Trump'tan Knesset'te Görkemli Barış Vizyonu
ABD Başkanı Donald Trump, rehine-mahkûm takası sonrası Knesset'te yaptığı konuşmada Gazze anlaşmasını "inanılmaz bir zafer" olarak nitelerken, Netanyahu için af ve İran ile barış anlaşması çağrısında bulundu. Trump, Filistinlilere "terör yolundan vazgeçme" çağrısı yaptı.
Yerel Gündem 
Trump'tan Knesset'te Görkemli Barış Vizyonu: Rehine Takası "İnanılmaz Bir Zafer" ve "Yeni Bir Dönüm Noktası" Olarak Tanımlandı
YEREL GÜNDEM / KUDÜS, İSRAİL
ABD Başkanı Donald Trump, Gazze'deki savaşın sonlandırılması amacıyla varılan anlaşma kapsamında gerçekleştirilen rehine-mahkûm takasının hemen ardından İsrail parlamentosu Knesset'te tarihi bir konuşma yaptı. Gazze'deki tüm sağ rehinelerin Hamas tarafından, yaklaşık 2 bin Filistinli mahkûmun ise İsrail tarafından serbest bırakıldığı bu olayı, Trump, "İsrail ve dünya için inanılmaz bir zafer" olarak nitelendirdi. ABD Başkanı, "Nesiller sonra bu, her şeyin değişmeye başladığı an olarak hatırlanacak," diyerek Ortadoğu için kalıcı barış ve refah dönemi vaadini dile getirdi.
"Savaş Bitti, Artık Nihai Barış Zamanı"
İsrailli milletvekillerince "kahraman gibi" karşılanan Donald Trump, konuşmasında İsrail'in 7 Ekim 2023'teki saldırıdan bu yana "katlandığı zorluklara" yalnızca "gururlu ve inançlı bir halkın dayanabileceğini" belirtti. Trump, İsrail'in "silah zoruyla kazanabileceği her şeyi kazandığını" savunarak, artık savaşın ötesine bakması gerektiğini söyledi.
ABD lideri, "Kazandınız. Şimdi, savaş alanında teröristlere karşı kazanılan bu zaferleri, tüm Ortadoğu için nihai barış ve refah ödülüne dönüştürme zamanı," ifadelerini kullandı. Trump, uzun ve acı dolu kâbusun nihayet sona erdiğini ve hem İsrailliler hem de Filistinliler için "gerçek bir barışın" sağlanacağını ifade etti.
Filistinlilere "Terör Yolundan Vazgeçin" Çağrısı
Trump, konuşmasında Filistinlilere de çağrıda bulunarak, "cihatçılığın ve antisemitizmin başarısızlığının" ardından "terör yolundan sonsuza dek vazgeçmeleri" gerektiğini söyledi. Hamas'ın 7 Ekim saldırısının ABD tarafından "asla unutulmayacağını" belirten ABD Başkanı, Gazze'nin yeniden inşasına yardım etme taahhüdünde bulundu. Trump, "Muazzam acı, ölüm ve zorluklardan sonra, şimdi İsrail'i yıkmaya çalışmak yerine halklarını inşa etmeye odaklanma zamanı," diyerek bölgede yeni bir başlangıç yapılması gerektiğini vurguladı. Hamas'a anlaşmayla ilgili baskı yaptıkları için arabulucu ülkelere de teşekkür etti.
Siyasi Gündemi Sarsan Af Talebi ve İran Açılımı
Trump, diplomatik protokolün dışına çıkarak yaptığı iki önemli açıklamayla siyasi gündemi sarstı. İlk olarak, hakkında yolsuzluk davası bulunan İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu için af talebinde bulundu. Parlamentodaki oturumda bulunan İsrail Cumhurbaşkanı Isaac Herzog'a seslenen Trump, "Hey, Sayın Cumhurbaşkanı, bir fikrim var... Neden onu affetmiyorsun?" diye sordu. Konuşma metninin dışında yaptığı bu çağrıyı, Netanyahu'yu savaş döneminin "en büyük" liderlerinden biri olarak tanımlayarak gerekçelendirdi.
ABD Başkanı ikinci bir açılımı ise İran için yaptı. Knesset'teki konuşmasında İsrail ile İran arasında da bir barış anlaşması yapılması fikrini ortaya attı: "Güzel olmaz mıydı? Bundan mutlu olmaz mıydınız? Çünkü onların istediğini düşünüyorum." Herhangi bir anlaşma için artık topun Tahran'ın sahasında olduğunu belirten Trump, "Siz hazır olduğunuzda biz de hazırız," dedi ve ekledi: "Biz sadece barış içinde yaşamak istiyoruz. Başımızın üzerinde dolaşan hiçbir tehdit istemiyoruz."
Knesset'te Savaş Karşıtı Protesto
ABD Başkanı Trump, kahraman gibi karşılandığı İsrail parlamentosunda siyasi protestoyla da karşılaştı. Konuşma, iki solcu İsrailli milletvekili Ofer Cassif ve Arap vekil Ayman Odeh'in "Filistin'i tanıyın" pankartları açtığı eylem nedeniyle kısa süreliğine kesintiye uğradı. Vekiller zorla dışarı çıkarılırken, Ayman Odeh eylemin ardından X platformunda yaptığı açıklamada, "tüm uluslararası toplumun hemfikir olduğu bir talebi" dile getirdiği için dışarı çıkarılmasına tepki gösterdi. Bu protesto, Trump'ın iyimser barış vizyonunun, Filistinlilerin devlet talebi karşılanmadan kalıcı olamayacağına dair yaygın endişeyi yansıttı.
