Türkiye’de Teknoloji Ücretlerinde Fren: Çalışanlar Artık Yan Hak ve Gelişim Arıyor
Haziran 2025 “Türkiye Teknoloji Sektörü Ücret ve Yan Haklar Trend Raporu”, zamların yavaşladığını, yan hak memnuniyetinin düştüğünü ve çalışanların esnek, gelişim odaklı sistemler talep ettiğini ortaya koyuyor.
Türkiye’de Teknoloji Ücretlerinde Fren: Çalışanlar Artık Yan Hak ve Gelişim Arıyor
ACİLHOST.NET / TÜRKİYE
Ücret Artış Hızı Neden Geriledi?
Haziran 2025 tarihli “Türkiye Teknoloji Sektörü Ücret ve Yan Haklar Trend Raporu”, sektörün maaş politikalarında çarpıcı bir yavaşlama olduğunu ortaya koydu. Melon ve Endeavor Türkiye tarafından 100’den fazla şirketin verileriyle hazırlanan araştırma, yıl başında medyanda yüzde 30 zam yapan şirketlerin yaz aylarında frene bastığını gösteriyor. Temmuz artışına dair karar vermeyen şirketlerin oranı yüzde 50’ye yaklaşırken, Türk lirası üzerinden ödeme yapan firmaların tahmini zam aralığı yüzde 11–20’de kaldı. Bu tablo, hem ekonomi politikalarındaki belirsizliğin hem de yatırım iştahındaki düşüşün çalışan beklentilerini yeniden şekillendirdiğini işaret ediyor.
Yan Haklarda Sabit Kalan Rakamlar Memnuniyeti Düşürüyor
Rapor verilerine göre şirketlerin yüzde 95’i yemek desteği sunsa da günlük medyan tutar 355 TL seviyesinde sabitlenmiş durumda ve firmaların üçte ikisi yıl ortasında bu ödemeyi artırmayı planlamıyor. Ulaşım ödeneği sağlayan şirketlerin oranı yüzde 64; medyan ödeme ise günlük 130 TL. Çalışanların yan haklara dair genel memnuniyet puanı 5 üzerinden yalnızca 3,5. Bu durum, yüksek enflasyonun satın alma gücünü erittiği bir dönemde destek paketlerinin yetersiz kaldığını gözler önüne seriyor.
Performans Primi Var, Güven Eksik
Şirketlerin yüzde 70’i çalışanlarına bir tür prim uygulaması sunarken en yaygın modeller satış hedefi, bireysel performans ve yıl sonu primleri. Buna karşın sistemlere duyulan güven 5 üzerinden 3,48 puanla sınırlı. Çalışanların en büyük şikâyeti hedeflerin net belirlenmemesi ve şeffaflığın eksikliği. Performans yönetim sisteminin hiç bulunmadığı şirket oranı ise yüzde 26. KPI, yetkinlik değerlendirmeleri ve OKR’ler yaygınlaşsa da değerlendirme verilerinin çoğu yalnızca ücret-terfi kararlarında kullanılıyor; kişisel gelişim ve kariyer planlaması hâlâ arka planda.
OKR Kullanımı Artıyor ama Gelişim Planları Geri Planda
Hedef yönetiminde OKR kullanan şirket oranı yüzde 27’ye yükseldi ve bu şirketler hedeflerini şirket-departman-birey üçlüsünde katmanlı tanımlıyor. Ancak rapor, OKR kullanmayan firmalarda hedeflerin ölçülebilir olmadığını ve şirketlerin yüzde 55’inin bu durumu ana zorluk olarak gördüğünü kaydediyor. Dahası, performans sonuçlarından gerçek bir gelişim planı üreten şirket oranı yalnızca yüzde 31. Veriye dayalı HR stratejileri, çalışan bağlılığını artırma listesinde ilk sırada yer alsa da uygulamada hâlâ eksikler var.
GiG Ekonomisi Yaygınlaşıyor: Proje Bazlı Çalışanların Yükselişi
Teknoloji firmalarının yüzde 40’ı artık proje bazlı çalışanlarla operasyonlarını destekliyor. En yoğun talep; yazılım geliştirme, veri analitiği ve yapay zekâ departmanlarında. GiG ekonomisinin büyümesi, şirketleri esnek çalışma modellerine yöneltirken kalıcı kadrolar için sürdürülebilir motivasyon araçlarının önemini artırıyor. Eğitim ve gelişim programları bu alanda öne çıkarken, firmaların yarısından fazlası 2025’te çalışan bağlılığını artırmak adına önceliği “eğitim ve gelişim fırsatları”na verdiğini belirtiyor.
Uzmanların Uyarısı: Stratejik HR ve Şeffaf İletişim Şart
Endeavor Türkiye Genel Sekreteri Aslı Kurul Türkmen, “Karmaşık ekonomik dinamikler içinde yetenek yönetiminde veriye dayalı stratejiler daha kritik hale geldi” diyerek raporun yöneticilere bugünü ve geleceği planlama kılavuzu sunduğunu vurguladı. Melon Kurucusu Sure Köse Ulutaş ise “Çalışanlar artık yalnızca zam değil, adil performans sistemleri, anlamlı yan haklar ve esnek modeller talep ediyor” ifadeleriyle dönüşümün altını çizdi.
Rapor, ücret artışlarının frenlediği bu dönemde şirketlerin şeffaf hedef yönetimi, güçlü geri bildirim kültürü ve veri odaklı gelişim planlarıyla rekabet avantajı yakalayabileceğine işaret ediyor. Aksi halde yetenek kaybı, proje sürekliliğini ve inovasyon hızını baltalayabilir.













