Terörle Yüzleşmenin Eşiğinde: Türkiye Yeni Bir Sayfa Açabilir mi?
Türkiye, yarım asırdır süren terörle mücadelesinde yeni bir dönemin eşiğinde. PKK’nın silah bırakması sonrası oluşan fırsatın, hukuk ve demokrasi temelinde geniş katılımlı bir uzlaşıyla kalıcı barışa dönüşmesi gerekiyor.
Terörle Yüzleşmenin Eşiğinde: Türkiye Yeni Bir Sayfa Açabilir mi?
YEREL GÜNDEM / ANKARA
Türkiye yarım asırlık terör sorununu sonlandırmaya ne kadar yakın?
Türkiye, yaklaşık elli yıldır süren terörle mücadelesinde ekonomik, toplumsal ve hukuki açılardan derin yaralar aldı. Hem güvenlik hem de toplumsal huzur açısından büyük bedeller ödeyen ülke, bugün önemli bir eşikte. Mehmet Gün’ün analizine göre, terörle mücadelenin yarattığı hasar sadece kayıplarla sınırlı kalmadı; devlet-toplum ilişkisini zedeledi, adalet sistemini yıprattı, yurttaşlar arasında güven krizine neden oldu.
Terör yalnızca güvenlik değil, hukuk ve demokrasi meselesi
Gün’e göre, terör sadece fiziki kayıplara yol açmadı; hukukun üstünlüğünü ve demokratik değerleri aşındırdı. Türkiye, uluslararası hukukta öncü roller üstlenmiş bir ülke olmasına rağmen, son yıllarda imza attığı birçok uluslararası sözleşmeye çekince koymak veya geri çekilmek zorunda kaldı. Yargı bağımsızlığının zedelenmesi ve anayasal hakların sınırlanması, toplumda güven krizini derinleştirdi.
Toplumlar arasındaki bağlar zayıfladı, diaspora parçalandı
Fransa, Almanya, İsveç ve Belçika gibi ülkelerde yaşayan Türk toplumu içinde bile terörün etkileri hissedildi. Toplumlar arasında parçalanma, kopukluk ve kutuplaşma yaşandığı; yurtdışındaki vatandaşlar arasında ortak paydaların kaybolduğu gözlemleniyor. Terör, yalnızca sınırlar içinde değil, diasporada da toplumsal çözülmelere neden oldu.
Silahlar sustu, yeni dönem umut veriyor
11 Temmuz 2025’te PKK’nın sembolik olarak silah bırakması, bölgedeki dengeleri kökten değiştirme potansiyeli taşıyor. MHP ile DEM Parti arasındaki buzların erimesi ve Abdullah Öcalan’ın PKK’yı feshettiğini açıklaması, sürecin siyasal bir boyut kazandığını ortaya koydu. Süreç tam olarak tamamlanmamış olsa da, Türkiye'nin terörü kökten sona erdirme şansına belki de hiç olmadığı kadar yaklaştığı değerlendirmesi yapılıyor.
Sürecin geniş tabanlı ilerlemesi şart
Gün, AK Parti, MHP ve DEM Parti’nin başlattığı bu yeni sürecin başarıya ulaşması için tüm muhalefet partilerinin katılımına ihtiyaç olduğunu vurguluyor. Muhalefetin desteği olmadan anayasa değişikliği gibi büyük adımların meşruiyet sorunu doğurabileceği belirtiliyor. Sürecin halk oylamasına sunulmasının, toplumsal uzlaşının kalıcı hale gelmesi açısından kritik olduğu da ifade ediliyor.
Liderlik sınavı: Kişisel hırslar mı, tarihî sorumluluk mu?
Son olarak, Mehmet Gün bu sürecin başarıya ulaşması için başta Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, MHP lideri Devlet Bahçeli ve Abdullah Öcalan olmak üzere tüm aktörlerin kişisel hesaplardan uzak durması gerektiğini belirtiyor. Türkiye’nin ve bölgenin geleceği için atılacak adımların, kişisel değil tarihsel bir sorumlulukla şekillenmesi gerektiğinin altını çiziyor.
Etiketler:
#Türkiye #Terör #BarışSüreci #Hukuk #Demokrasi #PKK #Erdoğan #Öcalan
Kaynak: Mehmet Gün / 9 Eylül













