8 Mart: Türkiye’de Kadınlar ve Nerede Yanlış Yapılıyor?
Türkiye’de kadın hakları ve eşitlik tartışmaları, aslında hukukun çöküşüyle mi ilgili? Kadın yöneticiler, yargıçlar ve siyasiler kadınları gerçekten temsil edebiliyor mu? Kadın hakları savunusu çifte standart içeriyor mu?
YUSUF İNAN YAZDI...
Kadınlar Aldandı mı, Aldattı mı?
Dünya Kadınlar Günü, kadın haklarını ve toplumsal cinsiyet eşitliğini savunan bir gün olarak kutlanıyor. Ancak, Türkiye’de bu kavramların içi ne kadar dolu? Gerçekten bir eşitlik sorunu mu yaşıyoruz, yoksa daha derin bir hukuksuzluk probleminin örtbas edilmesi mi söz konusu?
Kadın Erkek Eşitliği mi, Hukukun Çöküşü mü?
Kadınların haklarını savunmak ve toplumsal cinsiyet eşitliği talep etmek elbette ki gereklidir. Ancak, sorunların temelinde sadece eşitlik eksikliği yatmıyor. Türkiye’de kadınların ezilmesi, şiddete uğramaları veya ikinci plana itilmesi hukuksuz bir sistemin sonucudur. Bu ülkede yalnızca kadınlar değil, gücsüz olan herkes eziliyor. Hukukun işlemediği bir düzende, adaletin cinsiyeti olmuyor; gücsüz olan şiddete maruz kalıyor.
Kadın Yöneticiler, Kadınları Temsil Edebilmekten Uzak
Türkiye’de hukuk sisteminde, yargıda, siyasette ve iş hayatında pek çok kadın yer alıyor. Ancak bu kadınlar bulundukları konumda fark yaratabiliyor mu? Kadın hakimler ve savcılar, kadınların haklarını yeterince savunabiliyor mu? Kadın milletvekilleri, yasaların oluşumunda gerçekten etkin bir rol oynuyor mu? İşte burada yanıtlanması gereken çok önemli bir soru var: Kadınlar sadece kadın oldukları için değil, etkili ve adil bir sistemin parçası olabildikleri ölçüede bir anlam ifade edebilirler. Ancak mevcut düzende, özellikle siyaset ve yargıda var olan kadınlar bile sisteme entegre olup statükoyu devam ettiriyor.
Yanlış Yetıştirilen Kız Çocukları
Bir erkek olarak, beş kız babası olarak gördüklerimi yazıyorum. Türkiye’de asıl sorun, kadın ve erkeğin birbirine nasıl öğretildiğidir. Anneler, kızlarını güçlü bir erkeğe yaslanacak şekilde yetiştiriyor, kendi ayakları üzerinde durmalarını öğretmiyor. Kadınlar iş hayatında, sosyal hayatta ayrıcalıklı olma düşüncesine sahip oluyor. Gerçek eşitlik, sınırsız ayrıcalıklar istemek değil, sorumlulukları da eşit paylaşmaktan geçer.
Kadınlar ve Toplumsal Algı
Bugün Türkiye’de kadınlar toplumsal hayatta belli bir imaj üzerinden şekillendiriliyor. Kimileri kadın olmanın getirdiği avantajları kullanmaya çalışırken, kimileri mağduriyetlerini öne çıkararak kendilerini haklı göstermeye çalışıyor. Ancak, gerçek bir eşitlikten bahsedebilmek için, eşitliği sadece haklarla değil, yükümlülüklerle de kabullenmek gerekiyor.
Kadın Dernekleri ve Çifte Standartlar
Kadın dernekleri, kadın haklarını savunurken bazı çelişkili tutumlar sergiliyor. Hukuksuzluk nedeniyle babalarından kopartılan çocuklar, anneleriyle cezaevine girmek zorunda kalan bebekler göz ardı ediliyor. Bu durumda, kadın haklarını savunan kurumlar gerçek anlamda bir adalet anlayışıyla mı hareket ediyor, yoksa belirli ideolojilere mi hizmet ediyor?
Kadın Hakları, Evrensel Duyarlılık ve 8 Mart’ın Gerçek Anlamı
Dünya genelinde kadın liderler ve kamuoyunda öne çıkan kadın figürler, kadın hakları konusunda ne kadar duyarlı? Savaşın ortasında kalan Ukraynalı ve Filistinli kadınlar için hangi önde gelen kadın siyasetçi sesini yükseltti? ABD, Rusya, Ukrayna liderlerinin eşleri, çocukları veya toplumda etkin kadın figürleri, kadınların öldürülmesini, çocukların yetim bırakılmasını durdurmak için bir çağrı yaptı mı?
Kadın hakları, yalnızca belli günlerde kutlanan söylemlerden ibaret olmamalıdır. Gerçek eşitlik, sınırsız ayrıcalıklar istemek değil, sorumlulukları da eşit üstlenmekle mümkün olur. Eğer kadınlar toplumsal düzende daha aktif bir rol almak istiyorsa, büyük resme bakmalı, sadece belirli mağduriyetlere odaklanmamalı ve toplumsal adalet için gerçek anlamda bir fark yaratmalıdır.
YUSUF İNAN / YURTTA SULH CİHANDA SULH
Twitter : @Yusufinan2023
Instagram : yusufinan2023
Instagram : fondinan2016
Email : [email protected]
Web: www.yerelgundem.com













