Yumurtalık Rezervinde Azalma Genç Yaşta Başladı: Sessiz Tehlikeye Dikkat!
Yumurtalık rezervindeki azalma, artık yalnızca ileri yaşta değil genç kadınlarda da sık görülüyor. Uzmanlar erken teşhis ve kişiye özel tedaviyle doğurganlık kaybının önüne geçilebileceğini vurguluyor.
Yumurtalık Rezervinde Azalma Genç Yaşta Başladı: Sessiz Tehlikeye Dikkat!
BİLGE DOKTOR / İSTANBUL
Yumurtalık rezervindeki azalma, kadınların doğurganlık kapasitesini belirleyen en önemli faktörlerden biri olarak öne çıkıyor. Bu azalmanın genellikle 35 yaş üzeri kadınlarda görülmesi beklenirken, son yıllarda 20’li yaşlardaki kadınlarda da sıkça gözlenmeye başlanması tıbbi camiada endişe yaratıyor. Kadın Hastalıkları, Doğum ve Tüp Bebek Uzmanı Op. Dr. Zeki Salar, bu eğilimin erken menopoz ve doğurganlık kaybı gibi ciddi sonuçlara yol açabileceği konusunda uyarılarda bulundu.
Erken Menopoz Riski Artıyor
Yeditepe Üniversitesi Hastaneleri’nden Op. Dr. Zeki Salar, genç yaşlarda yumurtalık rezervinin azalmasının özellikle aile öyküsü olan bireylerde daha sık görüldüğüne dikkat çekti. “Bir kız çocuğu doğduğunda yaklaşık 1-2 milyon yumurta ile doğar, bu sayı ergenlikte 300-400 bine düşer ve yaşla birlikte hızla azalmaya devam eder. Ancak artık bu azalma sadece ileri yaşta değil, genç kadınlarda da karşımıza çıkıyor. Ailesinde erken menopoz öyküsü olan kadınlar bu durumu ciddiye almalı” şeklinde konuştu.
Vücut Erken Sinyaller Gönderiyor
Yumurtalık rezervi azalmaya başladığında vücut bazı erken belirtilerle sinyal verebiliyor. Bunların başında adet döngüsünde yaşanan değişiklikler geliyor. Dr. Salar, “28-30 günlük adet döngülerinin 21 güne kadar inmesi, araştırılması gereken bir durumdur” diyerek kadınların bu tür değişimleri göz ardı etmemesi gerektiğini vurguladı.
Yumurtalık rezervinin düşmesi çoğu zaman sessiz ilerlese de ateş basmaları, duygusal dalgalanmalar ve yorgunluk gibi belirtiler de görülebiliyor. Dr. Salar, “Kadınlar vücutlarını iyi tanımalı ve bu tür değişikliklerde hekime başvurmalı” dedi.
Düşük Rezerv Kısırlık Anlamına Gelmeyebilir
Dr. Salar, yumurtalık rezervindeki azalmanın doğurganlığı etkileyebileceğini ancak her zaman kısırlık anlamına gelmediğini belirtti. “Yumurta sayısının azalması, aynı zamanda kalite kaybını da beraberinde getirir. Bu nedenle gebe kalmak isteyen kadınların vakit kaybetmeden koruyucu adımlar atması gerekir. Bunların başında yumurta dondurma işlemi geliyor” dedi.
Kişiye Özel Tedavi Şart
Yumurtalık rezervi azalan kadınlar için farklı tedavi yöntemleri mevcut. Tüp bebek uygulamaları, yumurta dondurma, PRP ve kök hücre tedavileri bu yöntemler arasında yer alıyor. Ancak Dr. Salar, “Her tedavi her kadında aynı başarıyı göstermeyebilir. Bu nedenle kişiye özel bir tedavi planlaması yapılmalı. En önemlisi ise geç kalmamaktır” uyarısında bulundu.
Koruyucu Önlemler Göz Ardı Edilmemeli
Dr. Zeki Salar, doğurganlığın korunmasında sadece tıbbi yöntemlerin değil yaşam tarzının da önemli olduğunu ifade etti. “Sağlıklı beslenme, düzenli egzersiz, stres yönetimi ve kimyasal maruziyetin azaltılması gibi faktörler doğrudan yumurtalık sağlığına etki eder. Özellikle 35 yaş altı kadınların doğurganlık planlaması için düzenli kontrol yaptırmaları büyük önem taşır” dedi.
Etiketler:
#YumurtalıkRezervi #ErkenMenopoz #KadınSağlığı #Doğurganlık #TüpBebek #YumurtaDondurma #ZekiSalar













