AK Parti’den Eşki’ye sert suçlama: Haberi yok dediği plana olumlu görüş verdi
İzmir Bornova’daki plan değişikliği polemiğinde AK Parti, “Eşki haberi yok dedi ama belediyesi plana olumlu görüş verdi” iddiasını gündeme taşıdı. Bornova Belediyesi ise “içerik askıdan önce paylaşılmadı, askıda itiraz edip dava açtık” diyerek yanıt verdi; süreç yargıda.
AK Parti’den Eşki’ye sert suçlama: “Haberi yok dediği plana olumlu görüş verdi”
YEREL GÜNDEM / İZMİR
Tartışma nasıl başladı?
İzmir’de Bornova’daki bir imar planı değişikliği üzerinden siyaset arenasında tansiyon yükseldi. İzmir Büyükşehir Belediyesi AK Parti Grup Başkan Vekili Hakan Yıldız, Bornova Belediye Başkanı Ömer Eşki’nin “haberimiz olmadan” ifadeleriyle eleştirdiği, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı kaynaklı plan için Bornova Belediyesi’nin “olumlu görüş” verdiğini öne sürdü. Yıldız’a göre 2 Ağustos tarihli resmî yazıyla görüşü istenen belediye, dört sayfalık bir metinle planı ilke olarak uygun buldu; aynı tarihlerde İzmir Büyükşehir Belediyesi ise ilkesel bir karşı duruş sergiledi.
Eşki ne demişti, AK Parti nasıl yanıtladı?
Eylül ayı olağan meclis toplantısında konuşan Başkan Eşki, Yeni Çevre Yolu güzergâhındaki iki büyük parselin kamuya terk oranının “yüzde 1” kaldığını, komşu parsellerde ise “yaklaşık 300 vatandaşa ait alanlarda yüzde 57’ye varan zayiat” uygulandığını anlatarak, planın Bornova Belediyesi’ne 540 milyon TL’lik kamulaştırma yükü getirdiğini savunmuştu. Eşki, “Bunu yapan Bakanlık yetkililerinde Allah korkusu var mı?” sözleriyle de tepki göstermişti.
AK Partili Yıldız ise “Belediye, plan bütünlüğü, yol ve sınır düzenlemeleri gibi teknik notlar eşliğinde olumlu mahiyette görüş vermiş. ‘Bana sorulmadı’ demek gerçeği yansıtmıyor” değerlendirmesi yaptı.
Bornova Belediyesi’nden ‘içerik paylaşılmadı’ savunması
Bornova Belediyesi yetkilileri, Yıldız’ın iddialarını reddederek, Bakanlığın doğal sit niteliğindeki bölge için “etaplama sınırı” üzerinden usulen görüş istediğini, ancak planın imar hakları, yoğunluk ve kullanım kararlarını içeren detaylarını askı öncesinde paylaşmadığını belirtti. Belediye, gönderdiği yazıda; mevcut üst ölçekli planları, otoyol ve doğalgaz hatlarını, koruma-kullanma dengesi, tarım alanları ve zeytinlikleri hatırlattığını; esas planın iletilmesi halinde İmar Kanunu ve Mekânsal Planlar Yapım Yönetmeliği uyarınca ayrıca görüş verileceğini bildirdi. Plan askıya çıkınca itiraz edildiğini, reddin ardından davaya gidildiğini, sonraki değişikliklere de itirazların sürdüğünü açıkladı.
Plan eşitliği ve kamu yararı tartışması
Tartışmanın merkezinde iki başlık öne çıkıyor: “eşit yük–eşit hak” ilkesi ve kamulaştırma maliyetlerinin paylaşımı. Başkan Eşki’nin verdiği oranlar, belli parsellerde kamuya terk yükünün düşük, komşu parsellerde ise yüksek olduğu iddiasını gündeme taşıdı. Bu iddialar, sosyal donatı yükünün dağılımı ve belediyeye bindiği ileri sürülen yüksek kamulaştırma bedeli nedeniyle kamu yararı–özel çıkar dengesi açısından sorgulanıyor. AK Parti kanadı “Belediye olumlu görüş verdiyse bugün neden karşı?” diye sorarken; Bornova Belediyesi “usuli bir sınır görüşü verdik, içerik askıda görüldü ve itiraz ettik” tezini savunuyor.
Süreçte sırada ne var?
Bakanlık onaylı planlar, askı–itiraz–dava zinciriyle ilerliyor. Bornova’daki dosyada belediyenin açtığı davanın akıbeti, planın eşitlik ve şehircilik ilkeleri bakımından yeniden değerlendirilmeye açılıp açılmayacağını belirleyecek. Öte yandan, AK Parti’nin kamuoyuna taşıdığı “olumlu görüş” belgesinin kapsamı ile belediyenin “usule ilişkin ve koşullu” vurgusu da yargısal denetim ve idari yazışmalarla netleşecek. Şeffaflık çağrıları eşliğinde tarafların yeni açıklamalar yapması bekleniyor.
Siyasi yansımalar: ‘Eski anlayış–yeni müzakere’ hatları
Hakan Yıldız, geçmişte belediyelerin “engelleyici” bulunduğunu, bugünkü Büyükşehir yönetiminin ise rezerv alanlar ve planlarda “müzakereye açık” bir tutum sergilediğini ileri sürerek, “Net itiraz örneği” olarak Huzurevi–Geriatri tesisi planı hakkında verilen olumsuz görüşü hatırlattı: “Aynı netlik neden bu dosyada gösterilmedi?” Bornova cephesi ise “doğal sit–koruma amaçlı plan” ölçeğinde ayrıntı paylaşılmadan istenen görüşün nihai değerlendirme sayılamayacağını, esas planı görür görmez itiraz ve yargı yoluna gidildiğini belirtiyor. Bu çekişme, kent planlamasında teknik süreç ile siyasetin dilinin nasıl ayrıştırılması gerektiği tartışmasını da alevlendirdi.
Kaynak: Sinan Doğan / ErhanGulenc.com













