İzmir’de yeni Tesisler Dairesi tartışması: İhtiyaç mı, kadro mühendisliği mi?

İzmir Büyükşehir Belediyesi, Eşrefpaşa Hastanesi ve Evde Bakım dâhil bazı birimleri “Tesisler Daire Başkanlığı” altında toplayan yeni bir yapılanmaya gitti. Adımın hizmetleri tek çatı altında koordine ederek verimliliği artırması hedeflenirken, kamuoyunda “ihtiyaç mı, yeni makam mı?” tartışması sürüyor.

İzmir’de yeni  Tesisler Dairesi  tartışması: İhtiyaç mı, kadro mühendisliği mi?

İzmir’de yeni “Tesisler Dairesi” tartışması: İhtiyaç mı, kadro mühendisliği mi?

YEREL GÜNDEM / İZMİR, TÜRKİYE

İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin eylül ayı olağan meclis toplantısında alınan kararla belediye teşkilat yapısında “Tesisler Daire Başkanlığı” kuruldu. Karara göre Eşrefpaşa Hastanesi Başhekimliği, Hastane Şube Müdürlüğü ve Evde Bakım Şube Müdürlüğü de yeni birim altında toplandı. Düzenleme, şehir hizmetlerinin tek çatı altında koordine edilerek verimliliğin artırılmasını amaçladığı savıyla hayata geçirilirken, kamuoyunda “gerçekten ihtiyaç mı, yoksa yeni bir koltuk üretimi mi?” tartışmasını alevlendirdi.

Yeni yapılanmanın kapsamı ve hedeflenen faydalar

Belediye kaynakları, tesis yönetimi, sağlık hizmetlerinin koordinasyonu ve bakım-onarım süreçlerinin tek elde planlanmasıyla maliyetlerin düşürülmesini, kaynak kullanımında disiplin sağlanmasını ve hizmet kalitesinin artırılmasını hedefliyor. Eşrefpaşa Hastanesi ve Evde Bakım birimlerinin aynı daireye bağlanması; tıbbi cihaz bakımından bina yönetimine, insan kaynağı planlamasından satın alma süreçlerine kadar “entegre yönetim” mantığının uygulanmasını öngörüyor. Uygulamanın özellikle tedarik ve bakım kalemlerinde ölçek ekonomisi yaratacağı ifade ediliyor.

Neden şimdi? Zamanlama tartışmaları

Kararın tam da yerel hizmetlere ilişkin beklentilerin yükseldiği bir dönemde gelmesi, zamanlama tartışmalarını beraberinde getirdi. Kent genelinde temizlik, atık yönetimi, trafik akışı ve düzenli bakım gibi temel hizmetlerde iyileştirme beklentisi varken, yönetim şemasındaki değişikliğin pratikte nasıl bir hız ve kalite artışı sağlayacağı merak konusu. Eleştiriler, “sorunlara doğrudan çözüm getirecek saha planları ve performans hedefleri ilan edilmeden, önce yeni bir üst yapı kuruldu” noktasında yoğunlaşıyor.

“Kadro mu, reform mu?”: Siyasi kulislerdeki iddialar

Siyasi kulislerde, yeni daire başkanlığının “yeni bir isim için yeni bir makam” yaratma amacı taşıdığı iddiası dillendiriliyor. Belediyeden resmî bir isimlendirme ya da atama açıklaması gelmeden bu yorumları doğrulamak mümkün değil. Ancak şeffaflık beklentisi net: Kamuoyunun, söz konusu birimin yönetim kadroları, ölçülebilir hedefleri, performans göstergeleri ve bütçe etkisi hakkında somut verilerle bilgilendirilmesi talep ediliyor. Bu çerçevede, atama süreçleri ve liyakat kriterlerinin açıkça paylaşılması, tartışmaları yatıştırabilecek adımlar olarak öne çıkıyor.

Hizmet kalitesine etkisi: Kısa ve orta vade senaryoları

Kısa vadede, dairelerin tek çatı altında toplanması bürokratik geçişlerde bir verimsizlik riski doğurabilir; süreçlerin uyumlaştırılması zaman alabilir. Orta vadede ise bakım-onarım ve tedarik süreçlerinde konsolidasyon, hizmet sürekliliğini artırabilir. Sağlık odaklı birimlerin aynı yönetim altında buluşması, özellikle evde bakım ve hastane hizmetlerinde randevu yönetimi, saha ekipleri koordinasyonu ve acil durum planlaması gibi başlıklarda eşgüdüm sağlayabilir. Başarı ölçütleri; hizmete erişim süresi, arıza/onarım dönüş hızları, ihale ve satın almada tasarruf, kullanıcı memnuniyeti anketleri ve kalite akreditasyonlarıyla somutlaştırılabilir.

Uzmanların önerdiği yol haritası

Kamu yönetimi uzmanları, yapısal değişikliklerin etkili olabilmesi için üç ayaklı bir çerçeve öneriyor:

  1. Şeffaf performans tabloları: Daire bazlı aylık hedefler (örn. bakım tamamlama süresi, maliyet/kalite oranı) kamuya açıklanmalı.

  2. Bağımsız denetim ve raporlama: Yıllık faaliyet raporları, dış denetim bulguları ve düzeltici eylem planları düzenli paylaşılmalı.

  3. Vatandaş geri bildirimi: Dijital başvuru/şikâyet hatları tek panelde toplanarak yanıt süreleri izlenmeli ve periyodik olarak yayımlanmalı.

Bu yaklaşım, “koltuk mu, ihtiyaç mı” tartışmasından ziyade uygulamanın sahadaki etkilerine odaklanmayı sağlayabilir.

İzmirlinin beklentisi: Somut sonuç ve açık iletişim

Son tahlilde, İzmirli yurttaşlar yeni daire hamlesinin; daha temiz sokaklar, aksaksız işleyen sağlık ve bakım hizmetleri, düzenli bakım-onarım ve görünür tasarruf sonuçları üretmesini istiyor. Belediyenin, atama ve bütçe kararlarıyla birlikte bir 90 günlük eylem planı, 6 aylık performans değerlendirmesi ve 1 yıllık etki analizi yayımlaması, hem şeffaflığı güçlendirecek hem de tartışmanın yönünü ölçülebilir çıktılara çevirecektir. Uygulamanın başarısı da bu somut göstergelerde karşılığını bulacak.


www.yerelgundem.com