Konak’ta Memur Alacak Eyleminde Engelleme İddiası: Araçlar İptal Edildi, Baskı Arttı
Konak Belediyesi’nde memurlar, ödenmeyen alacakları için yeniden eylem yaptı. Sendika, sözleşmeye rağmen kurum araçlarının iptal edildiğini ve eyleme katılımın engellendiğini iddia etti. Çalışanlar, alacaklar ödenene kadar eylemleri sürdürecek.
Konak’ta Memur Alacak Eyleminde “Engelleme” İddiası: “Araçlar İptal Edildi, Baskı Arttı”
YEREL GÜNDEM / KONAK, İZMİR, TÜRKİYE
Aylardır Ödenmeyen Alacaklar İçin Bir Kez Daha Basın Açıklaması
Konak Belediyesi’nde görev yapan memurlar, uzun süredir ödenmediğini belirttikleri alacakları için belediye binası önünde bir kez daha basın açıklaması yaptı. Eylemde söz alan çalışanlar, ödemelerdeki gecikmelerin “alışkanlık” haline geldiğini savunarak, özellikle eğitim dönemi başında artan masraflar karşısında zorlandıklarını kaydetti. “Yaşam koşullarının ağırlaştığı bu dönemde emeğimizin tam ve zamanında ödenmemesi, yükümüzü daha da artırıyor.” ifadeleri dikkat çekti.
Sendika: “Sözleşmeye Rağmen Kurum Araçları İptal Edildi”
Tüm Yerel Sen 2 No’lu Şube Başkanı Murat Bekar, belediye yönetiminin eyleme katılımı azaltmak amacıyla sendikanın kullanımına açık olması gereken kurum araçlarını iptal ettiğini öne sürdü. Bekar, toplu sözleşmede yer aldığını belirttiği hükme rağmen araçların kaldırıldığını, hatta bazı personelin araçlardan indirildiğini iddia ederek, “Anayasal hakkımız olan basın açıklamasına katılım, idari tasarruflarla fiilen engellenmek isteniyor.” dedi. Sendika, bu uygulamaların sendikal örgütlenme ve ifade özgürlüğü bakımından sorunlu olduğunun altını çizdi.
“Baskı ve Mobbing” İddiası: “Hak Arayana Yönelik Girişimler Var”
Eyleme katılan memurlar, alacaklarının ödenmesi talebinin yanı sıra, “hak arayan personele” yönelik baskı ve mobbing girişimlerinde bulunulduğunu öne sürdü. Çalışanlar, yönetimle iletişim kanallarının tıkandığını, şeffaf bir ödeme takvimi paylaşılmadığını ve sorunun hane bütçelerinde derin bir kırılma yarattığını anlattı. Bazı çalışanlar, “Çocukların okul ihtiyaçlarından barınma ve gıdaya kadar temel kalemlerde borçlanma arttı.” değerlendirmesinde bulundu.
Hukuki Çerçeve ve Hak Arama Yolları
Çalışma hayatı uzmanları, kamu görevlilerinin barışçıl basın açıklaması yapma ve sendikal faaliyet yürütme haklarının Anayasa ve ilgili mevzuatla güvence altında olduğuna işaret ediyor. Toplu sözleşme hükümleri, sendika–idare ilişkilerinde bağlayıcı niteliğe sahip; buna aykırı idari işlemler yargı denetimine konu olabiliyor. Alacakların ödenmemesi durumunda ise sendikaların arabuluculuk, idari başvuru, yargı ve gerektiğinde eylemlilik gibi araçları bulunuyor. Memur tarafı, “alacaklar ödenene kadar eylemlerin sürdürüleceğini” açıkça belirtiyor.
Belediyeden Beklenen: Takvim, Şeffaflık ve İdari İnceleme
Eylemde öne çıkan üç talep; (1) geciken kalemler için tarih içeren net bir ödeme planı, (2) sendikal haklara ilişkin iddiaların idari incelemeyle açıklığa kavuşturulması, (3) kurum içi iletişimin düzenli bilgilendirme toplantılarıyla kuvvetlendirilmesi oldu. Belediye yönetiminden konuya ilişkin yeni ve ayrıntılı bir açıklama gelmedi. Paylaşılacak bir takvimin, hem çalışanların mağduriyetini azaltacağı hem de kurum içi motivasyonu güçlendireceği belirtiliyor.
Sosyal Etki: Okul Dönemi ve Geçim Baskısı
Eğitim–öğretim yılının başlamasıyla birlikte ailelerin zorunlu harcamaları artarken, memurlar geciken ödemelerin gündelik yaşamı doğrudan etkilediğini dile getiriyor. Çalışanlar, “Kira, ulaşım ve temel gıda fiyatlarının yükseldiği bir dönemde gelir akışındaki aksama, borçlanmayı artırıyor.” görüşünde. Sendika, belediyenin mali durumuna ilişkin şeffaf bir bilanço paylaşımı yapılmasını ve olası bir kaynak–önceliklendirme planının kamuoyuna duyurulmasını talep ediyor.
Süreç Nasıl İlerleyecek?
Memur tarafı, alacakların ödenmesine kadar eylemleri sürdüreceklerini yineledi. Sendikanın, iddia edilen engellemelere dair hukuki başvuru hazırlığında olduğu, belediye cephesinden gelecek olası takvim ve uzlaşı çağrılarının ise müzakere kapısını aralayabileceği konuşuluyor. Kısa vadede atılacak adımların, hem hizmetin aksamaması hem de kurum içi iş barışının korunması açısından kritik önemde olduğu vurgulanıyor.













