Şamil Tayyar’dan Can Holding çıkışı: Devamı gelirse Türkiye arınır
Şamil Tayyar, Can Holding’e yönelik operasyonu “kara parayla mücadelede önemli başlangıç” diye yorumladı. İstanbul merkezli soruşturmada yöneticiler hakkında gözaltı ve 121 şirkete tedbiren el koyma kararları bulunuyor; adli süreç sürüyor.
Şamil Tayyar’dan ‘Can Holding’ çıkışı: “Devamı gelirse Türkiye arınır”
YEREL GÜNDEM / İSTANBUL
Sosyal medyada dikkat çeken değerlendirme
Eski AK Parti milletvekili Şamil Tayyar, Can Holding’e yönelik yürütülen operasyonu “kara para trafiğine karşı ciddi bir adım” olarak niteledi. Tayyar, paylaşımında “Devamı gelirse Türkiye bağırsaklarını temizleme, arınma fırsatı bulur. Demokrasimiz ve yargı düzenimiz üzerindeki kayıt dışı vesayetin gücü azalır” ifadelerini kullandı. Devlet içindeki “uzantı ve işbirlikçilerin tasfiye edilmesi” gerektiğini savunan Tayyar, kalıcı sonuç için şeffaflık ve kapsamlı bir kamu reformuna ihtiyaç olduğunu belirtti.
Soruşturmanın kapsamı ve gözaltılar
11 Eylül sabahı başlatılan soruşturma kapsamında, İstanbul Küçükçekmece Cumhuriyet Başsavcılığı’nın talimatıyla Can Holding yöneticileri Mehmet Şakir Can, Kemal Can ve Kenan Tekdağ’ın da aralarında bulunduğu 10 kişi hakkında gözaltı kararı verildi. Emniyet birimlerince yürütülen işlemler sürerken, şüpheliler “suç örgütü kurmak”, “kaçakçılık”, “dolandırıcılık” ve “kara para aklama” iddialarıyla soruşturuluyor. Soruşturmanın adli süreci devam ettiği için şüphelilerin suçluluğu kesinleşmiş değil.
El koyma tedbirleri ve şirket portföyü
Soruşturma çerçevesinde, Can Holding’e bağlı şirketler hakkında tedbir niteliğinde el koyma kararları alındı. Tedbir listesinde üniversite, medya ve farklı sektörlerde faaliyet gösteren toplam 121 şirket yer alıyor. Bilgi Üniversitesi ile bazı televizyon ve yayıncılık kuruluşlarının da tedbir kapsamına girdiği aktarıldı. El koyma kararları, yargı süreci boyunca delillerin sağlıklı toplanmasını ve muhtemel mal varlığı hareketlerinin denetimini amaçlayan geçici hukuki işlemler olarak uygulanıyor.
Siyaset ve hukuk cephesinde olası etkiler
Operasyon, ekonomi ve medya alanlarında geniş yankı uyandırdı. İktidar kanadından gelen açıklamalarda kayıt dışı finansal yapılara karşı mücadelenin kararlılıkla sürdürüleceği vurgulanırken, muhalefet ve bazı hukukçular yargı süreçlerinde “şeffaflık ve ölçülülük” ilkesinin titizlikle gözetilmesi gerektiğini hatırlatıyor. Uzmanlar, soruşturmanın kapsamı genişlerse hem finansal sistemde uyum yükümlülüklerinin artabileceğini hem de kurumlar arası denetim işbirliğinin güçlenebileceğini belirtiyor.
Şirket ve paydaşlardan beklenen açıklamalar
Gözaltı ve tedbir kararlarının ardından dikkatler, şirket yönetimleri ile paydaşların yapacağı resmi açıklamalara çevrildi. Sektör temsilcileri, sürecin hukuka uygun biçimde yürütülmesi ve kamunun düzenli bilgilendirilmesinin piyasalardaki belirsizliği azaltacağı görüşünde. Yargı sürecinin sonucunda delillerin mahkeme tarafından değerlendirileceği, kararların da buna göre verileceği ifade ediliyor.











