ABD Vize Başvurularında Sosyal Medya İncelemesi Başladı
ABD, öğrenci vizesi başvurusunda bulunan yabancıların sosyal medya hesaplarını inceleyecek. Yeni uygulama, dijital geçmişin vize sürecinde resmi bir denetim unsuru haline gelmesini içeriyor.
ABD Vize Başvurularında Sosyal Medya İncelemesi Başladı
YEREL GÜNDEM / TÜRKİYE
Öğrenci vizeleri için sosyal medya hesaplarını açmak zorunlu hale geldi
ABD Dışişleri Bakanlığı, öğrenci ve değişim programları kapsamında vize başvurusunda bulunan kişilerin sosyal medya hesaplarının konsolosluk yetkilileri tarafından inceleneceğini resmen duyurdu. Yeni uygulamaya göre, vize başvuru sahiplerinin kullandıkları sosyal medya platformlarındaki profillerini kamuya açık hale getirmeleri gerekecek. Bu değişiklik, başta Türkiye olmak üzere ABD'de eğitim almayı hedefleyen binlerce öğrenciyi yakından ilgilendiriyor.
Yeni esaslar, Çarşamba günü kamuoyuna açıklanırken, özellikle Amerikan karşıtı içeriklerin tespiti açısından sosyal medya hesaplarının detaylı bir şekilde inceleneceği belirtildi. Yetkililer, bu uygulamanın "ABD'nin güvenliğini sağlamak ve toplumsal değerlerini korumak" adına atılmış bir adım olduğunu savunuyor.
Trump’ın göç ve güvenlik politikalarının devamı mı?
Uygulamanın, ABD Başkanı Donald Trump’ın yeniden göreve gelmesinin ardından hayata geçirilen sıkı göçmen politikalarının bir parçası olduğu değerlendiriliyor. Trump daha önce yaptığı açıklamalarda, ABD’ye giriş yapmak isteyen kişilerin, Amerikan halkına, kültürüne ve kurumlarına karşı dostça bir yaklaşım sergilemeleri gerektiğini vurgulamıştı.
Trump’ın ifadesiyle, “Bu ülkeye gelmek isteyenlerin düşmanca bir tavır içinde olmadıklarından emin olmalıyız.” Bu yaklaşımın bir uzantısı olarak, sosyal medya paylaşımları ABD vize politikalarında yeni bir güvenlik aracı olarak kullanılmaya başlanmış görünüyor.
Sosyal medya geçmişi artık vize sürecinin resmi bir parçası
Vize başvurusunda bulunan kişilerin, son beş yıl içinde kullandıkları sosyal medya hesap bilgilerini başvuru formunda beyan etmeleri gerekecek. ABD konsoloslukları bu bilgileri, kişinin çevrimiçi davranışlarını ve kamuya açık paylaşımlarını analiz etmek için kullanacak. Özellikle şiddet çağrısı, aşırılık yanlısı söylemler ve Amerikan değerlerine aykırı görüşlerin tespiti halinde başvuru reddedilebilecek.
Bu uygulamanın öğrenci vizeleriyle sınırlı kalıp kalmayacağı belirsizliğini korurken, gelecekte turist ve çalışma vizelerinde de benzer politikaların devreye alınabileceği öngörülüyor.
Eğitim hayali kuran öğrenciler için yeni bir engel mi?
ABD, geçtiğimiz Mayıs ayında yabancı öğrencilerin vize başvurularını geçici olarak askıya almıştı. Şimdi ise başvurular yeniden kabul edilmeye başlanmış olsa da, sosyal medya denetimi gibi yeni kurallar öğrenciler arasında tedirginliğe yol açıyor. Özellikle geçmişte farklı fikirler beyan etmiş ya da siyasi içerikler paylaşmış öğrencilerin başvurularının nasıl değerlendirileceği merak konusu.
Uzmanlar, öğrencilerin vize alma süreçlerinde artık yalnızca akademik yeterlilik ve mali durumlarının değil, dijital geçmişlerinin de belirleyici olacağını ifade ediyor. Bu nedenle pek çok öğrenci ve danışmanlık firması, sosyal medya geçmişini temizleme ya da sınırlı görünürlük ayarlarını tekrar gözden geçirme yoluna gidiyor.
Kişisel özgürlükler ve ifade hakkı tartışması
Yeni uygulama, sadece güvenlik değil aynı zamanda kişisel özgürlükler ve mahremiyet açısından da tartışma yaratıyor. İnsan hakları savunucuları ve bazı hukukçular, bu tür dijital denetimlerin kişilerin ifade özgürlüğünü kısıtlayabileceğini ve özellikle muhalif görüşlü bireylerin hedef alınabileceğini savunuyor.
ABD makamları ise bu adımın yalnızca kamuya açık paylaşımları kapsadığını ve kişisel verilere izinsiz erişimin söz konusu olmadığını belirtiyor. Ancak uygulamanın yaratacağı psikolojik baskı ve oto sansür riski, uzun vadede ifade hürriyeti üzerinde olumsuz etkiler doğurabilir.
Türkiye’den başvuru yapacaklar nelere dikkat etmeli?
Türkiye’den ABD’ye öğrenci olarak gitmek isteyenlerin, vize başvurusu yapmadan önce sosyal medya hesaplarının herkese açık hale getirilmesi gerektiğini bilmeleri büyük önem taşıyor. Ayrıca, başvuru formunda beyan edilen hesaplarla uyuşmayan profillerin tespiti halinde başvurunun güvenilirliği sorgulanabilir.
Danışmanlık firmaları, başvuru sahiplerinin son beş yıla ait sosyal medya aktivitelerini gözden geçirmelerini, tartışmalı içeriklerin silinmesini ve gerektiğinde profesyonel destek almalarını öneriyor.
Yeni dönemde dijital geçmişin yalnızca kişisel değil, diplomatik ve bürokratik süreçleri de etkileyen bir unsur haline geldiği açık. Eğitim hayali kuran binlerce öğrenci için sosyal medya artık sadece bir iletişim aracı değil, aynı zamanda bir referans kaynağına dönüşmüş durumda.













