Ayşe Ateş’ten sarsıcı iddialar: Cezaevindekilerin istekleri dışarıdakileri birbirine düşürdü
Ayşe Ateş, cezaevi–dışarı ağında “para” talepleri ve şiddet söylentileri dahil çarpıcı iddialar paylaştı. UYAP, gizlilik kararları ve delil yönetimine dair çağrılar gündemde.
Yerel Gündem 
Ayşe Ateş’ten sarsıcı iddialar: “Cezaevindekilerin istekleri dışarıdakileri birbirine düşürdü”
YEREL GÜNDEM / ANKARA, TÜRKİYE
Ateş: “Para talepleri kavga çıkardı, bazıları yurt dışına kaçtı”
Eski Ülkü Ocakları Genel Başkanı Sinan Ateş’in eşi Ayşe Ateş, sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, bazı isimlere ilişkin ağır suçlamalarda bulundu. Ateş, “Cezaevindekilerin bitmek bilmeyen istekleri dışarıdaki işbirlikçilerini birbirine düşürdü. Dışarıdan verilen ‘özgürlük’ vaatlerine karşı içeriden tek ses ‘para’ olarak dönüyor” dedi. Söylentilere göre bu nedenle para toplandığını, vermeyenlerin dövüldüğünü ve darp edilenlerden ikisinin yurt dışına kaçtığını iddia etti.
“Korkmadım, kaçmadım… Adaleti kapılarına götüreceğim”
Ateş, Ülkü Ocakları Genel Merkezi’ne yönelik eleştirilerini sürdürürken “Korkmadım, kaçmadım, bir köşeye sinmedim” ifadesini yineledi. Eşinin suikastıyla “ilk camın kırıldığını” ve sonrasında kırılan her camın sorumluluğunun “tamir etmeyenlere” ait olduğunu belirten Ateş, “Babasız bırakılan iki kızımın çektiği acının hesabını sormaktan vazgeçmeyeceğim. Bir gün adaleti kapılarına götüreceğim” diye konuştu.
Somut başlıklar: UYAP, makam aracı, gizlilik kararları
Ateş, devam eden adli süreçlere ilişkin de bir dizi iddia paylaştı. Apple’dan geldiğini belirttiği belgelerin UYAP’a yüklenmediğini, avukatlarına teslim edilmediğini ve “dolaba kilitlendiğini” öne sürdü. Suikastla bağlantılı olduğu iddia edilen bazı isimlere “mazlum” etiketi verilerek yargıya meydan okunduğunu savundu. Ayrı bir soruşturmadaki gizlilik kararına değinerek, “astronomik para talepleri ve aksi halde her şeyi anlatma tehdidi” içeren yazışmaların Ankara’da bilindiğini ileri sürdü. Bu kapsamda, yargı mercilerine dilekçeler veren isimlerin beyanlarının “şantaj iddiasını somutlaştırdığını” söyledi.
“İlahî adalet” vurgusu ve sert mesajlar
Ateş, “İlahî adalet” vurgusuyla bazı çevrelerin “birbirini satacağı, yurt dışına kaçacağı” ve “dört duvar arasında yıllarını tüketeceği” bir sürecin yaşanacağını savundu. “Bugün kamuoyu önünde ölüm tehditleri savuranların yakasına bir gün adaletin elleri yapışacak” diyen Ateş, gücün “zamanla eriyeceğini” öne sürerek “zincirlerini artık tuttukları itlerin ellerinde bulduklarını” söyleyip sert benzetmeler yaptı.
Siyaset ve güvenlik çevrelerinde yankı
Ateş’in açıklamaları, Ankara kulislerinde geniş yankı buldu. Hukuk çevrelerinde, iddiaların “araştırılması gereken yeni başlıklar” doğurabileceği değerlendirilirken, güvenlik kaynakları “iddiaların doğrulanması/çürütülmesi için somut delil gerekliliğine” dikkat çekiyor. Siyasi arenada ise açıklamaların, uzun süredir tartışma konusu olan dava süreçleri ve kurumlara yönelik eleştiriler bağlamında yeni polemikleri tetiklemesi bekleniyor.
Ne olacak? Olası senaryolar
-
Yargısal denetim ve inceleme: İleri sürülen UYAP, gizlilik ve evrak iddialarının disipliner/cezai soruşturmalara konu edilmesi olası.
-
Kamuoyu baskısı ve şeffaflık: Dosyaya dair süreç iletişimi ile delil yönetiminde şeffaflık çağrıları artabilir.
-
Siyasi sonuçlar: Açıklamalar, parti ve sivil toplum çevrelerinde karşılıklı beyanları sertleştirebilir; Meclis gündemine taşınması gündeme gelebilir.
-
Güvenlik boyutu: İleri sürülen “para toplama–şiddet” iddiaları, emniyet ve savcılıkların resen adım atmasını tetikleyebilir.
Kaynak: Yeniçağ
