttü: 130’dan fazla gözaltı
İzmir Cumhuriyet Başsavcılığı’nın, İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin Tunç Soyer dönemine ilişkin yürüttüğü yolsuzluk soruşturması genişliyor. “İhaleye fesat karıştırma” ve “nitelikli dolandırıcılık” başta olmak üzere çeşitli suçlamalar kapsamında belediye bürokratları, kooperatif yöneticileri, şirket temsilcileri ve bazı sağlık kuruluşu yöneticilerinin de bulunduğu 130’dan fazla kişi gözaltına alındı. Hakkında yakalama kararı bulunan bazı şüphelilerin arandığı, yeni gözaltıların mümkün olduğu bildirildi. Soruşturma makamları, tüm kişi ve kurumlar için masumiyet karinesinin geçerli olduğunun altını çiziyor.
Seferihisar dosyası istendi: “belediye arazisi–kooperatif” tartışması
Soruşturma, geçmiş yıllarda kamuoyunda tartışma yaratan başlıklara da uzanıyor. Bunlardan biri, Tunç Soyer’in Seferihisar Belediye Başkanlığı döneminde belediyeye ait bir arazinin eşi Neptün Soyer’in yönetimindeki bir kooperatife devredildiği iddiası. Konuya ilişkin Seferihisar’da daha önce açılan dosyanın İzmir Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından istendiği öğrenildi. İddialara göre, söz konusu işlemde ihale mevzuatına aykırılık ve çıkar çatışması şüphesi bulunuyor. Soyer cephesinden bu başlığa ilişkin yeni bir açıklama gelmiş değil.
İZBETON üzerinden organize usulsüzlük iddiası
Başsavcılığın yürüttüğü incelemelerde belediye iştiraki İZBETON A.Ş. de odakta. 2021–2024 döneminde araç kiralama, asfalt, seyahat, yemek ve organizasyon kalemlerindeki harcamalarda “ihaleye fesat” ve “edimin ifasına fesat” iddiaları araştırılıyor. Taşeron şirketler üzerinden kamu zararı oluştuğu ileri sürülürken, kooperatif–özel sektör–belediye ilişkilerinin bir “ağ yapısı” içinde çalıştığı iddiası da dosyada yer alıyor. Sayıştay raporları, mülkiye müfettişi tespitleri ve bilirkişi notlarının savcılıkça karşılaştırıldığı; nihai değerlendirmenin yargı sürecinde şekilleneceği vurgulanıyor.
MOBESE ve alım dosyaları: “kentsel dönüşümde kaos” tartışması
Soruşturmanın bir başka ayağı, İzmir kent içi güvenlik kameraları (MOBESE) ihalesi ve kentsel dönüşüm kapsamındaki sözleşmeler. Eski genel sekreter Buğra Gökçe’nin görev döneminde teslim alınan ancak verim vermediği iddia edilen MOBESE sistemi nedeniyle belediyenin zarara uğratıldığı öne sürülüyor. Kentsel dönüşüm başlığı altında ise sözleşme tadilatları, hakediş süreçleri ve alt yüklenici işleyişi mercek altında. Şüpheliler ve ilgili kurumlar, “tüm işlemlerin mevzuata uygun olduğu” savunmasını sürdürüyor.
“Süt ve gıda tedariki”nde çıkar çatışması iddiaları
İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin 2021’de, Neptün Soyer’in başkanlığını yürüttüğü İzmir Köy-Koop’tan süt ve gıda alımları yaptığına dair kayıtlar yeni soruşturma dosyasında da değerlendiriliyor. “Çocuklara süt” projesinde daha önce görev alan Tire Süt Kooperatifi’nin devre dışı bırakılıp alımların Köy-Koop üzerinden yapıldığı iddiası, rekabet ve şeffaflık ilkeleri açısından inceleniyor. Belediyenin farklı kalemlerde yaptığı alımlara ilişkin evrak–teslim–ödeme dökümleri talep edildi.
Siyaset ve toplumda beklenti: Şeffaflık ve hızlı yargısal sonuç
Kentte aylardır süren çöp krizi, belediye–sendika gerilimleri ve kooperatif davasıyla eşzamanlı gündeme gelen bu soruşturma, kamu yönetiminde “liyakat–hesap verebilirlik–çıkar çatışması” tartışmasını büyüttü. Siyasi partiler, meslek örgütleri ve sivil toplum, sürecin şeffaf yürütülmesini ve tüm iddiaların yargıda hızla aydınlatılmasını isterken, şehir ekonomisinin ve hizmetlerin etkilenmemesi için geçici yönetim/denetim önlemlerinin de devreye alınması çağrısı yapılıyor.
Kaynak: Mutlu Tuncer













