İzmir’deki Yangının Ardından: Dağ, taş her yer kül yığınına dönmüş, burada nasıl yaşanır?

İzmir’de 3 gündür süren orman yangını yüzlerce evi kül etti. Bölgede yaşayanlar, doğanın yok olması ve hayatlarının altüst olması nedeniyle derin üzüntü yaşıyor.

İzmir’deki Yangının Ardından:  Dağ, taş her yer kül yığınına dönmüş, burada nasıl yaşanır?

İzmir’deki Yangının Ardından: “Dağ, taş her yer kül yığınına dönmüş, burada nasıl yaşanır?”

YEREL GÜNDEM / İZMİR

İzmir’in Menderes ilçesi Kuyucak Mahallesi ile Seferihisar Orhanlı Mahallesi arasında 3 gün önce başlayan ve kent merkezine kadar ilerleyen orman yangını büyük bir yıkım bıraktı. Orman Bölge Müdürlüğü, AFAD ve itfaiye ekiplerinin yoğun çabalarıyla büyük oranda söndürülen yangını kontrol altına alma çalışmaları sürüyor.

14 Mahalle ve Köy Tahliye Edildi

Yangın ilk gününde yerleşim yerlerine ulaşarak Seferihisar ve Menderes’te 14’ten fazla mahalle ve köyü tehdit etti, kıyı şeridindeki birçok evde ağır hasar meydana geldi. Özellikle Seferihisar’daki Doğankent Sitesi’nde evlerin büyük bölümü alevlere teslim olurken, bölgede yaşayanlar derin bir travma yaşadı.

“Bir şey yapamadık, o gece hiç uyumadık”

Yangında evini kaybeden Aysun Sofoğlu, “Yangın başladığında Urla’daydık, kırmızımsı bir duman gördük. Sonra haberler peş peşe geldi, çok panik olduk. Sadece dua edebildik, o gece hiç uyumadık” dedi. Sofoğlu, ertesi gün evinin tamamen yandığını öğrendiğinde hislerini şöyle aktardı: “Evle birlikte hatıralarımız da gitti. Bu kadar alanın tekrar yeşermesi yıllar sürecek, çocuklarımızın yeşil bir alanı kaybetmesi çok kötü.”

Komşular, hayvanlar, orman… Her şey yandı

Yangında evinin bir kısmı hasar gören Lazgin Ekinci ise “Evden çıkarken komşumuzun KOAH hastası olduğunu öğrendik, birlikte tahliye olduk. Sonrasında itfaiye evime müdahale etmiş, kapıyı kırarak alevlerin yayılmasını önlemişler. Ama elektronik eşyalar, koltuklar, elbiseler hepsi kül oldu” diye konuştu.

“79 konut kül oldu”

Bir başka mağdur Kemal Açıkgöz ise İstanbul’dan yangını çaresizce izlediğini anlattı. Açıkgöz, “Site görevlisi numara numara yanan konutları söyledi, bu sokağın neredeyse tamamı yanmıştı. Geldiğimizde her şey kül olmuştu” dedi. Açıkgöz, bölgedeki doğanın da yok olduğuna değinerek, “Biz Doğankent’e aşıktık. Burası büyük şehre yakın, temiz doğası ve deniziyle çok güzeldi. Ama şimdi dağ taş kül yığını. Çocuklarımız burada büyüdü, bundan sonra nasıl yaşayacağız bilmiyorum” ifadelerini kullandı.

Bölge Yeniden Yeşerebilecek mi?

Yangının ardından bölgede hem maddi hem manevi kayıplar büyük. Uzmanlara göre, kül olan alanların eski ekosistemine kavuşması on yıllar sürebilir. Vatandaşların en büyük endişesi, yalnızca evlerini değil, çocuklarının geleceğini de kaybetmiş olmaları.


www.yerelgundem.com