Ak Parti Kuruluş Ayarlarına mı Dönüyor?

Ak Parti’nin 23 Şubat Büyük Kongresi, parti içinde büyük bir dönüşümün işaretlerini veriyor. Bilal Erdoğan, Berat Albayrak ve Selçuk Bayraktar’ın isimleri ön planda. Peki, Ak Parti fabrika ayarlarına dönebilir mi?

Yerel Gündem

Feb 15, 2025 - 03:28 Updated: Oct 31, 2025 - 17:00

YUSUF İNAN YAZDI...

Ak Parti'nin Yön Arayışı!

Ak Parti’nin siyasi yolculuğunda önemli bir dönemeç olarak görülen 23 Şubat Büyük Kongresi, parti içinde ve siyaset kulislerinde büyük bir heyecan yaratmış durumda. Başkan Recep Tayyip Erdoğan’ın "dinamik bir yapı" vurgusu, kongrede köklü değişikliklerin sinyalini veriyor.

Kuruluş Günlerinin Esintisi

Ak Parti’nin yeniden yapılanma sürecine girmesi, partinin kuruluş yıllarındaki güçlü ve kararlı yönetim anlayışına dönüş olarak değerlendiriliyor. Özellikle Bilal Erdoğan’ın İstanbul İl Yönetimi'nde yer alması, bu dönüşümün işaret fişeği olarak algılanmıştı. Şimdi ise, Berat Albayrak’ın kabinede önemli bir göreve gelmesi ihtimali güçleniyor.

İzmir İl Kongresi’ndeki yeni yönetim de bu kapsamda dikkat çekiyor. Uzun bir aradan sonra, kurucuların mirasını taşıyan isimler yönetime girerken, bu durum Ak Parti’nin "fabrika ayarlarına" dönüşünü pekiştiriyor. Ak Parti'nin İzmir kurucu il başkanı İsmail Katmerci’nin oğlu da il yönetimine girseydi, bu dönüşüm daha güçlü bir mesaj verecekti.

Aileden Gelen Güç

Başkan Erdoğan’ın yakın ailesinden isimlerin devlet yönetiminde aktif roller üstlenmesi artık sürpriz değil. Bilal Erdoğan’ın ardından Berat Albayrak ve Selçuk Bayraktar’ın da kabinede görev alabileceği konuşuluyor. Hatta Sümeyye Erdoğan’ın da kabinede yer alma ihtimali güçleniyor.

Ali Babacan ve bazı muhalifler bu durumu nepotizm olarak eleştirse de, Erdoğan’ın ailesinin siyasi ve ekonomik birikimi yadsınamaz. Aile üyelerinin devlet kademelerinde yer alması, hem parti içi dengeyi sağlayacak hem de Erdoğan’ın hükümet üzerindeki kontrolünü artıracaktır. Bu isimler, hem parti içinde hem devlet içinde hem de halkın içinde Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın gözü ve kulağı olacak. Yanlış yapma riskini minimize edecektir.

Ak Parti Neden Güç Kaybetti?

Ak Parti’nin siyasi yükselişi 2000’li yılların başında başladı ve uzun süre dikey bir ivmeyle ilerledi. Ancak 2010 sonrası süreçte parti operasyonlara açık hale geldi ve çeşitli saldırılara maruz kaldı. 17-25 Aralık operasyonları, MİT tırları fiyaskosu, devletin kritik toplantılarının dinlenmesi ve medyaya servis edilmesi, 15 Temmuz hain darbe girişimi gibi olaylar, Ak Parti’yi zayıflattı.

Bilal Erdoğan ve Berat Albayrak’ın siyasi arenadan çekilmesiyle başlayan süreç, Ak Parti’nin güç kaybetmesine yol açtı. Parti içindeki istikrarsızlık ve ekonomik krizler, halk desteğinin hızla erimesine neden oldu. 15 Temmuz sonrası Ak Parti, FETÖ operasyonlarının hedefi haline geldi ve yargı üzerinden büyük bir kuşatma yaşadı. Ak Parti kurucuları ve Ak Parti'nin duayen isimleri yargı kıskacı altına alındı.

Bugün gelinen noktada, Ak Parti’nin oy oranları %20’lere kadar düştü. Yerel seçimlerde alınan ağır yenilgi, parti içindeki çatışmaları daha da derinleştirdi. Ekonomik krizler ise, Türkiye’deki milyonlarca vatandaşı derinden etkileyerek, Ak Parti’ye duyulan güveni sarstı.

Yargı Darbesinin Gölgesinde Bir Kongre

Ak Parti yönetimi, yargı eliyle yürütülen operasyonları yeterince göremedi. Adalet Bakanlığı bu konuda yapılan uyarıları yargıya müdahale olarak algıladı ve bu durum, Erdoğan’a halk tabanından tepki oluşturmak için yürütülen yargı operasyonlarının fark edilmesini engelledi.

Eğer Ak Parti 23 Şubat’taki kongresinde, güçlü bir yapılanmayla yola devam eder ve yargı darbesinin etkisinden kurtulabilirse, parti için yeni bir dönemin kapıları aralanabilir.

Bu değişim gerçekleşmezse, Ak Parti’nin Türkiye siyasetinde görmediği kadar büyük bir hezimet yaşaması kaçınılmaz olacaktır. Bu nedenle, 23 Şubat kongresi sadece Ak Parti için değil, Türkiye’nin siyasi geleceği için de kritik bir dönüm noktasıdır.

Sonuç: Ak Parti Talihini Değiştirebilir mi?

Başkan Erdoğan ve First Lady Emine Erdoğan’ın bu durumu gördüğü düşünülüyor. Eğer Ak Parti fabrika ayarlarına dönerse, hem partinin hem de Türkiye’nin talihi dönebilir. Bu fırsat kaçırılırsa, Türkiye siyasi tarihinin en büyük çöküşlerinden biri yaşanabilir.

Ak Parti'nin kritik bir virajda olduğu açık.

Kader çarkı durmuyor, dönüyor.

Bakalım hangi yöne gidecek?