Ahir Zamanda Şam’da Büyük Bir Savaş: Hadis-i Şerifler Işığında Gûta’nın Stratejik ve Manevi Önemi
Ahir zaman hadislerinde geçen Gûta ve Şam bölgesinin stratejik ve manevi önemi, sahih rivayetler ışığında detaylı olarak inceleniyor. Büyük savaş, Deccal, İsa (aleyhisselam) ve kıyamet alametleri bağlamında İslam’ın geleceğe dair işaretleri ele alınıyor.
Yerel Gündem 
Ahir Zamanda Şam’da Büyük Bir Savaş: Hadis-i Şerifler Işığında Gûta’nın Stratejik ve Manevi Önemi
BİLGE TABİRCİ / BİLGETABİRCİ.COM
Giriş
İslam inancında “ahir zaman”, dünya hayatının sona yaklaştığı, büyük değişimlerin, fitnelerin ve savaşların artacağı bir dönem olarak tanımlanır. Bu döneme ilişkin hadislerde yer alan tasvirler, hem Müslümanların geleceğe dair hazırlıklarında hem de tarihî ve güncel olaylara verilen anlamlarda etkili olmuştur. Özellikle Suriye’nin başkenti Şam ve çevresindeki Gûta bölgesi, bu hadislerde sıkça anılan kutsal coğrafyalar arasında yer alır. Aşağıda sunulan hadis-i şerifler ve sahih rivayetler, ahir zamanda meydana gelecek büyük savaşlara dair önemli işaretler taşımaktadır. Bu makalede, söz konusu rivayetler üzerinden Gûta'nın dini, tarihî ve stratejik önemine değinilmekte; bu rivayetlerin günümüz olaylarıyla kurduğu bağ akademik bir yaklaşımla ele alınmaktadır.
Gûta ve Şam’ın Ahir Zamandaki Rolü
Ebû’d-Derdâ'nın (Allah ondan razı olsun) rivayet ettiği sahih bir hadiste Allah’ın Resulü (aleyhissalâtü vesselâm) şöyle buyurmuştur:
"Gûta’daki savaş sırasında Müslümanların sığınağı, Şam şehirlerinin en hayırlısı olan ve kendisine Dımeşk denen şehrin yakınındadır."
(Ebû Dâvûd, 4297; Melâhim, 6)
Gûta, İbn-i Esir’e göre Şam’ın etrafındaki sulak ve bahçelik bölgelere verilen isimdir (En-Nihâye, 3/744). Bu bölge tarih boyunca tarımsal zenginliği, stratejik konumu ve dini önemiyle bilinir. Rivayette, ahir zamanda Müslümanların Hristiyanlarla yapacağı büyük bir savaşın Dımeşk'in Gûta bölgesinde yaşanacağı ve bu bölgenin Müslümanlar için bir kale hükmünde olacağı ifade edilmektedir.
Dımeşk’in Fazileti ve Tarihî Arka Plan
Hadis-i şerif sadece Gûta’yı değil, aynı zamanda Dımeşk’i (bugünkü Şam) de yüceltmektedir. İbn Asâkir’in nakline göre Resûlullah’ı (aleyhissalâtü vesselâm) gören on bin sahabe Dımeşk’e gelmiştir. Peygamber Efendimiz, nübüvvetten önce ticaret amacıyla, sonrasında ise Tebük Gazvesi ve Miraç gecesinde bu şehre uğramıştır (Avnü’l-Ma'bûd, 11/274).
İbn Muheyrîz’in aktarımına göre:
“Semanın gölgelediği süvarilerin en hayırlısı, Kaysoğulları’nın süvarileridir. Onlar Dımeşk’ın Gûta’sından çıkacaklar ve Deccal ile savaşacaklardır.”
(İbnü’l Asâkir, Târih-u Dımeşk, 1/272)
Yahya b. Muîn’in ifadesiyle:
“Şamlılar ile alakalı hadisler arasında şu hadisten daha sahihi yoktur: ‘Savaşlar sırasında Müslümanların sığınacakları yer Dımeşk’tir.’”
(İbnü’l Asâkir, Târih-u Dımeşk, 1/231)
Bu rivayetler, Dımeşk’in hem tarihi hem de gelecekteki önemi konusunda güçlü bir algının oluşmasına neden olmuştur.
Ahir Zaman Alametleri Arasında Büyük Savaşlar
Buhârî’nin (2940) Avf bin Mâlik’ten (Allah ondan razı olsun) aktardığına göre, Tebük Gazvesi sırasında Resûlullah (aleyhissalâtü vesselâm) kendisine şu altı alameti bildirmiştir:
-
Resûlullah’ın vefatı
-
Kudüs’ün fethi
-
Koyunlarda yayılan ani ölümlere benzer salgın hastalık
-
Dünya malına doyumsuzluk
-
Her Müslüman’ın evine giren bir fitne
-
Benî Asfar (sarı ırk) ile yapılan ve bozulan bir ateşkesin ardından 80 sancakla gelen büyük bir ordu
Ahmed b. Hanbel’in sağlam bir senetle aktardığı rivayette şu şekilde geçer:
“Altıncısı: Sizinle Sarı Irk arasında yapılacak olan ateşkestir. Onlar seksen gaye ile üzerinize gelecekler.”
Sahabi, “Gaye nedir?” diye sorduğunda:
“Sancaktır, her sancağın altında on iki bin asker olacaktır.”
“O gün Müslümanların sığınacakları yer, Dımeşk denen bir şehre bağlı Gûta olacaktır.”
Deccal, İsa (aleyhisselam) ve Kıyametin Yakınlığı
Müslim’in (2897) bir başka rivayetinde, kıyamet öncesi Rumların A’mâk veya Dâbık’a inmeleriyle büyük savaşın başlayacağı ifade edilmektedir. Buradan çıkan ordu, Medine’den hareket edecek ve yeryüzünün en hayırlı ordusu olarak anılacaktır. Rumlar, savaş esnasında Müslümanlardan din değiştirenleri ayırmak isteyecek, ancak Müslümanlar bu talebi reddedeceklerdir.
Savaş sonucunda ordunun üçte biri şehit düşecek, üçte biri geri çekilecek ve bir grup zafere ulaşacaktır. Ardından bu grup İstanbul’u (Kostantiniyye) fethedecek. Ganimetler paylaşıldığı esnada şeytanın fitnesiyle “Deccal ailelerinizi esir aldı” diye seslenilecek. Asılsız çıkan bu haberden sonra ordu Şam’a varacak ve o sırada Deccal ortaya çıkacaktır.
Namaz için kamet getirilirken gökten Meryem oğlu İsa (aleyhisselam) inecek, Müslümanlara imamlık edecektir. Deccal, İsa aleyhisselam’ı görünce suda tuzun eridiği gibi eriyecek, ancak tam erimeden bizzat İsa (aleyhisselam) tarafından öldürülüp, mızrağındaki kan halka gösterilecektir.
Dımeşk Gönüllüleri ve İlahi Yardım
Başka bir sahih hadiste Resûlullah (aleyhissalâtü vesselâm) şöyle buyurur:
“Büyük savaşlar ortaya çıktığında, Dımeşk’in gönüllülerinden bir birlik çıkacaktır. Onların atları Arapların en iyi atları, silahları da en iyi silahları olacaktır. Allah onlarla dinini destekleyecektir.”
(Hâkim, 8646 – Buhârî’nin şartlarına göre sahih)
Bu ifadeler, Dımeşk ve çevresindeki Müslümanların ahir zamanda üstleneceği manevi liderliği ve Allah’ın yardımına mazhar oluşlarını vurgular.
Sonuç
Şam ve Gûta, sadece tarihi bir coğrafya değil, aynı zamanda dini bir sembol ve stratejik bir odak noktasıdır. Hadis-i şeriflerde geçen bu bölgeye dair rivayetler, Müslümanların gelecekteki mücadelelerinde hem fiziki hem de manevi bir kale olarak konumlandırılmıştır. Bu hadisler, sadece geleceği haber veren metinler değil; aynı zamanda inananlar için direniş, sabır ve adalet çağrısıdır.
Ahir zaman hadisleri, doğru anlaşıldığında Müslüman toplumları fitnelerden korumaya yönelik ilahi bir rehberliktir. Şam ve Gûta ise bu rehberliğin mekânsal yansımaları olarak kıyamet alametleriyle özdeşleşmiş kutsal yerler olarak dikkat çekmektedir.
