PKK’nın Feshi Yeni Dönemin Habercisi mi? Babacan, Davutoğlu ve Barzani’den Art Arda Barış Mesajları
PKK’nın kendini feshetmesinin ardından Babacan, Davutoğlu ve Barzani’den art arda açıklamalar geldi. Ortadoğu’da barış, demokratik siyaset ve ulusal uzlaşı vurgusu dikkat çekti.
PKK’nın Feshi Yeni Dönemin Habercisi mi? Babacan, Davutoğlu ve Barzani’den Art Arda Barış Mesajları
Ortadoğu’da barış ve demokratik açılım için tarihi fırsat çağrısı: “Silahsızlanma şeffaf, çözüm Meclis zemininde yürütülmeli”
YEREL GÜNDEM / ANKARA
PKK’nın 5-7 Mayıs 2025 tarihleri arasında gerçekleştirdiği 12. Kongresi sonrası silahlı mücadeleyi sonlandırarak kendini feshettiğini açıklaması, Türkiye ve bölge siyasetinde derin etkiler yarattı. Bu tarihi gelişmeye ilişkin DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan, Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu ve Kürdistan Bölgesel Yönetimi Başkanı Neçirvan Barzani peş peşe açıklamalarda bulundu. Verilen mesajlarda barış, birlik, demokratik siyaset ve bölgesel istikrar vurgusu öne çıktı.
Ali Babacan: “Ortadoğu için barış fırsatı”
DEVA Partisi lideri Ali Babacan, sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada PKK’nın fesih kararını, Ortadoğu’da yeni bir barış süreci için "önemli bir fırsat" olarak değerlendirdi. 40 yılı aşkın süredir süren terör sarmalının hem Türkiye’ye hem bölgeye ağır bir sosyal ve ekonomik bedel yüklediğini hatırlatan Babacan, bu sürecin tereddütsüz ve şartsız bir şekilde tamamlanması gerektiğini vurguladı.
“Bu topraklarda bin yıldır süren ve binlerce yıl daha sürecek birlikteliğimizi zedeleyecek her türlü fitneye karşı uyanık olmalıyız. Özellikle Suriye kaynaklı tehditler dikkatle izlenmeli” diyen Babacan, sorunların çözüm adresinin demokratik siyaset olduğunu ve DEVA Partisi’nin bu zeminden asla taviz vermeyeceğini belirtti.
Ahmet Davutoğlu: “Ortak mekanizma kurulmalı, süreç provoke edilmeden tamamlanmalı”
Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu, Halk TV’de katıldığı programda PKK’nın silah bırakma kararını değerlendirdi. Davutoğlu, kararın önemli olduğunu ancak geciktirilirse provokasyonlara açık hale geleceğini belirtti. "Silahsızlanma en kısa sürede, ortak bir mekanizma ile tamamlanmalıdır" diyen Davutoğlu, özellikle örgütün beyin kadrosunun durumu konusunda dikkatli olunması gerektiğini ifade etti.
Örgüt yöneticilerinin Türkiye’ye iade edilmesinin riskler barındırdığını belirten Davutoğlu, Katar gibi tarafsız ülkelerin ara çözüm olabileceğini, Süleymaniye’nin ise uygun olmadığını söyledi. Davutoğlu ayrıca, Erdoğan’ın tutuklu siyasetçiler ve gazetecileri kapsayan bir ulusal seslenişte bulunarak ülkede “bahar havası” yaratabileceğini vurguladı.
“Bahçeli’nin desteği olmadan bu süreç ilerlemezdi”
Davutoğlu, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin sürece verdiği desteğe özel olarak dikkat çekti. “Bahçeli, geçmişte bana ağır sözler söyledi ama ben tüm haklarımı helal ediyorum. O olmasaydı bu süreç ilerlemezdi. DEM ile MHP’nin temas kurması psikolojik bir devrimdir” dedi.
Neçirvan Barzani: “Erdoğan’ın tutumu takdirle karşılanıyor”
Kürdistan Bölgesel Yönetimi Başkanı Neçirvan Barzani ise yazılı açıklama yaparak PKK’nın silahlı mücadeleyi bırakma kararını “tarihi bir adım” olarak değerlendirdi. Barzani, “Bu adım, Türkiye ve tüm bölgede birlikte yaşamı, istikrarı ve diyaloğu güçlendirecek bir sürecin kapısını aralayabilir” dedi.
Barzani, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın süreci destekleyen tutumunu da takdirle karşıladıklarını vurguladı. Kürdistan Bölgesel Yönetimi’nin geçmişte olduğu gibi bugün de barışçıl çözüm yollarını desteklemeye devam edeceğini ifade eden Barzani, “Tüm ilgili tarafların bu gelişmeyi olumlu karşılaması ve kalıcı barışa katkı sağlaması gerekir” açıklamasında bulundu.
Siyasi iklim nasıl şekillenecek?
Üç liderin ortak mesajlarında öne çıkan kavramlar dikkat çekici: şeffaflık, uzlaşı, ortak akıl ve Meclis iradesi. Babacan’ın “demokratik siyaset” ve “hukuk devleti” vurgusu, Davutoğlu’nun “kapsayıcı ulusal sesleniş” çağrısı ve Barzani’nin “diyalog ve barış temelinde destek” sözü, sürecin sadece güvenlik değil aynı zamanda siyasal ve diplomatik bir dönüşüm olduğu gerçeğini ortaya koyuyor.
PKK’nın sahneden çekildiğini ilan etmesinin ardından, gözler şimdi hem iç siyasetteki anayasa reformu tartışmalarına hem de Kürt sorununun yeni bir uzlaşı süreciyle çözülüp çözülemeyeceğine çevrildi. Ortadoğu’da ise bu gelişme, bölgesel güvenlik politikalarının yeniden şekillendiği bir dönemin habercisi olabilir.













